Bu değişime açık olmaktan fazlası. | TED | إنها أكثر من مجرد كونكم منفتحين للتغير. |
Bu kendini geliştirmeye açık olmaktan da fazlası. | TED | إنها أكثر من مجرد كونكم منفتحين للتطوير الذاتي. |
Aile olmaktan, aileyle ilgilenmekten bahsediyordun. | Open Subtitles | كلكم تتحدثون عن كونكم عائلة، تهتمون لأنفسكم |
Beş dakika içinde toplantı odasında olun ve berbat insanlar olmaktan nasıl kurtulacağınızı öğrenin. | Open Subtitles | تعالوا إلى غرفة النادي خلال خمس دقائق كي تعرفوا كيف تكفوا عن كونكم أشخاص فظيعة. |
Ancak içe dönükler, içe dönük olduğunuz için büyük olasılıkla bavulunuzdakileri dikkatle koruyorsunuz. | TED | وبالنسبة للانطوائيون ، كونكم كما أنتم، ربما لديكم حافز لحراسة ما بداخل حقائبكم بعناية فائقة. |
Hepinize geldiğiniz ve bu özel düğünün bir parçası olduğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لكم جميعا على حضوركم وعلى كونكم جزءا من هذا الحفل المميز جدا |
En iyi olmaktan, en güzel olmaktan.. | Open Subtitles | ليس عليكم أن تخجلوا من كونكم أفضل. |
Zengin olmaktan iki saat uzaktasınız. | Open Subtitles | ساعاتان تفصل عن كونكم أغنياء. |
Gülünç durumda olmaktan bıkmadınız mı? Virginia'nın konuşması kimse tarafından sallanmıyor olabilirdi ama birilerinin dikkatini başka bir şey çekmeyi başarmıştı. | Open Subtitles | ألم تملَّوا من كونكم سخرية ؟ خطاب (فرجينيا) قد سقط على آذان صماء |
Sizlerle arkadaş olmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أشكركم على كونكم أصدقائي |
Sizlerle arkadaş olmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أشكركم على كونكم أصدقائي |
Derby'de olmaktan mutluymuş gibi yapın. | Open Subtitles | تظاهروا أنّكم سعداء كونكم هنا في (دربي) |
Pekâla. Sırf geçen sene takımda olduğunuz için bu sene de takım olacağınızın bir garantisi yok. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | تذكـّروا أنه ليس كونكم كنتم بالفريق العام الماضي سيضمن لكم مكان هذا العام ، أهذا واضح ؟ |
Sırf geçen sene takımda olduğunuz için bu sene de takım olacağınızın bir garantisi yok. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | تذكـّروا أنه ليس كونكم كنتم بالفريق العام الماضي سيضمن لكم مكان هذا العام ، أهذا واضح ؟ |