Sadece kabul sürecinin nasıl işlediğini öğrenmek istiyoruz. | Open Subtitles | فقط أريد أن أعرف كيفية سير عملية التقديم هنا |
Dünyanın aslında nasıl işlediğini öğrenirlerse, artık batıl inançları olmaz. | Open Subtitles | لن تملأ الخرافات عقلهم إن تعلموا كيفية سير العالم. |
C, bu işlerin nasıl işlediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | ثالثاً، لا أعلم كيفية سير أيّ من أمور السحر تلكَ! |
İşlerin nasıl olduğunu biliyorum, bedensel gücüm var, silahlarla aram iyi, çok çekici olduğum da cabası. | Open Subtitles | أعرف كيفية سير الأمور وأنا قادرة جسدياً.. وبارعة باستخدام الأسلحة عدا عن جاذبيتي المغوية |
Bence ortaklığın nasıl yürüdüğü konusunda takviye kursa ihtiyacın var. | Open Subtitles | أعتقد أنك بحاجة إلى دورة تنشيطية بشأن كيفية سير الشراكة |
Pasifik Körfezi'nin önemini bilen işlerin nasıl yürüdüğünü bilen bir sınıf başkanı istiyorsanız o zaman oyunuzu Bailey'e verin. | Open Subtitles | حتى إذا كنت ترغب في رئيس يدرى كيفية سير الأمور هنا أذا رجاءا صوتوا لبايلى |
Bir soruşturmanın nasıl yürüdüğüne dair senin bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي فكرة لديك عن كيفية سير التحقيق؟ |
İş hayatının nasıl işlediğini, vergi ve ticaret açılarından kararların nasıl verildiğini gerçekten bilen ve bunun meslek dallarının oluşumunu nasıl etkilediğini bilen bir liderin öncülük ettiği bir yönetime ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بكل بساطة يجب أن يكون لدينا إدارة التي يكون قائدها شخصًا قادرًا على فهم كيفية سير الأمور... وأن القرارات التي نتخذها من وجهة نظر ضريبية أو تجارية |
Biliyorum, ama Phillip Dayton sistemin nasıl işlediğini biliyor. | Open Subtitles | أنا أعلم، لكن (فيليب دايتون) يعرف كيفية سير النظام |
Hala bunun nasıl işlediğini anlamadın mı? | Open Subtitles | ألم تتعلم كيفية سير هذا؟ |
Ben aslında işlerin nasıl gidiyor diye aramıştım. | Open Subtitles | فى الواقع ، لقد اتصلت لأطمأن و حسب على كيفية سير الأمور ؟ |
Ya da işlerin nasıl gittiğiyle ilgili ufak bir bildiri yazabilirim. | Open Subtitles | أو بإمكاني أن أعمل مذكرة إعتيادية عن كيفية سير العمل |
Burada işlerin nasıl gittiği hakkında hiç endişelenme çünkü her şey harika. | Open Subtitles | لا تقلقى ولو للحظة على كيفية سير الأمور هنا لأن كل شىء يمضى على ما يرام |
Belkide işlerin nasıl yürüdüğü konusunda yeterince açık değildim? | Open Subtitles | رُبما لم أكُن واضحاً بشأن كيفية سير هذا الأمر ، أليس كذلك ؟ |
Belki de sana işlerin nasıl yürüdüğü hakkındaki gerçeği söylememeliydim. | Open Subtitles | أتعلم, ربما كان يجدر بي أن لا أخبرك بالحقيقة عن كيفية سير تلك الأمور. |
Belki bu yüzden burada işlerin nasıl yürüdüğünü unutmuşsundur. | Open Subtitles | ربما هذا سبب نسيانك كيفية سير الأمور هنا |
Serena işlerin nasıl yürüdüğünü bilir, ayrıca bir sözleşme imzalamadın ya. | Open Subtitles | سيرينا) تعرف كيفية سير العمل) كما أنك لم توقع عقداً معها |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü göster ona. | Open Subtitles | أرشده على كيفية سير العمل هنا |
Şu anda işlerin nasıl yürüdüğüne ilişkin saflığını segiliyorsun. | Open Subtitles | أنت الآن تظهرين سذاجتك حول كيفية سير الأمور |