"كل ما نعرفه هو" - Translation from Arabic to Turkish

• Tek bildiğimiz
• Tüm bildiğimiz
• Bütün bildiğimiz

- Tabi, ama Tek bildiğimiz onun da 16 yaşına döndüğü. Giles, evde annenle birlikte.
بالتأكيد ، عدا كل ما نعرفه هو فى الـ 16 ثانيةً

Açık bir hattan yapılan şifreli bir sesti. Tek bildiğimiz söyledikleri.
كان صوتاً ممزوجاً على خط مفتوح كل ما نعرفه هو ما قاله

Tek bildiğimiz bize hikayenin sadece bir bölümünü anlattığı.
كل ما نعرفه هو ما يخبرنا به جانبه من القصة.

Tek bildiğimiz hiç evlenmediği, birden fazla evi olduğu ve Toscana villasında tutuklandığı.
كل ما نعرفه هو انه لم يتزوج مطلقا لديه مساكن عدة و تم اعتقاله فى فيلته بتوسكن

Tüm bildiğimiz yanıtın sıfır ve sonsuz arasında bir yerde olduğu.
كل ما نعرفه هو أن الجواب في مكان ما بين الصفر واللانهاية.

Bütün bildiğimiz Judith ve Herb ayrı olduklarında senin Judith'le birlilte olduğun.
كل ما نعرفه هو أنه عندما إنفصلت عن "هيرب" أنت ضاجعت "جوديث".

Tek bildiğimiz, arkadaşlıkları o gün başladı.
كل ما نعرفه هو أن أبواب صداقتهم فتحت ذلك اليوم أمي ..

Tek bildiğimiz, önemli bir konuda onlara yardımcı oluyor, yakında işi biter.
كل ما نعرفه هو أنه يساعدهم على مهمة حالياً وستنتهي قريباً

Tek bildiğimiz saldırganın Japonya ile bağlantısı olabilir.
كل ما نعرفه هو ان المعتدى قد يكون لديه صلة باليابان

Tek bildiğimiz, kaçırılmalarda kullanılan jetleri Wendigo'nun kontrol ettiği ve cesetlerin atıldığı alanda da bir mülke sahip oldukları.
لست متأكدا. كل ما نعرفه هو تحكم وينديغو طائرات مستأجرة استخدمت للاختطاف

Tek bildiğimiz, iyileştirici bazı özellikleri olması. Ölüyordun.
كل ما نعرفه هو أنه لديه بعض نوع من القدرة على الشفاء.

Tek bildiğimiz şey ölü hayvanlarla oynadığı.
‏كل ما نعرفه هو أنه يعبث بحيوانات ميتة. ‏

Tek bildiğimiz, nüfuz ticaretiyle suçlandığı.
كل ما نعرفه هو أنه اُتهم بإستغلال النفوذ

Tek bildiğimiz 216 karakter uzunluğunda olduğu.
كل ما نعرفه هو ان 216 رقم لفترة طويلة

Af dilemesini mi sağlayayım? Tek bildiğimiz, Manny'nin bize söyledikleri.
كل ما نعرفه هو ما أخبرنا به ماتي

Tek bildiğimiz Latif'in Amerikan ve İngliz vatandaşları üzerine yıkıcı bir saldırı yemini etmesi.
كل ما نعرفه... هو ان لطيف تعهد شن هجوم مدمر على المواطنين البريطانين و الأمريكية.

Tek bildiğimiz Bay Westover'ın derse gelmediği.
كل ما نعرفه هو أن الأستاذ "ويستوفر" لم يحضر الحصة

Tek bildiğimiz tehlikeli olduğu ve parasını istediği.
كل ما نعرفه هو أنه خطير ويريد ماله

Onun hakkında bir şey bilmiyoruz, ne istediğini de, Tüm bildiğimiz...
نحن لا نعرف عنه شيئا ، أو ما يريد ، كل ما نعرفه هو...

Bütün bildiğimiz, sarışın muhtemelen 40 yaşlarında ve Ludwig'le tartışıyordu.
كل ما نعرفه هو أنها شقراء وفي الأربعينيات على الأرجح وأنها كانت تتجادل مع لودويغ