Bir yapay zekâ araştırma laboratuvarında çalışıyorum. | TED | وأنا أعمل في معمل لأبحاث الذكاء الاصطناعي. |
Ve inanıyoruz ki, kalpten inanıyoruz ki, bu insansız hava araçları, konservasyon araştırma ve uygulamalarında oyunun kurallarını değiştirebilir ve değiştirecektir. | TED | ونحن نعتقد اعتقادا قويا، أن الطائرات يمكن وسوف تغير قواعد اللعبة لأبحاث وتطبيقات الحماية. |
Şu anda ise, Alman Kanser araştırma Merkezi'yle işbirliği içinde, meme kanseri için 200 kadın üzerinde klinik bir deneme yapıyoruz. | TED | وحاليا، نقوم بتجربة سريرية بالتعاون مع المركز الألماني لأبحاث السرطان على 200 امرأة لسرطان الثدي. |
Sıtma araştırması için kurulmuş dünyadaki en büyük sivrisinek çiftliği. | TED | إنها أكبر مزرعة بعوض متاحة في العالم لأبحاث الملاريا. |
Burayı dünyanın en önemli doğaüstü araştırmalar merkezi yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نجعل من هذا المكان مركزاً لأبحاث ما فوق الطبيعة. |
I wO albümü satmak istiyordum. Gelirini Kanser araştırmalarına bağışlamak için. | Open Subtitles | لقد أردت أن نبيع هذا التسجيل حتى نجمع مالاً لأبحاث السرطان |
Sadece beş yıl içinde tüm harcamaları sonra bunu 554 katına çıkarıp 194 milyon dolar yapıp meme kanseri araştırmaları için harcadık. | TED | في غضون 5 سنوات كنا قد ضاعفناها 554 مرة لتصبح 194 مليون دولار بعد استقطاع التكاليف لأبحاث سرطان الثدي |
Pazar araştırmasına göre bu alet sayesinde masalar yüzde 30 daha hızlı dönüyor ve yeni gelen oyuncular sayesinde daha çok kazanılıyor. | Open Subtitles | وفقاً لأبحاث السوق: إنّنا نتفوّق بنسبة 30 بالمئة، مُحافظين على الوضع الجديد. |
Amerika Kanser araştırmaları Birliğinde ayağa kalktım, ki bu en büyük Kanser araştırma toplantılarından biridir, 20.000 kişi vardı ayağa kalktım ve hata yaptığımızı söyledim. | TED | وقفت في الرابطة الأمريكية لأبحاث السرطان في أحد أكبر اجتماعات ابحاث السرطان مع 20 ألف شخص و قلت لقد ارتكبنا خطأً |
bu şeyin senin hayatını mahvettiğini görmek için araştırma ve inceleme yapmaya gerek yok. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج لأبحاث أو وثائق لأرى هذا الشئ يمتص الحياه منك |
Gururla söylemek istiyorum ki en yeni DNA araştırma teknikleri sayesinde adalet yerini buldu. | Open Subtitles | بفضل التقدم الأحدث لأبحاث الحمض النووي أنا فخورة جداً بقول أن العدالة قد طبقت |
Joseph Freidkin Anısına... Omurilik araştırma Fonu'nun bağış yemeği... önümüzdeki ay gerçekleşecek. | Open Subtitles | أنا أقوم بجمع التأييد لتمويل النصب التذكاري لأبحاث العمود الفقري |
Bu birçok uydu araştırma merkezinden birindeydi. | Open Subtitles | هذا كان مبني لأبحاث الأقمار الصناعيه واحد من عشرات |
Askeri Hastalık araştırma Merkezi. | Open Subtitles | معهد الجيش الأمريكي الطبي لأبحاث الأمراض المعدية |
Adam bir Kanser araştırma kurumunda CEO ve kadın da Lille Üniversitesi'nde öğretmenlik yapıyor. | Open Subtitles | ذاك هو الرئيس التنفيذي لمؤسسة خيرية لأبحاث السرطان وهي مدرسة في جامعة ليلي |
Kök hücre araştırması için para topladıklarını söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت أنهم يجمعون مالاً لأبحاث الخلايا الجذعية |
Şöyle dediler: ''Pazar araştırması için harika çünkü.'' | TED | وقالوا، "حسناً، إنها عظيمة لأبحاث السوق". |
Panzehir araştırması için kullanılıyor. | Open Subtitles | إنّهم يستعملونه لأبحاث مضادات السموم. |
Böyle bir şeyi kanıtlamak için yeni tıbbi araştırmalar yapmak gerekiyor. | Open Subtitles | لإثبات شئ كهذا أنت تحتاج لأبحاث طبية جديدة |
Sonra da Kanser araştırmalarına bağışlamak için de bir sürü para isterdin. | Open Subtitles | ثم ربما ترغب بالكثير من المال بحيث يمكن التبرع به لأبحاث السرطان |
Watt Helix'te birisinin varlıklı insanları araştırmasına finansman sağlamak için zehirlediğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تعتقد أن هناك شخص في وات هيليكس يقوم بتحفيز الطفرات الجينية في الأثرياء لجذب تمويل لأبحاث مرض اعتلال أوعية المخ |