"لأبيكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • babana
        
    • babanın
        
    • baban
        
    • babanı
        
    • babanızın
        
    • babacığına
        
    Hiç olmazsa babana o sincabı götürürüz. Open Subtitles أقل مايمكننا فعله هو الإحتفاظ بالسنجاب لأبيكِ
    Sana hiç hoşuna gitmeyen iki kazak hediye ettiler ve babana zaten onda olan bir 2. dünya savaşı kitabı hediye ettin. Open Subtitles وتلقيت سترتان لم تعجباكِ واشتريت كتاب لأبيكِ عن الحرب العالمية الثانية التي ربحها بالفعل
    babana yıllar önce ulaşmaya çalıştım. Open Subtitles لم، تقصين على ذلك الآن لقد فعلت، و ذهبت لأبيكِ من سنتين
    Bize babanın sağ kolu verdi. Open Subtitles لقد أُعطي لنا من قبل اليد اليمنى، لأبيكِ
    Buraya gelmen baban için çok önemliydi. Open Subtitles إنْ كنتُ أمينة فحسب موافقتكِ تعني الكثير لأبيكِ
    Avantacı babanı dinleyip daha sen doğmadan senden kurtulmalıydım. Open Subtitles كان ينبغي علي أن أنصت لأبيكِ المرهق بأن أتخلص منكِ حتى قبل أن ألدك
    Sana bu mektubu getiren ulak, babana da bir davetiye getirdi. Open Subtitles الرسول الذي أتى بخطابك أحضر أيضاً دعوة لأبيكِ.
    babana hakkımda söylediklerini duydum, bir katil olduğumu söylemişsin. Open Subtitles سمعتُ ما قلتِه لأبيكِ عنّي، بأنّني قاتل.
    Zar zor tanıdığın babana hayatını adadın. Open Subtitles لقد كرستِ حياتكِ لأبيكِ الذي بالكاد قد عرفتيه
    Kara delikten öğrenebildiğim her şeyi öğrendim ama babana hiçbir şey gönderemedim. Open Subtitles تعلّمت قدر المستطاع عن الثقب الأسود لكنّي لمْ أستطع إرسال أيّ شيء لأبيكِ
    Bunu zavallı babana mal etmeye kalkma sakın. Düş ve öl, seni yaşlı yarasa! Open Subtitles عزيزتي كنيل لا تسمعي، لأبيكِ ،انه سئ وفاشل آه،يا الهي!
    Sanju bak. babana merhaba de. Open Subtitles . سانجو, انظرى قولي مرحبًا لأبيكِ
    Hey, babana çok işlevli bir kumanda aldım. Open Subtitles -أحضرتُ لأبيكِ آلة التحكم عن بعد العالميّة
    Hadi babana bir şeyler söyle. babana bir şeyler söyle. Open Subtitles قولي شيئاً لأبيكِ, قولي شيئاً لأبيكِ
    babana bir şeyler söyle, babana bir şeyler söyle. Open Subtitles قولي شيئاً لأبيكِ, قولي شيئاً لأبيكِ
    Aynı babana geldikleri gibi sana da geliyorlar. Open Subtitles سيأتون إليكِ ، تماماً كما أتوا لأبيكِ.
    Babamdan ve servetinden şimdi kaçarsam, babanın uzun bir süre için kaçabileceğimiz bir serveti olmayacak. Open Subtitles إذا هربنا من أبي وثروته الآن فلن تكون هُناك ثروة لأبيكِ لنا لكي نهرب إليها ليس لفترة طويلة
    babanın sigorta dosyası araştırılıyor. Open Subtitles ملف التأمين الصحي لأبيكِ موضع تحرّي
    Sanırım babanın intikamı için yardım toplamaya gitti. Open Subtitles لقد ذهب لأبيكِ باحثاً عن مساعدة
    Ama baban veya ben eve zamanında yetişemezsek bakıcı Shelly seni götürmek zorunda kalabilir, tamam mı? Open Subtitles لا يُمكن لأمك أو لأبيكِ أن يأتون إلى المنزل في الوقت المُناسب يجب على الجليسة أن تصطحبك ، حسناً ؟
    Sen çocukken, seni babanı öldürme hatırandan korumak için. Open Subtitles ، عندما كُنتِ طفلة لحمايتك من ذكرى قتلك لأبيكِ
    Bayan Tancredi, babanızın konumuna hürmeten... - Size tekrar soracağım. Open Subtitles آنسة (تانكريدي) احتراماً لأبيكِ سأطلب منكِ ثانيةً
    Onu seviyor, bundan kurtarmak istiyor, korktuğunu görmeyi seviyor kurbanının gözlerinde, babacığına bak. Open Subtitles إنهُ يحب ذلك إنهُ يحب رؤية الخوف بعين ضحاياه، أنظري لأبيكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more