"كل مدينة" - Translation from Arabic to Turkish

    • her şehir
        
    • Her şehrin
        
    • Her şehri
        
    • her kentte
        
    • Hangi kasaba
        
    • her şehrinde
        
    • her şehirde
        
    • her bir
        
    Burada gördüğünüz her şehir çeyrek milyon veya daha yüksek bir nüfusa sahip. TED ما ترونه هنا هو كل مدينة بتعداد سكاني يبدأ من ربع مليون نسمة فأكثر.
    Demek istediğim, her şehir yaratıcı olmak mutlu, yaşanılabilir ve sağlam olmak istiyor. Kim istemez ki? TED أعني، كل مدينة تريد أن تكون مبدعة، وسعيدة، وقابلة للسكن، ومرنة. ومن لا يريد ذلك؟
    Her şehrin "Öncelikli İletişim" kurması için özel frekansları vardır. Open Subtitles كل مدينة بها قناة تكتيكية فرق الإستجابة الأولية تتخاطب بها
    Her şehrin böyle şeyleri ve ona hayranlık duyanları vardır. Open Subtitles نعم . كل مدينة له نصيبه من العلم وانها المعجبين
    Her şehri geldikleri gezegenlere uygun şekilde yerleştirmiş. Open Subtitles قام بوضع كل مدينة أخذها طبقاً للكوكب القادمة منه.
    Nüfusu 5 bini aşan her kentte Sivil Savunma ekipleri kurulmuştur. Open Subtitles فرق الدفاع المدنى تشكلت فى كل مدينة من سكان كل مدينة
    Hangi kasaba silah ve içki satsa, zengin olur. Open Subtitles كل مدينة تبيع الأسلحة و المشروب هي مدينة غنية
    Bunun sonucu ortada, Dünyanın her şehrinde aynı sıkıcı apartmanlar yapılıyor. TED ما ينتج عن ذلك هو هذا الشئ الذي يشبه الصوت الهادر، صوت هادر ممل متمثل بنفس المجمع السكني في كل مدينة عبر العالم،
    Dünyadaki her şehirde her ülkede her masada bulunacak bir şey. Open Subtitles الشيء الذي سيوضع على كل مكتب في كل مدينة في العالم.
    her şehir ve eyalette sadakatsizlerin listeleri çıkarıldı. Open Subtitles في كل مدينة و مقاطعة , قوائم بكل الخونة الذين تم تصنيفهم
    Evet, her şehir kendi waffle'ının dünyadaki en iyi waffle olduğunu iddia eder. Open Subtitles وبالطبع , كل مدينة تدعي بأنه لدي أفضل المطاعم تبيع أفضل الفطائر في العالم
    Babam gittiğimiz her şehir için bana hatıra kartpostal alırdı. Open Subtitles ولكن .. اشترى لي والدي بطاقة بريد تذكارية في كل مدينة ذهبنا إليها
    her şehir, her ev için sonuna dek savaşacağız. Open Subtitles سوف نقاتل لحماية كل مدينة ومنزلٍ حتى آخر قطرة دمٍ فيّنا
    Her şehrin aldığı acil durum önlemleriyle ilgili veriler çoktan toplandı. Open Subtitles لقد تم جمع كل المعلومات المهمة عن تدابير الطوارئ المتخذة في كل مدينة
    Her şehrin ihtiyacı olan şey bu, kedilerin yönetimde olması! Hadi, gitme vakti. Open Subtitles ما تحتاجه كل مدينة قطط مسؤولة, حان وقت رحيلنا
    Karanlık çöktüğünde Her şehrin en kapsamlı sokaklarında güneş doğana kadar şiddetli ve mükemmel olacağımız, günbatımında buluşacağımız gündür. Open Subtitles سنخرج ونلتقي عند غروب الشمس لنغطي جميع الشوارع في كل مدينة
    Her şehri ve köyü. ve taşı ve yaprağı ve adamı ve çocuğu. Open Subtitles كل مدينة وقرية وحجارة وورقة ورجل وطفل.
    Londra'dan arabayla gelmek çok zaman kaybı gibi ve yol üzerinde her kentte takılıyorsun. Open Subtitles "يبدو من أنه مضيعة للوقت بأن تقود من "لندن وتعلق في كل مدينة بالطريق
    Hangi kasaba silah ve içki satsa, zengin olur. Open Subtitles كل مدينة تبيع الأسلحة و المشروب هي مدينة غنية
    Neden bu ülkenin her şehrinde bunlardan olmadığını anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم لماذا لا يمكنهم أن يكون في كل مدينة من هذه البلاد
    Yani iki hafta önce Ninja diye bir şey yoktu ama şimdi her şehirde arama emri mi çıkartıldı? Open Subtitles لذا منذ اسبوعين كنت تقول انه لا يوجد وجود للنينجا والآن كل مدينة في العالم امرت بالقبض علي واحد
    Yine her bir şehirden beş bin kişi alınacak ve canlı canlı yakılacak. Open Subtitles و خمسة آلاف شخص من كل مدينة لكى يحرقوا أحياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more