"كل يوم يمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • her geçen gün
        
    • Geçen her gün
        
    • devam ettiği her gün
        
    • Her geçen günle
        
    her geçen gün, ülkenin en popüler albüm anlaşmasız grubu hâline geliyorlar. Open Subtitles مع كل يوم يمر علينا يصبحون أكثر فرقة مرغوبة في أنحاء البلاد
    Buranın garsonları da her geçen gün daha da garipleşiyor. Open Subtitles فقط الاهي النوادل هنا يبدون مرعبين مع كل يوم يمر
    Bugün kendi bölmemde otururken... farkettim ki işe başladığım günden itibaren... her geçen gün bir öncekine göre... daha kötü olmuş. Open Subtitles ...كنت جالساً في مكتبي اليوم ...وأدركت أنه منذ أن بدأت العمل فأن كل يوم يمر علي هو أسواء من الذي قبله
    Çok maddiyatçı görünebilir, Ekselansları ama yeni papa ürünleri piyasaya sürülmeden Geçen her gün Vatikan hazinesi ne kadar kaybediyor biliyor musunuz? Open Subtitles الخطر الذي يبدو ماديًّا أيضًا هل تعرف كم تفقد خزائن الفاتيكان عن كل يوم يمر دون أي تسويق بابوي جديد في السوق؟
    Yoksa, ödemeyi Geçen her gün için senden ve senin arkadaşlarından birer tane parmak alırım. Open Subtitles والا سأأخذ أصبعا من كل يد , منك أنت وأصدقائك عن كل يوم يمر بدون دفع
    - Evet, aynen öyle. Bu sürtüşmenin devam ettiği her gün cebinden milyonlar gidecek. Open Subtitles كل يوم يمر هو بمثابة خسارة الملايين بالنسبة لك
    Bu dördüncü. Her geçen günle daha da kötüye gidiyor. Open Subtitles ذلك أربعة، الأمر يزداد سوءا مع كل يوم يمر
    her geçen gün birbirimizi bir daha asla görmemeye daha çok yaklaşıyoruz. Open Subtitles كل يوم يمر علينا هو يوم اخر يقربنا إلى لن نرى بعضنا مجدداً
    "Penny'nin güzelliği, aşkımız gibi her geçen gün daha da artıyor." Open Subtitles "الجمال بيني و مثل حبنا، ينمو أكثر مع كل يوم يمر."
    Riverdale, her geçen gün, cadı mahkemelerinin yapıldığı Salem gibi olmaya başlıyordu. Open Subtitles "ريفرديل"، في كل يوم يمر تصبح مثل مدينة "ساليم" أثناء مُحاكمة الساحرات
    Eğer böyle yaparsanız, her geçen gün, her geçen yıl, her geçen milyarlarca yıl sonrasında gökadalar arasındaki mesafe artacaktır. TED إذا استطعنا من فعل ذلك ، فإننا سنجد أننا مع كل يوم يمر ، وكل سنة تمر ، وبعد مرور مليارات من السنين ، حسنا ، المسافة بين المجرات ستزداد.
    Ama her geçen gün düşman kazanıyor. Open Subtitles ولكن مع كل يوم يمر يصنع له أعداء
    Ama her geçen gün düşman kazanıyor. Open Subtitles ولكن مع كل يوم يمر يصنع له أعداء
    her geçen gün masum insanlar ölmeye devam ediyor. Open Subtitles كل يوم يمر يموت فيه المزيد من الأبرياء
    her geçen gün oğlumun katilinden uzaklaşıyorum. Open Subtitles كل يوم يمر وجرح قاتل أبني لا يبرد
    her geçen gün, daha da inatçı oluyor. Open Subtitles "أنه مع كل يوم يمر يصبح أكثر عناداً من قبل"
    İmzalanacak evraklar olmadan Geçen her gün gökyüzünün çöktüğü bir gün. Open Subtitles كل يوم يمر بدون توقيع الأوراق قد تحدث فيه كارثة
    Tamam mı? "Seri katil Dick Reed'in özgürce dolaşarak Geçen her gün bizim bu günkü belediye başkanımızın, yeniden seçilme şansı azıcık azıcık artıyor." Open Subtitles كل الحق؟ "وكما في كل يوم يمر "مع سفاح ديك التجوال الحر ريد، فرص اعادة انتخابه "لدينا رئيس البلدية الحالي
    Geçen her gün, izini sürmek zorlaşır. Open Subtitles كل يوم يمر ، يصبح من الصعب تعقبه .
    Bu sürtüşmenin devam ettiği her gün cebinden milyonlar gidecek. Open Subtitles كل يوم يمر هو بمثابة خسارة الملايين بالنسبة لك
    Her geçen günle ve her bir cinayetle... nişancı veya nişancılar daha küstahlaşıyor ve daha insafsızlaşıyor... ama kanun gücü de riskleri arttırıyor. Open Subtitles مع كل يوم يمر ، ومع كل * جريمة قتل يصبح القناص ، أو القناصة أكثر * جرأة وقسوة لكن رجال القانون أيضا * يرفعون رهانهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more