Charles akşam yemeğine katılacağınızı söylediğinde çok heyecanlandım. | Open Subtitles | عندمـا أخبرنـي ً تشـارلـز ً أنك قـادم لحضور العشاء لقد كنت متحمسة جدا |
Çok heyecanlandım. O işte iyi olacağımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت متحمسة جداً وكنت أعرف أنني سأكون بارعة في ذلك |
Sadece çok heyecanlandım çünkü gelinliğimi bulduk, ve sonra, biliyorsun, bir şey oldu ve hiç bir şey ifade etmedi. | Open Subtitles | الأمر فقط أنني كنت متحمسة جداً لأننا وجدنا الفستان و لذا, أنت تعلم, أشياء تحدث, و هي لا تعني شيء أبداً |
Yarışın ilk 10 mili oldukça çabuk geçmişti, insanların iki ayağına karşı benim üç tekerleğimle sonunda onları geçtiğim için çok heyecanlıydım. | TED | أول 16 كم في سباق الركض انقضت بسرعة، فقد كنت متحمسة لأنني أخيراً سبقت البعض بعجلاتي الثلاث أمام زوجيّ أقدامهم. |
İlk performansımıza sıra geldiğinde, pembe tütüyü giyeceğim için çok heyecanlıydım. | TED | عندما حان موعد تقديم عرضنا الأول كنت متحمسة بشدة لارتداء التنورة القصيرة الزهرية الجميلة |
Evlendiğimizde büyük bir aileye sahip olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | عندما تزوجنا، كنت متحمسة لأن لدي عائلة كبيرة. |
Bacakları ezilmiş, damarları ve sinirleri neredeyse tamamen kopmuş ve yine de tahrik oldum. | Open Subtitles | قدماه تحطمتا، شرايينه و أعصابه . . بالكاد دمروا، و مع ذلك كنت متحمسة |
Bakalım yeni iş arkadaşım neler yapabiliyordu, görmek istiyordum. | TED | ولذلك كنت متحمسة لأخذ رفيقي الجديد الى منزلي .. لرؤية ما يمكنني فِعله به. |
Uygun olduğunu öğrenince çok heyecanlandım. | Open Subtitles | كنت متحمسة جدًا عندما اكتشفت أنكِ متاحة. |
Çok heyecanlandım. Bekleyemedim! | Open Subtitles | لقد كنت متحمسة جداً , فلم أستطع الانتظار |
O kadar heyecanlandım ki, ona bir düzine gül gönderdim. | Open Subtitles | وأنا كنت متحمسة جداً وبعثة له باقة ورد |
Öğrenmek isteyen birisini bulunca heyecanlandım. | Open Subtitles | كنت متحمسة أن أجد أحداً يريد التعلّم |
Değil mi? Seslerini duyunca ben de çok heyecanlandım. | Open Subtitles | أنا أعرف ، كنت متحمسة لإتصالهم |
Bugün çok heyecanlandım ve ağlarken aptal gibi göründüm ama yine denemek istiyorum. | Open Subtitles | كنت متحمسة جدا اليوم... و البكاء بدا تافهاً... , لكن اريد المحاولة من جديد. |
çok heyecanlıydım, onu mahkum ettirebileceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت متحمسة جدا لها ظننت أنها قضية مقفلة تماما. |
Eve dönerken de sana anlatmak için çok heyecanlıydım ama gelmemiz yıllar aldı sanki. | Open Subtitles | كنت متحمسة للغاية كي أخبرك بشأنها وبعدها السياقة طالت مدتها |
Dinle, doğruyu söylemek gerekirse çünkü hayatının nasıl gittiğini bana anlattığın için ...çok heyecanlıydım. | Open Subtitles | أصغي، سأقول الحقيقة لأنني كنت متحمسة كثيراً بشأن إخبارك لي ما الذي كان يحدث معك |
Çok heyecanlıydın. Ben de heyecanlıydım. Acile gideyim mi? | Open Subtitles | لا ضيرَ في أن تشعري بالخيبة ، إنتِ كنت متحمسة و أنا كنتُ متحمسة أيضاً |
Yemekte karşılıklı oturuyorduk ve Arthur'un dosyasını görmek için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | في ذلك العشاء وانتِ كنت متحمسة جداً لتشاهدي الملف الذي لدي عن "آرثر". |
Tüm o zaman boyunca, sen ve senin kaba konuşmaların yüzünden tahrik oldum. | Open Subtitles | طوال الوقت، كنت متحمسة بسببك و كلامك الحقير |
Daima benden birşeyler isteyecek, yardım dileneceklerdi ki, aslında yardım etmeyi çok istiyordum ama bu işin nasıl olacağını bilemiyordum. | TED | وكل شخص منهم لا ينكفأ يطلب مني اشياءاً لكي أهبها لهم والامر الذي كنت متحمسة للقيام به ولكني لم اكن اعرف الكيفية التي تمكني من القيام بذلك العمل |