Tüm bu adamlar senin uğrunda doğru yolda ilerlemeleri için onlara rehberlik edeceğime inanmışlardı. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال وثقوا بي قيادتهم إلى طريق الصلاح لأجل اسمك |
Tüm bu adamlar cumhuriyetçiydiler. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال كانوا جمهوريين |
Yani Bu adamların hepsi mücadele edebilir, özellikle de güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | اعنى، كل هؤلاء الرجال كانوا ليقاتلوا بالمقابل |
bu kadar adamı indirmek için, birden fazla adamın olmalı. | Open Subtitles | كان هناك لتكون أكثر الرماة للحصول على كل هؤلاء الرجال. |
Ama beni vurursan, tüm bu adamların önünde şunu açıklığa kavuşturalım, siz Julie Maragon'u almak için burada değilsiniz. | Open Subtitles | لكن، إذا أنت تسقطني، دعنا نكون واضحون، أمام كل هؤلاء الرجال أنت ليس هنا لتحصل على جولي مورجان خارجا |
Bütün bu adamlar sana sadık. Ne yapmamızı istiyorsun? | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال مخلصون لك, و الآن مالعمل؟ |
Seni eve götüreceğim... bu kadar erkeğin seni istemesini sağlamanın bedelini ödeteceğim, yaramaz kız. | Open Subtitles | سآخذكِ إلى البيت وسأريكِ علام تحصلين لجعل كل هؤلاء الرجال يرغبون فيكِ أيتها الفتاة المشاكسة |
İçine düştükleri bu boktan durum yüzünden bu adamları askıya alamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع إيقاف كل هؤلاء الرجال لمجرد أنهم صفعوا بعض الأغبياء. |
Bakın bu adamların hepsini yakalayacağız. | Open Subtitles | -انظروا، سوف نعتقل كل هؤلاء الرجال . |
Tüm bu adamlar, beynin özel merkezlerine girişi sağlayan değişik düşünme biçimleri gösteriyorlardı. | Open Subtitles | -؟ ). كل هؤلاء الرجال أظهروا أنواعاً من التفكير.. |
Tüm bu adamlar. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال |
Tüm bu adamlar... | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال... |
Bu adamların hepsi Bishop'un ekibinden. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال هم من مجموعة بيشوب |
Bu adamların hepsi bunu kesin suretle reddetti. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال نفوا ذلك قطعياً |
Bu adamların hepsi saldırıdan, cinayete teşebbüsten yargılanmayı bekliyor. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال ينتظرون المحاكمة للاعتداء - اعتداء بقصد، والقتل، |
Eminim öyledir, çünkü diğer türlü beni kurtarmaya gelip bu kadar adamı öldürmesi çok karışık mesajlar göndermek olur. | Open Subtitles | أنا أمل هذا , لأن لو كان غير هذا و يأتي لإنقاذي و قتل كل هؤلاء الرجال سيرسل رسائل ملخبطة جداً |
Eminim öyledir, çünkü diğer türlü beni kurtarmaya gelip bu kadar adamı öldürmesi çok karışık mesajlar göndermek olur. | Open Subtitles | أنا متأكد نأمل ذلك، "تسبب القادمة وإلا لإنقاذ لي وقتل كل هؤلاء الرجال ترسل بعض رسائل مختلطة على محمل الجد. |
tüm bu adamların ortak bir noktası var onun istediği birşey. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال لديهم شيء مشترك، شيء يرغب فيه. |
Bütün bu adamlar eski karılarını, kız arkadaşlarını veya geçmiş sevgililerini taciz etmekle suçlandılar, en sonuncusu saldırıdan kurtulan Pam Tyler oluyor ama Francine Johnson o kadar da şanslı değildi, hepsi sapığı tarafından öldürülen, ve büyük benzerlikleri bulunan diğer 4 ciinayetteki kadınlar gibi. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال اتهموا بمطاردة طليقاتهم، صديقاتهم، وعلاقات قديمة، وآخرها (بام تايلر)، التي قد نجت من الهجوم، ولكن (فرانسين جونسون) لم تكن محظوظة كفاية، لا هي ولا الأربع قضايا التي اكتشفت وجود تشابه كبير بينهم، |
Başlangıçta buraya bu kadar erkeğin gelmesine bir anlam veremiyordum. | Open Subtitles | في البداية لم أفهم، لمَ كل هؤلاء الرجال هنا؟ |
Hadi ama, ben bu adamları cebimden çıkarırım. | Open Subtitles | اوه هيا ! أنا أهزم كل هؤلاء الرجال |