Tek düşünebildiğim buydu. Ben, küçük hanım Lulu, çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | هذا كل ما كنت أفكر فيه انا، الآنسة الصغيرة لولو، هدفا سهلا غبية |
Tek düşünebildiğim şey sizi bir daha göremeyeceğimdi. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر به هو أنني لن أراكم مجدداً يافتيات |
Jüri üyeleri kararını verdiğinde Tek düşünebildiğim bir ailenin parçalanacak olmasıydı. | Open Subtitles | و بتغيير كل عضو من المحلفين قراره كل ما كنت أفكر به أن هناك عائلة لطيفة ستمزق |
Tanrım, bu çok komik bu şeylerde berbat biri olmam, tekliflerde çünkü tanıştığımız günden beri Düşündüğüm tek şey bu. | Open Subtitles | يا إلهي، من المثير للسخرية أني سيء جدا في هذا أمور التقدم للخطبة. لأنه كل ما كنت أفكر بالقيام به |
Bütün o yıllar boyunca... Düşündüğüm tek şey buydu... | Open Subtitles | خلال العشرين سنة الماضية, هذا كل ما كنت أفكر فيه. |
Ancak Tek düşünebildiğim 7 yaşımda başımdan geçenlerdi. | Open Subtitles | لكن كل ما كنت أفكر فيه هو أنني في سن السابعة |
Tek düşünebildiğim o paraydı. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر به هو ذلك المال |
Tüm hafta boyunca, Tek düşünebildiğim beni nasıl kesip açacakları ve hayatım boyunca benimle olan bir parçamı çekip alacaklarıydı. | Open Subtitles | طوال ذلك الأسبوع، كل ...ما كنت أفكر به هو كيف سيقطعوني ويأخذون جزءاً مني |
Tüm o zaman boyunca Tek düşünebildiğim "Neden bugün? | Open Subtitles | وطوال الوقت كل ما كنت أفكر به "هو "لماذا يحدث هذا اليوم؟ |
Tek düşünebildiğim seninle aramı düzeltmekti. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر به هو تصحيح الأمور معك |
Polisler peşimde olmasına rağmen Tek düşünebildiğim oydu. | Open Subtitles | حتى عندما طاردتني الشرطة كل ما كنت أفكر فيه كانت هي . |
Tek düşünebildiğim onu oradan çıkarmak ve Nancy'den uzak tutmaktı. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر به، هو إخراجه من هناك بعيدًا عن "نانسي". |
Tek düşünebildiğim onları dışarı çıkarmaktı. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر فيه هو إخراجهم |
Tek düşünebildiğim karımdı. | Open Subtitles | زوجتي كان كل ما كنت أفكر فيه. |
Tek düşünebildiğim annemdi. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر فيه هو أمي |
Onu sedyede görünce Düşündüğüm tek şey son çare olarak neden intiharı seçtiğiydi. | Open Subtitles | كما شاهدت لهم لفة لها بعيدا كل ما كنت أفكر فيه هو كيف فعلت ايلا الحصول إلى مكان حيث كان انتحارها الخيار الوحيد؟ |
Trene bindiğimde gerçekten de Düşündüğüm tek şey buydu. | Open Subtitles | هذا كل ما كنت أفكر حقاَ حين ذهبت بالقطار |
Buraya gelirken ve açığa çıktıktan sonra Düşündüğüm tek şey Hanson'dı. | Open Subtitles | في طريقنا إلى هنا بعدما ضننت أني تعرصت للأشعاع كل ما كنت أفكر فيه كان هانسون |
Geçen yıl Düşündüğüm tek şey sizdiniz. | Open Subtitles | أنت كل ما كنت أفكر فيه طيلة العام المنصرم |
Düşündüğüm tek şey o. | Open Subtitles | إنه كل ما كنت أفكر به |