"كُنْتُ أَتسائلُ" - Translation from Arabic to Turkish

• merak ediyordum
• diye merak
• Merak ediyorum

Kocanızdan haber aldınız mı, kendisi nasıl diye merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ هل سمعتي مِنْ زوجِكَ وكَيف حالةُ.

Ben doğrusunu yapmadan önce ne kadar bekleyeceğinizi merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ إلى أي مدى كُنْتَ سَتَنتظرُ قبل عَمَله بشكل صحيح

Aldım ve doğrusu kafandan ne geçtiğini merak ediyordum.
أنا عَمِلتُ، وأنت تَعْرفُ، أنا كُنْتُ أَتسائلُ الذي كَانَ عِنْدَكَ في العقلِ.

Dinleyin Bay Q. Merak ediyorum.
إستمعْ، سّيد كيو . أنا كُنْتُ أَتسائلُ.

Evet Niles. Ben de ne zaman ona geleceksin diye merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ متى أنت تَتقدّمُ إلى ذلك لذا، يَسْمحُ لي.

Özür dilerim efendim ama, büyükannem Leyla'yı tanıyıp tanımadığınızı merak ediyordum.
أعذرْني، سيدى، لكنى كُنْتُ أَتسائلُ هل تعَرف جدتَي ليلى؟

Neyse, merak ediyordum da, öğlen yemeği yiyen insanlardan mısın?
على أية حال، أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا أنت كُنْتَ نوع الشخصِ مَنْ يَأْكلُ غداءاً؟

- Ben de tam şu anda, baş ağrımı kuvvetli bir migrene dönüştürebilecek bir şeyin olup olmadığını merak ediyordum.
- أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا هناك أيّ شئ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَدْفعَ صداعَي إلى a داء شقيقة في مرحلة متقدّمة.

Yalnızca düğün gecemizde büyük, siyah bir Harley'in arkasında adamın tekine sarılarak ne yaptığını merak ediyordum.
لَكنِّي كُنْتُ أَتسائلُ, ماذا كنت تفعلين عشية زفافنا تتمددين خلف رجل على دراجة هارلي سوداء كبيرة

Benimle birlikte çalışmak ister misiniz diye merak ediyordum.
حَسناً، أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا أنت مثل لمَجيء وعَمَل لي.

Müşteri memnuniyeti formunu doldurabilir misin diye merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَمْلأَ شكل رضاءِ زبونِ.

Ne kadar daha direnebileceğini merak ediyordum.
كُنْتُ أَتسائلُ كَمْ مقدار الوقت الذى سَتَكُونُ قادر على تحمله

Size bir soru sorabilir miyim diye merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَسْألَك أي .. . أي سؤال.

Ben de ne zaman arayacağını merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ عندما أنت كُنْتَ ذاهِباً إلى أجرِ هذا الإتصالِ.

Neden olduğunu merak ediyordum, şimdi anladım.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ لِماذا ومتى نحصل على محل

Ben de işte, bir şekilde halledebilmemizin bir yolu var mıdır diye merak ediyordum.
لذا كُنْتُ أَتسائلُ لوكانهناكطريقةيمكن اننعملبها.

Ne zaman ortaya çıkacağınızı merak ediyordum.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ عندما أنت رجال يَظْهرونَ.

Acaba yardım edebilir miyim? diye merak ettim.
أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا هناك أيّ شئ أنا يُمْكِنُ أَنْ للمُسَاعَدَة.

Eğer bir yere götürülmediyse, ne olduğunu da Merak ediyorum.
أنا أيضاً كُنْتُ أَتسائلُ... ماالذي كان ُ سيحدث إذا بقيت أنا.

Bugün işten sonra benimle yemeğe çıkar mısın Merak ediyorum.
مرحباً. Um، أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا تُريدُ للخُرُوج للأَكْل اللّيلة بعد العملِ.