Şunu unutma yaşlı adam, yalan söylüyorsan, direk cehenneme gidersin. | Open Subtitles | تذكر أيها العجوز إن كنت تكذب فستذهب مباشرة نحو الجحيم |
Eğer koordinatlar hakkında yalan söylüyorsan, bu galakside saklanacağın hiçbir yer olamaz. | Open Subtitles | إنك لن تستطيع الاختباء مني في هذه المجرّة إن كنت تكذب عليّ |
Ya bana yalan söyledin, ya da biri sana yalan söylemiş. | Open Subtitles | أما أنك كذبت على الآن ، أو كنت تكذب من قبل |
Kayik kiralayan adama yalan isim verdiginde yine yalan söylüyordun. | Open Subtitles | عندما أعطيت عامل المراكب اسم خطأ، كنت تكذب مرة أخرى؟ |
Tehdit değil. Yalan söylersen seni öldürürüm kaptan. | Open Subtitles | هذا ليس تهديداً سأقتلك إن كنت تكذب أيها الربان |
bunca yıl bana yalan mı söyledin? | Open Subtitles | كل هذه السنوات كنت تكذب علي ؟ فكرنا الأفضل ألا تعرفي |
-Öyle değil. -Paradan haberi var mı? Yoksa ona da mı yalan söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعرف أمر المال أم كنت تكذب عليها أيضاً؟ |
yalan söylüyorsan ve patlarsa hiçbir şey alamayacağını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | .. أتعرف إن كنت تكذب .. هذا الشئ سينفجر ولن تحصل على شئ، صحيح ؟ |
Evet, hepsi iyi hoş da ya bana yalan söylüyorsan? | Open Subtitles | , نعم , كل هذا جيد جداً لكن ماذا لو كنت تكذب على ؟ |
Şimdiden söyleyeyim, Junior bana yalan söylüyorsan, şu lânet fıçıya sokacağım seni. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا جونيور إذا كنت تكذب علي سوف أضعك في ذلك البرميل |
Ama, annemin üzerine yemin ederim ki eğer yalan söylüyorsan işini orada bitiririm. | Open Subtitles | لكني أقسم بالله، أنك إذا كنت تكذب سوف أتركك هُناك |
Yani bana yalan söylüyorsan seni arbeletlerin önüne çıkarmam. | Open Subtitles | اذا كنت تكذب علي لن أرسلك إلى الرماه فقط |
Daha ilk günden çocuğa yalan söyledin, Brian ve bunu da bilmeyen yok. | Open Subtitles | لقد كنت تكذب علي هذا الفتي من اليوم الاول, براين والجميع يعرف ذلك |
Neden bunu benden sakladın ve bana eskrim hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | لم اخفيت هذا عني ولم كنت تكذب بشأن ذهابك لنادي المبارزة؟ |
Bütün gece seni dinledim. Ve yalan söyledin. | Open Subtitles | أني أستمعت لقصتك طوال الليل و لقد كنت تكذب |
Bu işten sıyrılacağımı anlatırken yalan söylüyordun demek? | Open Subtitles | إذا كنت تكذب عندما قلت أنك ستتخلى عن ذلك ؟ |
Gemiyi taşırken, ağır olduğunu söyledin. yalan söylüyordun. | Open Subtitles | عندما نقلنا السفينة وقلت أنها ثقيلة كنت تكذب |
Bugün erken saatlerde sana söyledim, bana Yalan söylersen kendi ellerimle öldürürüm. | Open Subtitles | لقد أخبرتك سابق اليوم أنك إن كنت تكذب علي فسأقتلك بنفسي |
- Moray'den hoşlandığını söylemiştin. yalan mı söyledin? | Open Subtitles | اخبرتني بأنه يروق لك هل كنت تكذب علي ؟ |
Mâdem şimdi bana gerçeği söylüyorsun o halde yıllardır bana yalan söylüyorsun demektir, değil mi? | Open Subtitles | إذا كنت تقول الحقيقة الآن ألا يعني ذلك أنّك كنت تكذب عليّ لأعوام؟ |
O zaman, eli fenerli yabancılarla ilgili söylediklerin yalandı. | Open Subtitles | لم تكن بسبب الغرباء المتنصّتين عند كلّ حافة بأضواء كاشفة علمت أنّك كنت تكذب |
Efsaneye göre, eğer yalan söyleyip elini buraya koyarsan ısırıp koparırmış. | Open Subtitles | فم الحقيقة، تقول الأسطورة إن كنت تكذب -أدخل يدك هنا، وستُقطع |
En başından beri bana yalan söylemişsin. Sen beni hiç sevmemişsin. | Open Subtitles | لقد كنت تكذب علي طوال الوقت،لم تحبني |
Şerif, referansların konusunda yalan söylediğini söylüyor. | Open Subtitles | مدير الشرطة يقول بأنّك كنت تكذب حول ثبوتياتك |
- Neler hakkında yalana söylemiştin? | Open Subtitles | - ماذا كنت تكذب بشأنه؟ |
Yalan söylüyor olduktan sonra, ne yalan söylediğin önemli değil diyorsun yani. | Open Subtitles | تقصد أنك إذا كنت تكذب منذ البداية فلا ضير في الأمر |