| Az önce Dediğim gibi sinirsel etkinlik konektomu değiştirebilir. | TED | و كما أخبرتكم منذ قليل، النشاط العصبي يستطيع أن يغير شكل الشبكة العصبية. |
| Dediğim gibi, Avrupalı ajansım ayarladı. | Open Subtitles | كما أخبرتكم مدير أعمالى فى أوروبا رتب ذلك |
| Dediğim gibi, patikadaki bu dokuzu... | Open Subtitles | كما أخبرتكم ، كان أولئك التسعة مجتمعين في الزقاق |
| söylediğim gibi, o kazanırsa, 1 e 5 vereceksiniz. Böylesi eğlenceli. | Open Subtitles | كما أخبرتكم, إذا فاز ستدفعون 5 إلى 1 هذا هو العدل |
| söylediğim gibi, jeologlar kraterleri çok severler. | TED | و كما أخبرتكم فإن الجيولوجيين يحبون الفجوات |
| Dediğim gibi, yeni arkadaşlarla tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | كما أخبرتكم , أحاول فقط تكوين صداقات جديدة |
| Ama Dediğim gibi artık aptallar için çalışmıyorum. | Open Subtitles | ولكن كما أخبرتكم أنا لم أعد أعمل لأولئك الأغبياء بعد الآن |
| Dediğim gibi o paralar için çok fazla rağbet yok. | Open Subtitles | كما أخبرتكم ، لا يُوجد الكثير من الطلب على تلك العُملات |
| Önceden de Dediğim gibi, söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | كما أخبرتكم من قبل ليس لدي ما اقوله |
| - Dediğim gibi ben yapmadım. | Open Subtitles | كما أخبرتكم من قبل ، أنا لم أقتله |
| Dediğim gibi, konuştuğum Athosia'lı arkadaşlarım, bu kahramanı birkaç silahlı adama karşı savaşırken görmüşler. | Open Subtitles | كما أخبرتكم قبلا، فإن (الأثوسيين) الذين تحدثوا معي بشأن هذا البطل شاهدوه يخوض معركة ضد مجموعة من الرجال المسلحين |
| Onu arıyorduk ve Dediğim gibi, bu Eddie'nin ilk kaçışı değildi. | Open Subtitles | لقد كنّا نبحث عنه و كما أخبرتكم , لم تكن المرّة الأولى التي يقوم فيها (إدي) بالإختفاء |
| Dediğim gibi, José patronun sağ koluydu... | Open Subtitles | كما أخبرتكم , أنه كـان الـيد الـيمنىلـرئيس... . |
| Dediğim gibi... Evet. | Open Subtitles | ... كما أخبرتكم |
| Size söylediğim gibi. Burada ağaçlardan başka bir şey yok. | Open Subtitles | إنه فقط كما أخبرتكم لا شئ بالخارج هنا مجرد باقة من الأشجار |
| Size daha önce söylediğim gibi, suyu en az 10 dakika kaynamaya bırakın yoksa ishal olursunuz. | Open Subtitles | كما أخبرتكم سابقًا دعوا الماء يغلي على الأقل لعشر دقائق وإلا ستصابون بالإسهال |
| O gece de söylediğim gibi, arka tarafta sadece bir kaç dakika bulundum. | Open Subtitles | كما أخبرتكم تلك الليلة، كنت هناك لمدّة دقيقة. |