| 49 devletin imzaladığı bir antlaşma ile tüm insanlığın paylaştığı bir hazine haline geldi. | Open Subtitles | معاهدة موقعة بين تسع وأربعون بلداً جعلت منها كنزا مشتركا بين جميع الدول |
| Bu kişiden gelen laptop eşsiz bir hazine. | Open Subtitles | حاسوب نقال من ذلك الشخص تحديدا يصعب اعتباره كنزا حميدا |
| - Çünkü eğer izini bulurlarsa hepsini hazine sayarlar. | Open Subtitles | -لأنهم إن تتبعوا السوار فسيعتبروا كل الحمولة كنزا دفينا |
| O 2000 yıllık tarihi bir hazineydi. | Open Subtitles | ذلك كان كنزا تاريخيا عمره 2000عام |
| O 2000 yıllık tarihi bir hazineydi. | Open Subtitles | ذلك كان كنزا تاريخيا عمره 2000عام |
| Birisi içeride devasa bir hazine olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | احدهم قال ان هناك كنزا كبيرا بالداخل |
| Oldukça büyük bir hazine olmalı! | Open Subtitles | ويجب أن يكون كنزا كبيرا! |
| - Belki de bir kız değildi, bir hazineydi. | Open Subtitles | ربما كان كنزا |