Kürasyon bizim yaptığımız her şeyin merkezinde. | TED | العناية المتحفيّة هي أساس كل ما نقوم به. |
Düşmanlarımız yaptığımız her şeyi izliyor. Tek bir hatayı bile kaldıramayız. | Open Subtitles | أعداؤنا يراقبون كل ما نقوم به لا يسعنا أن ينزلق واحد من الأعلى |
yaptığımız her işin beklenmeyen sonuçları olur Bill. | Open Subtitles | دائما هناك عواقب غير مقصودة , بيل في كل ما نقوم به |
Çünkü Yaptığımız herşey üremenin ötesinde. | Open Subtitles | لأن كل ما نقوم به لدينا المزيد من الإنجاب. |
Yaptığımız herşey iki tarafa çekilebilir. | Open Subtitles | كل ما نقوم به في الاتجاهين. |
- İnsanlar ne yaparsak yapalım konuşacak. | Open Subtitles | الناس سيتحدثون علي كل ما نقوم به |
yaptığımız her şey erkekler için, değil mi? | Open Subtitles | كل ما نقوم به يصب في مصلحة الرجال، أليس كذلك؟ |
yaptığımız her şey, artık insan kanunları altında. | Open Subtitles | كل ما نقوم به الآن هو بموجب القانون الإنساني |
ISS'te yaptığımız her şey dünyada yaptıklarınız gibi. | Open Subtitles | كل ما نقوم به على محطة الفضاء الدولية هو مثل كل ما تفعلونه على الأرض |
Ancak, galiba yaptığımız her şeyi profesyonelleştirdiğimiz dünyada şunu gerçekten biliyorum ki sadece dinlemek bile hayatları değiştirebilir. | TED | كنت أظن في عالم يهيمن عليه الطابع الاحترافي على كل ما نقوم به أنا حقاً فهمت أن هذا الفعل البسيط الاستماع يمكن أن يكون له تأثير بتغير الحياة |
Şöyle bir durum var, yeni bir tekniğe karşı yaklaşımımız yaptığımız her şeyin içine işliyor: Konuşma biçimimize, insanları eğitime teşvikimize, şakalarımıza, yasalarımıza.... | TED | تبين أنه كيف نشعر حيال أية تقنية جديدة خاصة تحصل في كل ما نقوم به: كيف نتحدث عنها، كيف نشجعُ الناس على الدراسة ونوادرنا وقوانيننا .. |
yaptığımız her şeyi kontrol etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يسعون للسيطرة على كل ما نقوم به |
Sakın unutma, yaptığımız her şey izleniyor ve değerlendiriliyor. En azından orta parmağımı göstereyim? Hayır. | Open Subtitles | فقط تذكر أن كل ما نقوم به مُراقب ومُسجل ويُحكم عليه . لا . |
New York'un canlılığı, sokak yaşamı yaptığımız her şeye ilham veriyor ve sokaklara çıktığınızda, bunu gerçekten hissediyorsunuz. | Open Subtitles | "حيوية شوارع مدينة "نيويورك تضخ الحياة في كل ما نقوم به وتشعر بذلك حقاً عندما تكون في الشوارع |
Bunlar yaptığımız her işte kesinlikle gereklidir. | Open Subtitles | وهي ضرورية للغاية في كل ما نقوم به. |
Böylece evlerin, iş yerlerinin, bowling ve golf sahalarının, Sonny'nin Barbekü Restoranı'nın bile altında yüzdüm, oldukça kayda değer ve bunun bana öğrettiği şey, yeryüzünde yaptığımız her şey bize içtiğimiz şey olarak geri dönecek. | TED | لقد سبحت تحت المنازل والشركات وممرات البولينغ وملاعب الغولف، وحتى تحت مطعم Sonny's BBQ، لافت للنظر جدا، وعلمني هذا أن كل ما نقوم به على سطح أرضنا سوف يُعاد لنا لنشربه. |
Yaptığımız herşey değil. | Open Subtitles | ليس كل ما نقوم به. |
Rus yapımı denizaltıları, nükleer kodlar kulağa ne yaparsak yapalım bacaklarımız kopacakmış gibi geliyor. | Open Subtitles | الغواصات الروسية ... هجمات نووية يبدو وكأنه مع كل ما نقوم به سوف نصاب بالاذى |