Tamam, hatırlayalım, sen iyi cadıyı oynuyorsun, ben kötü cadıyı oynuyorum. | Open Subtitles | حسنا، فقط تذكر، كنت تلعب الساحرة الطيبة، ألعب ساحرة سيئة. |
Ne zaman ciddisin, ne zaman oynuyorsun, bilmiyorum Julien. | Open Subtitles | جوليان انا لم اعد اعرف اذا كنت تلعب ام لا |
Seni şanslı hergele, muhtemelen golf oynuyordun. | Open Subtitles | أنت شاب محظوظ من المحتمل اتك كنت تلعب غولف |
Yazın ilk yarısı sokak süprüntüleri gibi oynadın. | Open Subtitles | فى النصف الأول من الصيف ، كنت تلعب جيداً للغاية |
Saklambaç oynarken birini ele geçirirsiniz. | Open Subtitles | مثل إذا أنت كنت تلعب جلد ويذهب يحصل عليه وأنت تحصل عليه، لكنّك لا يحصل على لا شيئ منه حقا |
Bizimle ne oyun oynuyorsunuz bilmiyorum ama artık uzatmayın ve ne yapmaya çalıştığınızı söyleyin. | Open Subtitles | لا ادرى ان كنت تلعب معنا لعبة, ولكن قل لنا ماهذا بلا حماقة. |
Ne oyunuydu o? | Open Subtitles | ماذا كنت تلعب? |
Onu komaya soktunuz çünkü masum insanlar üzerinde ölümcül oyunlar oynadığınızı öğrenseydi, dehşete kapılacağını biliyordunuz. | Open Subtitles | وضعتها في غيبوبة لأنك تعرف أنها ستفزع إذا عرفت أنك كنت تلعب ألعاب مميتة في عملية مع أناس أبرياء |
Bunca zamandır oyun mu oynuyorsun? | Open Subtitles | هل كنت تلعب العاب الفيديو طيلة هذا الوقت |
Zaten iki gündür evin parasıyla oynuyorsun. | Open Subtitles | كنت تلعب بأموال المنزل لمدة يومين تقريبا |
Hiç hoş olmayan şeyler. Chop, onlarla futbol oynuyorsun. | Open Subtitles | تشوب, كنت تلعب كرة القدم معه هل يمكنك أن تقول شيئاً؟ |
Şimdi hatırladım. Maryland'da oynuyordun, değil mi? | Open Subtitles | لقد تذكرت لقد كنت تلعب فى ميرلاند , صحيح ؟ |
Geçen gece hayali arkadaşlarınla oynuyordun hani hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكّر تلك الليلة عندما كنت تلعب مع أصدقائك المُتخيّلين؟ |
Senin satranç taşlarınmışız gibi başından beri bizimle oynuyordun. | Open Subtitles | لقد كنت تلعب بنا جميعاً منذ البداية، كما لو أننا قطع شطرنج. |
Bu oyunda rakipsiz oynadın. | Open Subtitles | وقد كنت تلعب بدون ان يكون هناك خصم وهو الشيئ, الذي |
Bir dakika gerçekten de Duke'de basketbol oynadın mı? | Open Subtitles | انتظر , هل أنت فعلاً كنت تلعب كرة الثدم في دوك ؟ |
Eğer odanın ortasında yakalamaca oynarken annenin vazosunu kırarsan oyuna devam edebilirsin. | Open Subtitles | إن كنت تلعب بغرفة المعيشة و كسرت زهرية أمك |
Hayır, otopark yolunda benimle oynarken kırdın. | Open Subtitles | لا ، لقد كسرتها انت حينما كنت تلعب معي في الشارع |
Filmde birbirinden nefret eden ama sonra birbirine yeniden aşık olan bir eski eşleri oynuyorsunuz. | Open Subtitles | في الفيلم، كنت تلعب يكسيس الذين يكرهون بعضهم البعض ولكن تقع في الحب مرة أخرى. |
Ne oyunuydu o? | Open Subtitles | ماذا كنت تلعب? |
Kime karşı oynadığınızı hatırlamıyorum ama... | Open Subtitles | نعم.لا أدرى ما الفريق الذى كنت تلعب ضده ولكن... |
Arkada oynuyor olsan bile hergün aynı delikte oynamak istemezsin. | Open Subtitles | لا تحب اللعب فى نفس الحفرة كل يوم حتى لو كنت تلعب فى التمرين |
Hatırlar mısın... ..geceleri, gölette hava zifiri karanlıkken hokey oynardın.. ..ta ki baban seni çağırana kadar. | Open Subtitles | كنت تلعب على البحيرات المجلّدة حتى الظلام إلى أين يناديك والدك |
Bu kadar payla kart oynarsan gece bitmeden bir doktora ihtiyacın olur. | Open Subtitles | اذا كنت تلعب الورق هكذا ستحتاج لطبيب قبل أن تنتهي الليلة |
David, raketbol oynamışsın. | Open Subtitles | دافيد , كنت تلعب الراكيت كنت أخفي غيابك لمدة ساعة |
Belki bir fincan kahve ya da her ne isterseniz onun için oynardınız. | Open Subtitles | ربما كنت تلعب لتناول فنجان من القهوة أو ما أردت. |
Yapman gereken şey eğer böylesine yüksek seviyelerde oyun oynuyorsan sahip olduğun bilgiyle bana gelmekti. | Open Subtitles | ما كان يجب أن تقوم به لو كنت تلعب لعبة متقدّمة هو المجيء إليّ بما كان معك |
Çünkü beysbol oynuyordunuz, seni deniz tutmadığı için rahatça balığa gidebiliyordunuz. | Open Subtitles | لأن كنت تلعب البسبول و تذهب إلى البحر دون أن تصاب بدوار البحر |