Evliliğimiz hakkında konuşuyorduk ve şimdi benim finansal işlemlerimi tartışıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ من غيّرت مسار الموضوع، كنّا نتحدّث عن زواجنا، |
Senin hakkında konuşuyorduk ilişkiler hakkında konuşuyorduk ve beni öptü. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث عنك، كنّا نتحدّث عن العلاقات، ومن ثمّ قبّلني. |
Çikolata hakkında konuşuyorduk ve çikolatanın sana iyi geleceğini düşündüm. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث للتو عن الشوكولاتة، وخطر لي بأنها ستفيدكِ |
Konuştuğumuz şeylerden bahsetmemenin çok daha iyi olacağı kanaatindeyim. | Open Subtitles | أظنّ أنّه من الأفضل ألّا تذكري الأمور التي كنّا نتحدّث عنها. |
Biz de tam senin misyoner çalışmalarından bahsediyorduk, çok güzel bir şey. | Open Subtitles | نحن كنّا نتحدّث عن عملك التبشيري وكم هو عظيم جدا. |
Eğer hastane personel listesi ve cezaevi kayıtları arasında zorlu bir süreçten bahsediyorsak, ben yokum. | Open Subtitles | إذا كنّا نتحدّث عن الخوض في قوائم العاملين في المستشفى وسجلات السجن ، فأنا خارج |
konuşuyorduk tatlım. Kölelik bu. Karmaşık bir konu. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث يا عزيزتي، فالعبودية مسألة معقّدة. |
Sadece ekiptekilerle konuşuyorduk da, buraya döndüğümüzden beri sizi doğru dürüst hiç göremiyoruz. | Open Subtitles | أنا والرجال كنّا نتحدّث عن قلّة رؤيتنا لك منذ وصولنا إلى هنا |
- Biz de tam senin hakkında konuşuyorduk. - Neden kendisine sormuyorsun? | Open Subtitles | كنّا نتحدّث عنكِ للتو لمَ لا تسألها بنفسك؟ |
Çünkü senin hakkında pek te hoş olmayan şekilde konuşuyorduk. Tam da şimdi mi gitmesi gerekiyor? | Open Subtitles | لأنّنا كنّا نتحدّث عنك ولم يكن الأمر لطيفًا أيجب عليه الذهاب حالًا؟ |
Bana sorduğun soruların ardına saklanamazsın çünkü seni son gördüğümde yüzük almayı konuşuyorduk sonrasında gittin. | Open Subtitles | لا يُسمح لك أنّ تتخبّى خلف أسئلةٍ عنّي، لأنّه آخر مرّةٍ رأيتك، كنّا نتحدّث عن التبضّع لشراء الخواتم، ومن ثمّ رحلت. |
- Biz de siyasetten konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث في السياسة فقط حقا؟ |
Sadece konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث فحسب، هذا كلّ ما في الأمر |
konuşuyorduk ve... her neyse, bebeği doğurup doğurmama konusunda fazla düşünemediğimi söyledim, ama burada daha fazla kalmak zorunda kalırsak da, çok fazla şansım olmayacaktı. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث ثم... علي أي حال، قُلت له بأنني لم أفكر كثيرا حول ما إذا كنُت سأحتفظ بالطفِل أم لا، |
Oğlunuz hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا نتحدّث عن ابنك. |
Benim hakkımda konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا نتحدّث عن شؤوني |
Henüz bu sabah kendisi hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح، نحن كنّا نتحدّث عنه... |
Henüz bu sabah kendisi hakkında konuşuyorduk. Ve bu sabah babanı pazarda elinde bir fotoğrafla seni sorarken buldum. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح، نحن كنّا نتحدّث عنه... |
Konuştuğumuz şeylerden bahsetmemenin çok daha iyi olacağı kanaatindeyim. | Open Subtitles | أظنّ أنّه من الأفضل ألّا تذكري الأمور التي كنّا نتحدّث عنها. |
Babandan bahsediyorduk, ve babanın Pennsylvania'da 'Yeni Umut' bölgesinde doğduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | نحن كنّا نتحدّث عن أبّيك، وأنت قلت بأنّه كان ولد في الأمل الجديد، بينسلفانيا. |
Eğer aralarına karışmaktandan bahsediyorsak, bence Dave avantajlı. | Open Subtitles | إن كنّا نتحدّث عن إمكانيّة الاندماج، فأقول أنّه (ديف). |