Onları değiştirebilir, iptal edebilir, istediği gibi kullanabilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يغيره ، أن يلغيه يستخدمه كما يريد |
Ama Bilgisayar Meleği istediği gibi girip çıkıyor korumalara ateş ediyor ve kameralar yüzünü yakalayamıyor. | Open Subtitles | لكن ملاك الكمبيوتر يأتى ويذهب كما يريد وتطلق النار على الحراس بدون ان تسجل الكاميرات وجهها |
Sanırım istediği gibi evrakları kasaya yerleştirip olayı kazası belasız atlatmaya çalışmaktan başka yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أعتقد أنني فقط سأزرع ذلك الملف في الحقيبة الدبلوماسية كما يريد و أحاول أن أخفّف من الضرر إذا نجوت |
Burayı kalabalık tuttuğu sürece istediği kadar artist olabilir | Open Subtitles | بإمكانه أن يبقى فناناً كما يريد بربك |
Bay Stabler ne isterse o komployu iddia edebilir, | Open Subtitles | فليقل السيد ستايبلر أن هناك مؤامرة كما يريد |
Baltanın hindiyi istemesi gibi ben de onu istiyorum! | Open Subtitles | اننى أريده كما يريد الفأس الديك الرومى |
Sanırım bu sefer sivrilik yapmadan kitaplarımı okuyup, Tanrının istediği gibi cezamı çekeceğim. | Open Subtitles | اعتقد بذلك الوقت علي ابقاء رأسي منخفض اقرأ الكتب , واقضي محكوميتي كما يريد الرب |
İşler istediği gibi gitmediğinde hep yaralarını yalamaya gider. | Open Subtitles | حيث يذهب دائما ليلعق جروحه حين لا تسير الامور كما يريد |
Herkesin istediği gibi dosya kapandı diyorum. | Open Subtitles | وسوف تنتهي القضية كما يريد الجميع |
İşlerin onun istediği gibi olmasını tek isteyen kişi o. | Open Subtitles | أنه يريد الامور أن تسير كما يريد |
Yani, filmi, onun olmasını istediği gibi yapacaksın. | Open Subtitles | وانت ستقوم بعمل الفيلم كما يريد |
Genetikçilerin düşünmenizi istediği gibi, belki de annede yavrularda strese sebep olan "kötü anne" geni vardı ve bu nesilden nesile aktarıldı; bütün bunlar genlerle belirlenmişti. | TED | كما يريد منك علماء الوراثة أن تفكر، لعلّ الأم كانت تحمل جين "الأم السيّئة" والذي أدّى إلى أن يصبح صغارها متوترين، ثم وُرّث جيلًا عن جيل؛ يتحكم علم الوراثة بالأمر كلّه. |
Steve'in istediğin gibi yoksa egzersiz odası mı olacak, Peg'in istediği gibi? | Open Subtitles | (كما يريد (ستيف أم غرفة تدريبات (كما تريد (بيج |
Tam istediği gibi. | Open Subtitles | كما يريد أن يغني |
Ve sen de aynen onun istediği gibi yapıyorsun. | Open Subtitles | إنك تتصرفين كما يريد هو تماما |
Hayat istediği gibi değil diye Richie ağlayacak mı? | Open Subtitles | هل سيبكي (ريتشي) لأن الحياة ليست تماماً كما يريد |
İstediği gibi güneye gideceğiz, ...ama sonra gizlice dönüp O lanet yerden Weaver'ı alacağız. | Open Subtitles | سنذهب جنوباً كما يريد! وبعدها سنعود مرة أخرى وسنخرج (ويفر) من هناك |
Bu yüzden Afrika'da istediği kadar kalabilir. | Open Subtitles | لذا' يمكنه البقاء في إفريقيا كما يريد. |
Canım kocacığım, istediği kadar çıldırtsın. | Open Subtitles | بإمكانه أن يقودني للجنون كما يريد |
Priscilla, eğer onu istiyorsan, istediği kadar kılıç kullanmayı öğreteceğim. | Open Subtitles | سأعلمه إستخدام السيف كما يريد |
Onun kim isterse olmasına izin verdim. | Open Subtitles | انا سمحت له ان يكون كما يريد |
Onun benimle ilgilenmek istemesi gibi. | Open Subtitles | كما يريد ان يعتني بي. |