"كما يحلو لك" - Translation from Arabic to Turkish

• Nasıl istersen
• İstediğin kadar
• Nasıl isterseniz
• istediğin gibi
• İstediğiniz kadar
• Ne istersen
• Sen bilirsin
• istediğiniz gibi
• dilediğin gibi

Nasıl istersen öyle yorumla. Artık arkadaş değiliz.
حلل الامر كما يحلو لك لم نعد اصدقاء بعد الآن

Bu iş sona erdiğinde hikâyeyi Nasıl istersen yazabilirsin.
وعندما ينتهي ذلك بوسعها التعديل عليها كما يحلو لك

Onunla istediğin kadar yatabilirsin ama çocuklarımdan uzak tut.
عاشرها كما يحلو لك لكن أجعلها بعيداً عن أولادي

Tatlım, üzerinde o kıyafet olduğu sürece beni istediğin kadar götürebilirsin?
يا حبيبي , تستطيع ضربي كما يحلو لك طالما تجعل هذا المظهر يستمر

Nasıl isterseniz.
لوت؛ / i غ؛ ما يصل كما يحلو لك.

Nasıl isterseniz lordum.
كما يحلو لك يا سيّدي.

Sana anlatmam gereken bir şeyler var ve sonra istediğin gibi düşünebilirsin.
هناك شيء لا بد لي من ان اقول لكم ومن ثم يجب أن تقرر كما يحلو لك.

Sadece çiğ yiyeceklerden oluşan bir diyetle devam ederseniz; -et ve balık dahil ne olursa olsun istediğiniz kadar yiyebilirsiniz-, kesinlikle 3 ay içinde açlıktan ölürsünüz.
أي شيء تحبه بما في ذلك اللحم و السمك يمكنك أن تأكل كما يحلو لك و لكنك ستعاني من سوء تغذية تفضي إلى الموت المحقق في خلال 3 أشهر

- Şansımı deneyeceğim, sağ olun. - Sen Nasıl istersen.
سآخذ فرصي ، وشكرا لكم كما يحلو لك

Nasıl istersen öyle düşün.
فكر كما يحلو لك

Nasıl istersen öyle yap.
تصرّف كما يحلو لك.

Beni istediğin kadar tehdit edebilirsin ama ikimiz de biliyoruz ki, beni öldüremezsin.
{\fnArabic Typesetting}،لك أن تهدّديني كما يحلو لك .لكن كلانا عليم بعجزك عن قتلي

İstediğin kadar konuş, ruh. Yalan söylediğini biliyorum.
تكلّم كما يحلو لك أيّها الروح فأنا أعرف أنّك تكذب

İstediğin kadar bağır prenses. Kulağıma müzik gibi geliyor.
اصرخي كما يحلو لك يا سموّ الأميرة، فالصراخ يبلغُ بأذنيّ مبلغَ الموسيقا.

Nasıl isterseniz.
- - كما يحلو لك. -

- Ben Jai'yi sana getireceğim. - Tamam, siz Nasıl isterseniz.
سأحضر (جاي) لك - نعم، كما يحلو لك -

Nasıl isterseniz.
كما يحلو لك.

Kalbimi ve kişiliğimi istediğin gibi yorumlayabilirsin.
يمكنك تفسير قلبي ، طبيعتي ، كما يحلو لك.

Ve o zaman istediğiniz kadar taraftar edinebileceksiniz.
ثم ستحصل على أتباع كما يحلو لك

Dolaptan Ne istersen yiyebilirsin.
تصرف كما يحلو لك بأَي شىء تجده فى الثَلاَّجَة

Sen bilirsin.
حسنا كما يحلو لك

Bazen o kadar kalabalık olur ki, ...bu sergileri, istediğiniz gibi yakından görmek oldukça zor olabilir.
بين الحين والآخر يزدحم المتحف بالزوار بدرجة تصعب معها رؤية المعروضات عن قرب كما يحلو لك

Nasıl oluyor da; benim inancım, senin dilediğin gibi tapınmana ve yaşamana müsaade ederken senin inancın benim canımı almanı gerektiriyor?
اذن كيف لايماني ان يتركك تعيش وتتعبد كما يحلو لك ولايمانك ان يقتلني وينهي حياتي؟