| 6 yaşında ve üzerinde lacivert bir kazak var. | Open Subtitles | انها في السادسة من عمرها و ترتدي كنزة زرقاء |
| Her babanın bir iğrenç gömlek ve bir korkunç kazak hakkı vardır. Kural bu. | Open Subtitles | على كل أب أن يرتدي قميصاً معينا و أن يرتدي كنزة هذا جزء من رمز الأبوة |
| Mesela mal dolu vitrinler yerine onlarda sadece bir kazak var. | Open Subtitles | مثال, كنزة واحدة فقط توضع في النافذة على عكس أن تكون النافذة محشّوة بالبضائع |
| - Hayır, kilise serin. süveter giysem iyi olur. | Open Subtitles | لا، الكنيسة باردة، ويجب أن أحضر معي كنزة |
| Liseden beri sadece sweatshirt giyen birini mi dinleyeceksin? | Open Subtitles | وعلاوة، من سيصغي لرجل لا يرتدي سوى كنزة منذ صباه؟ |
| Melissa Taylor sütyen, kolsuz bluz ve kot pantolon ile. | Open Subtitles | ميليسا تايلور كانت ترتدي كنزة بدون أكمام و بنطال جينز |
| Hava, kazak için biraz sıcak değil mi? | Open Subtitles | الجوّ ليس بارداً لترتدي كنزة ، أليس كذلك؟ |
| Bu da demektir ki, ya kazağı buhar makinesiyle yıkadı boyu bir kaç beden genişledi, ya da kazak erkek arkadaşınındı. | Open Subtitles | أي أنها قضت ولا شك بضع ساعات في علب البخار الكرتونية... التي تسبب إنكماش الحجم بضعة قياسات أو أنها كنزة حبيبها |
| Kadın kırmızı bir kazak, kot pantolon ve spor ayakkabı giymişti. | Open Subtitles | كانت ترتدي كنزة حمراء، بنطال جينز، و حذاء رياضيّ. |
| En yakındaki bir adamın bile bir kadından gizlenirken el sürmemesi gereken bir kazak. | Open Subtitles | أقرب رجل يجب أن يأتِ للمس كنزة صوفيّة لائقة سيكون لمُساعدة إمرأة على خلعها. |
| 15 metreden ve yün kazak üzerinden meme uçlarımızı tanımlayabilirler ama yüzüklerimizin neye benzediğini bilmezler. | Open Subtitles | يستطيعون تحديد حلماتنا على بعد 40 قدم عبر كنزة من الصوف، لكن لا فكرة لديهم كيف تبدو خواتمنا. |
| Andrew Taffert, 2003 doğumlu 1.40 boyunda, kısa sarı saçlı, mavi gözlü turuncu bir kazak ve kareli pijama pantolonu giyiyior. | Open Subtitles | آندرو تافرت,ولد عام 2003 طوله 4 أقدام,7 إنشات شعر أشقر قصير,عيناه زرقاوتان و يرتدي كنزة برتقالية و بنطالا بشكل مربعات |
| Kapıya kadar geldim, bir süveter isteyecektim. | Open Subtitles | لقد اقتربت من أن أقرع بابك لأطلب منك كنزة |
| Kapiya kadar geldim, bir süveter isteyecektim. | Open Subtitles | لقد اقتربت من أن أقرع بابك لأطلب منك كنزة |
| Hava soğuk geldiyse süveter veya uzun kollu da giyebilirsin. | Open Subtitles | إن شعرت بالبرد، يمكنك ارتداء كنزة أو قميص بأكمام. ستجدينها على اليمين. |
| Jenny'ye Henri Pétard marka bir kapşonlu sweatshirt aldım ve bayıldı. | Open Subtitles | قدّمت لـ (جيني) كنزة كشميرية من "و قد أحبّتها "Henri Pétard |
| Sebzeleri komşularından satın alıyorlardı, saçlarını kestiriyor ya da terziden yeni bir bluz alıyorlardı. | TED | كانوا يشترون الخضراوات من جيرانهم، يحصلون على تسريحة شعر جديدة أو كنزة جديدة من الحائك. |
| Sana eski bir tişört giydirip kafana hortumla su tutup ve çıkardık. | Open Subtitles | بوضعك في كنزة قديمة وقمنا بادخال رأسك اسفل خرطوم المياه في الخارج |
| Gri süeter çok yaşlı | Open Subtitles | كنزة رمادية، قديمة |
| Ona o aptal mavi ayakkabıları ve limon yeşili süveteri giydirmişler. | Open Subtitles | لقد جعلوه يرتدي ذلك الحذاء الرياضي الازرق السخيف و كنزة خضراء |
| Jerry'nin süveterini benim için getirir misin? | Open Subtitles | احضر لي كنزة (جيري)، من فضلك |
| Iıı, Kafkas, boyu yaklaşık 1.80, siyah kot, siyah ayakkabılar, kapşonlu bir şey giymişti. | Open Subtitles | أبيض , يبلغ طوله حوالي الستة أقدام يرتدي جينزاً أسود و حذاءاً أسود و قد كان يرتدي كنزة بقبعة |