Ve ona Bildiğim kadarıyla, tıbbi marihuananın hiçbir faydası olmadığını söyledim. | TED | وقلتُ لها كما أعلم بأن الماريجوانا الطبية ليست ذات فائدة أبدًا. |
Bildiğim kadarıyla dakikada bir kez nefes alınıyor. | Open Subtitles | كما أعلم أنك تتنفس مرة كل دقيقة. هل هذا حقيقى؟ |
Tüm hayatım boyunca, sonsuz hayat, takıntım olmuştur, bildiğim gibi, sizin de birçoğunuz için öyle. | TED | طوال حياتي، كان هاجسي الحياة الأبديّة، كما أعلم أنه هاجس الكثيير منكم. |
-Evet. Şu yeni okula gideceğini bildiğim gibi. | Open Subtitles | أجل تماما كما أعلم أنك ستذهب إلى تلك المدرسة الجديدة |
Sen de benim kadar biliyorsun ki dedikodu sarayda çok çabuk yayılır. | Open Subtitles | تعلم كما أعلم سرعة انتشار خبر فى كافة أنحاء القصر |
Sana Ölüm duramazsın gibi Sadece de biliyorum. | Open Subtitles | أنت تعلمين كما أعلم أنه لا يمكنك أن توقفي الموت |
Benim kadar iyi biliyorsun ki istismar için bir çok kanıt vardı. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أعلم بأنه كان هناك عدة إدعاءات عن سوء المعاملة. |
Bildiğim kadarıyla hayır. Komedyenimizi bulabildin mi? | Open Subtitles | ليس كما أعلم هل حالفك الحظ بالعثور على الكوميدي؟ |
Benim Bildiğim kadarıyla, topu yere bırakıp sahadan dışarı çıkmadıkça basketbol sona ermez. | Open Subtitles | كما أعلم, أن كرة السلة أبداً لاتنتهي ضع الكرهـ وأذهب الى الملعب |
Sırf senin sineğe, köpeğe ve köpek bokuna dönüştüğünü biliyorum, diye Bildiğim kadarıyla yani... | Open Subtitles | أتظن انه بسبب انني أعلم انه يمكنك التحول الى حيوانات طائرة وكلاب وقذارة الكلاب كما أعلم ...تظن |
Bildiğim kadarıyla hayır ama yakındır. | Open Subtitles | ليس كما أعلم ، ولكنها مجرد مسألة وقت |
Bildiğim kadarıyla başka bir aile biri yoktu veya erkek arkadaşı | Open Subtitles | ليس لديها عائلة أو صديق غيره كما أعلم |
Tıpkı cesedinin buradan oraya kadar sürüklendiğini bildiğim gibi. | Open Subtitles | تماما كما أعلم أن جسده قد جُر من هنا إلى هناك |
Geceleri bana kitap okuyan cırcırböceğinin mücevherlerimi çaldığını bildiğim gibi. | Open Subtitles | كما أعلم أن صرصار الليل الذي يعزف لي بالليل يسرق مجوهراتي |
Ama ben senin kaderindeki kişi olduğumu biliyorum eninde sonunda o küçük insanı öldürdüğüm için bana teşekkür ettiğini bildiğim gibi. | Open Subtitles | كما أعلم أنّك ستشكرني بالنهاية على قتل إنسيّتك الأليفة. |
Görevdeyken yaptıklarının %60'ında haklı olduğunu sen de benim kadar biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم كما أعلم أن 60% مما فعله أثناء رئاسته كان صحيحا |
Ama, sanatçıların ne kadar harika olduklarını duymaya bayıldıklarını sen de en az benim kadar biliyorsun. | Open Subtitles | لكنك تعلمين كما أعلم أن الفنانين يحبون سماع كم هم من رائعين |
Kalbinde hiç bugünkü kadar huzur olmayacağını bence sen de en az benim kadar biliyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ تعلمين , كما أعلم أنا أن لا يوجد ذرة سلام في قلبك , مثل اليوم. |
Bunu biliyorsun. Ben de biliyorum. | Open Subtitles | أنتِ على علم بذلك، تماماً كما أعلم أنا |
Bana yani. Homer, kediyi biliyorum. Köpeği de biliyorum. | Open Subtitles | هومر)، أعلم بأمر الهرة، كما) أعلم أيضا بأمر الكلب. |
Sen de benim kadar iyi biliyorsun, bu savaşta kazanılacak birşey değil ama erkeklerin kalbinde kazanılır. | Open Subtitles | تعلم كما أعلم أنا هذا شىء لايمكن أن تفوز به فى معركة لكن فى قلوب الرجال |
Benim kadar siz de onların asla bu işe karışmayacaklarını biliyorsunuz. | Open Subtitles | تَعْلم جيداً كما أعلم إنهم لَنْ يَتدخّلوا |
Ayrıca bunların sıradan cinayetlerden olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | كما أعلم أيضاً أن هذه ليست بجرائم قتل عادية |