Yabancı bir diplomat casuslukla suçlandığında Yapabileceğimiz tek şey ülkeden ayrılmasını istemek. | Open Subtitles | عندما يُتهم دبلوماسي أجنبي بالتجسس كل ما يمكننا فعله هو أن نطلب من الرحيل من البلد |
Ne yazık ki, Yapabileceğimiz tek şey beklemek. | Open Subtitles | لسوء الحظ، كل ما يمكننا فعله هو الانتظار |
Yapabileceğimiz tek şey bunu durdurmak. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو ان نوقف هذا من ان يحدث |
Tek yapabileceğimiz acilen bir cenaze töreni düzenlemek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو الترتيب لعملية دفن سريعة |
Tek yapabileceğimiz, başarı yüzdesini yükseltmektir. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو زيادة احتمالت النجاح |
Ama burada Tek yapabileceğimiz böyle yatıp virüsü kapmamış olmayı ummak. | Open Subtitles | لكن كل ما يمكننا فعله هو أن نرقد و نأمل إننا لسنا مصابين |
Yapabileceğimiz tek şey, elimizden gelen en iyi seçimleri yapıp yola devam etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو أنتقاء أفضل الخيارات ،التى تتاح لنا. و نبقى على وضع قدم أمام الأخرى. |
Yapabileceğimiz tek şey ona bir sandal verip üzerini aydınlatmak. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو رمي لها .ساسات الحياة، وتسليط الضوء على ذلك |
Yapabileceğimiz tek şey dua etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو الصلاة حيث هي الآن عليها |
Yapabileceğimiz tek şey bunu kontrol altına almaya çalışmak. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو أن نحاول احتواء الأمر. |
Şu aşamada Yapabileceğimiz tek şey hamlesini bekleyip ona göre hareket etmek. | Open Subtitles | في هذه المرحلة، كل ما يمكننا فعله هو أنتظار خطوته، وبعدها نتصرف وفقًا لذلك. |
Onun dışında Yapabileceğimiz tek şey dua etmek. | Open Subtitles | لكن غير ذلك كل ما يمكننا فعله هو الدعاء |
Yapabileceğimiz tek şey, ona olan inancımızı aşılamak ve iyi seçimler yapmasını ummak olabilir ancak, Cam. | Open Subtitles | "الموضوع هو "كام كل ما يمكننا فعله هو غرس معتقداتنا فيها و نأمل أن تقوم بإختيارات جيدة |
Yapabileceğimiz tek şey hazırlanmak. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو التحضر لمواجهتم. |
Yapabileceğimiz tek şey denemektir. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو التجربة |
Tek yapabileceğimiz iyi babaanne ve dede olabilmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو محاولة أن نكون أجداد جيدين |
Tek yapabileceğimiz, Haley'ye kendini bulması için vakit vermek. | Open Subtitles | إسمعي,كل ما يمكننا فعله هو منح الوقت لـ هايلي لتكتشف طبيعتها |
Tek yapabileceğimiz, hazır buradayken kendimizi ifade etmek. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو العمل بجد أثناء وجودنا على الأرض |
Tek yapabileceğimiz, şiirleri dinlemek, şiirlere bakmak ve tahmin etmek ve sonra bize istediğimizi verip vermediklerini görmektir, ve bir şiirin bir bölümüyle ilgili yanılırsanız, hiç de kötü bir şey olmaz. | TED | كل ما يمكننا فعله هو الاستماع للقصائد والنظر لهذه القصائد والتخمين ونرى إن كان باستطاعتهم إحضار جلب ما نريده، وإذا كنت مخطئا عن بعض الأجزاء في القصيدة، لا شيء سيئ سيحدث. |
"...Tek yapabileceğimiz kaçmaktır." | Open Subtitles | . . كل ما يمكننا فعله هو الهروب |