Garcia'nın da dediği gibi zaman kapsülü olayı bütün haberlerde. | Open Subtitles | أعني,كما قالت غارسيا قضية الكبسولة الزمنية هذه كانت في الأخبار |
June'un da dediği gibi, bugün bir projeyi anlatmak için buradayım. İkiz kızkardeşimle birlikte son üç buçuk senedir üzerinde uğraşıyoruz. | TED | أنا هنا اليوم، كما قالت جون، لأتحدث عن مشروع نقوم به أنا و شقيقتي التوأم طوال الثلاث سنوات والنصف الماضية. |
Bak, annenin de dediği gibi, ben bir doktorum ve Cerebral Palsy konusunda uzmanım. | Open Subtitles | أنا طبيبة كما قالت والدتك وأنا مختصة بالشلل الدماغي |
Nancy'nin de söylediği gibi, kendini kaptırarak. | TED | أو كما قالت نانسي مرة، بأن تنغمس في العمل |
Sarah'nın da dediği gibi bitkiler öyle yüksek ki, burada olduğumuzu anlamazlar. | Open Subtitles | كما قالت سارة أوراق الشجر تخبئك عن الحيوانات |
Onun da dediği gibi, sadece akademik sebeplerden oradaydı. | Open Subtitles | تعلم , كما قالت إن الأمر يتعلق بالأكاديميين فقط |
Büyükannem Anita'nın da dediği gibi, iyi bir ağacın bir sürü dalı vardır. | Open Subtitles | كما قالت جدتي أنيتا الشجره الجيده لديها الكثير من الاغصان |
Ve bu Ann Cooper' ın da dediği gibi, bu yalnız bir sosyal adalet meselesi değil -- tabii ki tamamıyla haklı -- aynı zamanda bir küresel kurtuluş meselesi. | TED | وهذه قضية محورها العدالة الإجتماعية، كما قالت آن كوبر-- وبالطبع هي محقاً تماماً-- لكنها أيضاً قضية نجاة كونية. |
Şerifin de dediği gibi kurbanlar senin silahlarınla öldürülmüştü. | Open Subtitles | كما قالت المأمورة، قُتل الضحيّتين بسلاحيكَ. |
Bayan Mayella, kendi de dediği gibi, verandalarında oturuyordu. | Open Subtitles | الأنسة "ميلا" كانت تجلس فى الشرفة كما قالت |
Bayan Mayella, kendi de dediği gibi, verandalarında oturuyordu. | Open Subtitles | الأنسة "ميلا" كانت تجلس فى الشرفة كما قالت |
Kahin'in de söylediği gibi Olympus'u yok ediyorum. | Open Subtitles | إنّي أدمّر الأوليمب كما قالت الوحي تمامًا. |
Karashi-san,bu doğru mu yaşlı leydi Sansho ne dedi, Kurosuki ailesi'ne kendi isteğinle mi katıldın? | Open Subtitles | ليس صحيحاً أنك إنضممت إلى عائلة كوروسكي برغبتك, كما قالت شانشب أوبا, أليس كذلك ؟ |
İhtiyacınız olduğunda arayabilirsiniz demişti. | Open Subtitles | الآن , كما قالت ... بأمكانن الأتصال بها إن أحتجنا , أنا |
Ah, Anneniz ne diyorsa o, çocuklar. | Open Subtitles | كما قالت والدتكم ، أيها الأولاد |
Sherry'nin dediği kadar kötü mü? | Open Subtitles | اذاً ، هل الامر سيكون سىء كما قالت "شيرى" |
Gördüğünüz gibi Hakim Willoughby, olay aynı Bayan Tare'nin anlattığı gibi. | Open Subtitles | هكذا ترى سيدي القاضي، انه تماما كما قالت الانسة تير |
Daha önce sünnetli biriyle hiç birlikte olmadım ve onun söylediği kadar kötü mü görmek istiyorum. | Open Subtitles | لم اكن سابقا مع شخص غير مختون واريد ان اراه هل هو كما قالت عنه |
Ayrıca dairesindeki güvenlik kameraları da söylediği gibi cinayetlerin işlendiği saatte evinde olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | وكامرات الامن في في شقتها اثبتت انها كانت هناك في وقت حدوث كلا الجريمتين بالضبط كما قالت هيَّ |
aynen dediği gibi. Eğer o yazmasaydı, bir başkası yazacaktı. | Open Subtitles | إنه كما قالت بالظبط لو لم تكتبها، لفعل أحد آخر |
Ve polise şikâyet etmekle tehdit edince sen de onu öldürdün. Aynen günlükte yazdığı gibi. | Open Subtitles | وعندما هدّد بإعلام الشرطة، أنت قتلته، تماماً كما قالت اليوميّات أنّك ستفعل. |
Francesca'nın dediği gibi hemen hayatımızı değiştirdik. | TED | وفي الحال، كما قالت فرانسيسكا، قمنا بتغيير حياتنا. |