"كمستشار" - Translation from Arabic to Turkish

• danışmanı olarak
• danışmanlığı
• danışmanlığından
• avukatı olarak
• Başbakan olarak
• danışmanlık
• danışman olarak

Orada sarayın teknik danışmanı olarak çalıştı ve sınırları zorlamaya devam etti.
وعِمل هناك كمستشار فني في القصر الملكي، واستمر دايدالوس في تخطّيه الحدود.

Strateji danışmanı olarak, işletmelerle ilgilenmek benim işim.
كمستشار استراتيجي، وأدرس المشاريع لكسب العيش.

Başkanın bilim danışmanı olarak,... bu tarihi toplantıdan ne gibi sonuçlar umuyorsunuz?
كمستشار للعلم الرئيسي ماذا تتوقع أن يحدث من هذا الاجتماع التاريخي؟

Bu kilisemde gönüllü gençlik danışmanlığı yaparak öğrendiğim az bir şey.
إنه شيء صغير تعلمته من خلال التطوع كمستشار للشباب في الكنيسة

Tüm enerjimi bu soruşturmaya harcamak için Milli Güvenlik danışmanlığından istifa ettim.
لقد استقلت كمستشار الامن القومى لأبذل كل جهدى فى هذا التحقيق

Barodan ihraç edilmesine karşın Gerard, yeraltı suç dünyasındaki en büyük oyuncuların gölge avukatı olarak hareket ediyor...
بالرغم من شطبه من نقابة المحامين فهو يعمل كمستشار في الظل لصالح بعض من أعظم اللاعبين في عالم الإجرام

Ben masumum. Ne kralın hazinesini bir Başbakan olarak yönetirken, ne de hehangi başka bir zaman, suç olan hiçbir şey yapmadım.
وأنا بريء من ارتكاب أي إثم خلال إدارتي لخزينة الملك كمستشار

danışmanlık yapmak seni mutlu edecekse, o zaman yapman gereken budur.
ان كان عملك كمستشار سيجعلك سعيدا فذلك ما يجب ان تفعله

Beyaz Saray personeline göre Hunt orada Colson'ın danışmanı olarak çalıştı.
طبقا لموظفي البيت الأبيض هنت كان يعمل هناك بالتأكيد كمستشار للسيد كولسن

Bay Başkan,ben Pan-Amerikan Demokratik Yardım ...Örgütü'nün danışmanı olarak Honduras'taydım.
سيدي الرئيس، أنا كنت في هندوراس كمستشار . . إلى منظمة الإغاثة الديمقراطية الأمريكيه

Bay Vitti'nin danışmanı olarak Vitti ailesinin tüm işleriyle yakınen ilgiliyim.
كمستشار السيد فيتتي انا علي دراية بكل نشاطات السيد فيتتي

Bayan Dubois daha çok ağır ceza davalarında jüri danışmanı olarak çalışıyor.
لقد كانت فكرتي السيدة ديبوا تقوم بالكثير من العمل كمستشار لجنة التحكيم لمكتبي، في حالات عقوبة الإعدام

Sivil güvenlik danışmanı olarak eski başkan için çalışıyordu.
كان نصف وقته يعمل مع الحاكم السابق كمستشار للأمن العام.

- Önceden O'Sullivan basın danışmanı olarak çalışmış, ama şimdilerde...
كان يعمل لدى سوليفان كمستشار الإعلامي ، و لكنه الان مراسل

Park Min Sook'un yasal danışmanı olarak inişli çıkışlı evliliğiniz için geçmiş olsun dileklerimi arz ederim...
كمستشار قانوني للمدعي بارك مين سوك، تقديم عذر ، إتفاق، تحريض و هلم جرا،

Politika danışmanı olarak geçirdiğim son 20 yılda ulusal ve uluslararası ihtiyaçları bir araya getiren yüzlerce politika örneği gördüm. Açıkçası politikalar bu şekilde daha iyi.
في وظيفتي كمستشار سياسي لأكثر من 20 عاماً أو شيئاً كهذا، رأيت مئات الأمثلة على سياسات تقوم بالتوفيق بين الاحتياجات الدولية والمحلية، ويصنعون سياسة أفضل.

Stüdyonun hukuk danışmanı olarak sözlerine dikkat etmeni öneririm.
كمستشار قانوني لهذا الإستوديو... . أنصحك بشدة..

Belki de bize biraz kendinizden bahsederseniz... 20 yıldır aile danışmanlığı yapıyorum.
ربما لو تُخبرنا القليل عن نفسك حسناً، منذ 20 سنة و أنا أعمل كمستشار نفسي للعائلات

Arada bir de film danışmanlığı yapıyor.
"و اضاف في بعض الأحيان يعمل كمستشار للأفلام "

Larry Summers daha sonra türevlere bel bağlayan riskli bir fon danışmanlığından 20 milyon dolar kazandı.
بعد ذلك جنى لارى سمرز 20 مليون دولار كمستشار فى شركة تعتمد على المشتقات أو الاستثمار البديل

NASA danışmanlığından gelecek para ne oldu?
اين راتبى كمستشار لناسا

Bu doğru, Baltar'ın avukatı olarak geldiğinde dosyanda bunlar vardı.
حقاً لد كان هذا بملفك عندما توليت العمل كمستشار (بالتر)

Başbakan olarak kalan şu kısa zamanım süresince asla teslimiyet anlaşması imzalamayacağım.
كمستشار ولو لفترة قصيرة لن أوقّع معاهدة إستسلام

İş konusunda danışmanlık dahi yaptım, stratejiler ve taktikler ürettim.
عملت حتى كمستشار أعمال، أخطط للأسترتيجيات والخطط

Sizden özel danışman olarak yararlanmak için gerekli düzenlemeleri yaptım.
انا رتَبْتُ مع المختبر ان نقوم بتناول خدماتك كمستشار للمختبر.