"كمان" - Translation from Arabic to Turkish

• keman
• kemanı
• kemancı
• kemanın
• kemanını
• Stradivarius
• kemancıyı
• tane
• kemana
• kemandı
• kemanlar

- Aynen öyle. - Ya da ona yeni bir keman alabilirim.
ـ حسناً، إنه كذلك ـ أو بوسعي أن أشتري له كمان جديد

Bir flüt, arp, keman, viyolonsel, kornet, bas viola yıldızların altında müziklerini yapardı.
فلوت و قيثارة و كمان و تشيللو و كونترباص لتقدم ألحان عذبة لأشهر النجوم

Yoksa, çizgili bir takım elbisesi ve elinde keman kutusu da var mı?
مجرم؟ ماذا, ألديه بدلة مقلمة و يحمل صندوق كمان,هذا الرجل

Sahte bir kemanı sigorta şirketine gerçek gibi göstermeye çalışmanı... -...ihbar etmeyeceğimi mi sanıyorsun?
تعتقد بأنني لن أقوم بتسليمك لوضعك كمان مزيف ليكون تأميناً

Müfettişin kemanı.
آلة كمان المفتش .. سيدتي _. شكراً جزيلاً لك _.

kemancı olmak için ne kadar çalışman lazım?
إلى متى يجب أن تدرس لكى تكون عازف كمان ؟ وقتطويل.

Konserde keman çalmak için yeterince eğitim görmedim.
لم أتمرن بما فيه الكفاية لأصبح عازفة كمان للحفلات

Brian sizden çok bahsetti ve keman derslerini düşüneceğimi söyledim.
براين تحدث عنك بشكل جيد واخبرته انني مهتمة بالبدء بصف كمان

- Sorun değil. Bir keman al, bak bakalım nasıl kurulduğunu hatırlıyor musun?
لما لا تذهب وتأخذ كمان , لنرى أن كنت تتذكر

Stephanie hayatın boyunca benimle hiç keman dersi almamış gibi görünüyorsun! Carlos.
ستفاني , تبدين وكأنك لم تحصلي على دروس كمان في حياتك

Bach'ın 2 keman için yazılmış olan Do Minor konçertosunu çalacaklar.
سيقدمون لنا اداء مميز لمقطوعات باخ الافتتاحية على نوعي كمان

Ve Daniel'in Bay City Quintet'de keman çaldığını öğrendik.
طِوال النهار ونحن نَفْهمُ الذي دانيال كمان مسرحيّاتِ لخماسي مدينةِ الخليجَ.

Onu doyurmak için ne vereceğini hangi okula yollayacağını ve keman mı yoksa piyano mu çalmasını kafaya takacaksın.
ستتوجسين بشأن ماتطعمينه وإلى أي مدرسة ترسلينه إليها وهل يجب أن يأخذ دروس كمان أو بيانو

Dünyanın en küçük kemanı, senin için çalıyor.
أصغر كمان في العالم وهو يعزف لك فقط

Anlaşılan onun kemanı "meşhur" olanmış.
يبدو بأن الكمان الذي يملكه كمان شهير

Bu gerçekleşirse özellikle artık ikinci kemanı çalmak istemiyorum.
إذا حدث ذلك... لا أريد أن أعزف كعازف كمان ثاني حصري بعد الآن.

Hayattaki diğer bir hayalim de büyük bir klasik kemancı olmaktı.
طموحي الآخر في الحياة هي أن أكون عازف "كمان" كلاسيكي كبير

"Çaresizlikten şarkı bile söyleyemeyen bedbaht kemancı."
عازف كمان حزين، توقف عن الغناء لأن اليأس قد بلغ منه مبلغه

Seni milyonlarca kemanın arasında tanırım, tek bir nota çalsan bile...
باستطاعتي إيجادك بين مليون عازف كمان إن عزفت نغمة واحدة فقط.

Beş yaşındayken, bir misyonerin kemanını eline aldı ve nasıl çalınacağını biliyordu.
لقد اختار لأوّل مرة كمان تبشيري وكان في الـ 5 ويعرف كيفية اللعب به

Bir Stradivarius'un içine cihaz yerleştiremezsin, tamam mı?
لا تقومين فقط بإلقاء آلة موسيقيّة مرتجلة على كمان ، حسناً؟

Başkente gidiyor. Finchley bir kemancıyı arıyor
سوف يتولى منطقة الميتروبوليتان معهد فينشلي ينقصه عازفة كمان

Sonrasında ise tam olarak yedi buçuk dakika sonra da iki tane daha getir, sonra da içimizden birinin sızana kadar her beş dakikada bir iki tane daha.
و بعدها بسبع دقايق و نص بالظبط هتجبلنا كأسين كمان و اتنين كمان بعد كده كل خمس دقايق لحد ما واحد فينا يغمى على كسمه

Konsere kadar hazırlanmam için yeni bir kemana ihtiyacım var.
وأنا بحاجة لوقت لكى أرتب آلة كمان من أجل الحفل

- Geçen yıl, bu bir kemandı.
العام الماضي، كان كمان هذا العام؟

Bu sırada bizi bekleyen buzda şarap şişeleri yedi çeşitli ziyafet, kemanlar, tam bir manzara vardı.
في هذه الاثناء, كانت تنتظرنا زجاجة شمبانيا دوم مثلجة, ووليمة من 7 أطباق, وعزف كمان, كل الهليلة