Canada'ya doğru I-94 karayolunda Salı günü saat 11:47'de giderken görüldü. | Open Subtitles | وجدت في كندا تعبر الخدود 94 يوم الثلاثاء الساعة 11: 47 |
şımdı Canada toronto dakı , Adelaide Sokağ'ı, 626 numaraya gıdelım. | Open Subtitles | لنذهب الى شارع البالغين في كندا تورنتو منزل 626 |
Aslında, Ailem... Kanada'dan göç etti. Kanada mı? | Open Subtitles | في الواقع، هاجرت عائلتي من كندا |
Bu hafta sonu Kanada'da olmayı ne kadar istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تودين أن تكوني في كندا في هذه العُطلة |
- Evet. Kızıl ardıç sarıasma kuşu. - Kanada'dan, ha? | Open Subtitles | ـ نعم ، ذات الأجنحة الحمراء ـ من "كندا" ؟ |
Dolu fırtınası Kanada'yı süpürüyor. | Open Subtitles | العاصفه الثلجيه تجتاح كندا وتدمر المحاصيل. |
Bazı ölçümlere göre burası, Kanada'nın en fakir kentsel bölgesi. | TED | من خلال بعض الإحصائيات، إنها أكثر المناطق الحضرية فقراً في كندا |
Şu an Kanada'ya doğru yola çıkmış olabilirdim. Bu delilik. | Open Subtitles | كنت أستطيع أن أكون في طريقي إلى كندا هذا جنون |
Sen Kandi'ye beni idare et. Bende Francine'i buradan götüreyim. | Open Subtitles | اذهب لـ(كندا) وأنا سأبعد (فرانسين) من هنا |
Canada gümrüğü, Ziraat, Kamyonculuk hattı ve tefeci veri tabanları elimde. | Open Subtitles | لدي بضائع كندا للزراعة وكل الخطوط والبيانات مفتوحة |
Canada'ya geçmek için saat biraz geç olmadı mı? | Open Subtitles | في وقت متأخر قليلا ستكون متجه إلى كندا , أليس كذلك |
Meksika sınırından Canada'ya doğru önümüzdeki 3 ay yürüyeceğim. | Open Subtitles | الرائدة من الحدود مع المكسيك إلى كندا مجرد المشي في ثلاثة أشهر |
Meksika mı, Kanada mı diye soruyorum. | Open Subtitles | أتحدّث بشأن الذهاب إلى "كندا" أو "المكسيك." |
- Taşınmamız gerekiyor. - Kanada mı? | Open Subtitles | ـ علينا الأنتقال لمكان آخر ـ إلى "كندا"؟ |
Bu yüzden Kanada'da birini kesince ceza alıyorsun dini bir ceza değil ama işlerini yapmayanlar için bir ceza. | Open Subtitles | و لهذا فان التجريح في كندا كان عقابا و ليس عقابا دينيا و لكن كعقاب على عدم قيامهن بوظيفتهن |
Her şey çok pahalı. Konserveler. - Kanada daha ucuz. | Open Subtitles | كل شيئ مكلف جداً، حتى السلع المعلبة، تسوقها أرخص في كندا |
Kahretsin! Neden Kanada'yı bu kahrolasıca yere kurmuşlar? | Open Subtitles | اللعنة، لا أعرف لماذا قاموا بوضع كندا هنا .. |
Amerikalıların yüzde yetmişbeşi Alaska'nın Kanada'nın bir parçası olduğunu düşünürler. | TED | 75 بالمئة من الأمريكان يعتقدون أن آلاسكا هي جزء من كندا |
Bunun yerine Kanada'ya döndünüz. Ve Kanada tüm masraflarınızı karşıladı. | Open Subtitles | بدلاً مِن ذلك، عُدتَ إلى كندا، ودَفعتْ كندا مصاريفكِ الإجمالية؟ |
Bu arada, Kandi'ye pırlanta kolye almak durumundasın. | Open Subtitles | (بالمناسبة، ستحتاج لشراء عقد ماسي لـ(كندا |
Size bir şey sorayım Kanadalılar. | Open Subtitles | الذين يدسون أنوفهم في أمور لا تخصهم دعوني أسألكم شيئا أيها السادة من كندا |
Montreal'den geliyorum. Kanadalıyım. | Open Subtitles | أنا من مدينة مونتريال أنا من كندا |
Yapılması önerilen boru hattı, Kanada'dan başlayıp Meksika Körfezi'ne kadar uzanacak." | Open Subtitles | التي سيمر عبرها أنبوب النفط في طريقه من كندا إلى الخليج. |
Farketmiş olduğunuz gibi, Kanada'daki seçimler şaka gibi. Haksız ve gelişigüzel sonuçlar veren | TED | وكما تلاحظون فان الانتخابات في كندا مهزلة فنحن نعتمد على انظمة قديمة جداً |
Kamerayı kaybedenler fotoğrafa dönüş yapmadılar, ama bu sır birçok hayatı etkiledi, öncellikle Matty adındaki Kanadalı öğrenciyi. | TED | هذه الصورة لم يتم إرجاعها أبدا لمن فقدها، لكن هذا السر قد أثر على أرواح كثيرة، بدء بطالب من كندا يدعى ماتي. |
Uzaklardan ve geniş, O Kanada seni korumak için ayaktayız | Open Subtitles | من أقاصي الأرض" "كندا)، نقف لكِ حماة) |