"لأتحدث عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • hakkında konuşmaya
        
    • hakkında konuşmak
        
    • konuşmak için gelmedim
        
    Bugün buraya yalancılar, davalar ve kahkahalar hakkında konuşmaya geldim. TED قدمتُ اليوم لأتحدث عن الكذّابين، الدعاوي القضائية، والضحك.
    Ama buraya rahmimi koruyan keskin dikenler hakkında konuşmaya gelmedim. Open Subtitles أن مهبلي يملك أسنان. لكن لم آتي إلى هنا لأتحدث عن جدار الأسلاك الحادة
    Bugün suçla mücadele hakkında konuşmaya gelmedim. Open Subtitles حسنٌ، لست هنا اليوم لأتحدث عن إعاقة الجريمة.
    Burada olup şehirlerin geleceği hakkında konuşmak, Şehirler hakkında konuşmak büyük bir onurdur. TED انه لشرف كبير أن أتواجد هنا لأتحدث عن المدن لأتحدث عن مستقبل المدن
    Bugün buraya kendi kendine çalışan uçan plaj topları hakkında konuşmak için geldim. TED أنا هنا اليوم لأتحدث عن كرات الطائرة الشاطئية ذاتية التحكم.
    Fakat ben, silah terörünün kabusunu konuşmak için gelmedim. TED لست هنا لأتحدث عن كابوس عنف الأسلحة النارية.
    Evet. Bir ödev hakkında konuşmaya gitmiştim. Open Subtitles أجل لقد ذهبت إلى منزله لأتحدث عن ورقة ما
    Sizce ben buraya kolonya hakkında konuşmaya gelmiş gibi mi duruyorum? Open Subtitles هل يبدو إني هنا لأتحدث عن العطور ؟
    İlişkimiz hakkında konuşmaya geldim. Open Subtitles لقد جئت لأتحدث عن علاقتنا وحسب
    Bugün yaptığın şey hakkında konuşmaya geldim. Open Subtitles أنا هنا لأتحدث عن الذي فعلته اليوم
    (Kahkahalar) Arkadaşlarım Chris ve Juliet beni buraya gelecek ''siz'' hakkında konuşmaya davet etti. TED (ضحك) عندما دعاني أصدقائي، كريس وجولييت إلي هنا لأتحدث عن المستقبل "أنت".
    Buraya kendim hakkında konuşmaya gelmedim. Open Subtitles لم آتي الى هنا لأتحدث عن نفسي
    Bu konu hakkında konuşmaya geldim. Open Subtitles لذا، أتيت هنا لأتحدث عن ذلك
    - Ramona hakkında konuşmaya geldim. Open Subtitles أنا هنا لأتحدث عن رامونا
    Buraya kocam hakkında konuşmaya gelmedim doktor. Open Subtitles -لم آت هنا لأتحدث عن زوجي -يا دكتور
    Akşam yemeği hakkında konuşmaya gittim. Open Subtitles ذهبتُ لأتحدث عن العشاء
    Ben, Bay Sabzian hakkında konuşmaya geldim. Open Subtitles جئت لأتحدث عن السيد "سابزيان"
    Neden güneş gözlüğü taktığımı merak ediyorsunuzdur, Bunun tek cevabı cazibe hakkında konuşmak için burada olmam. TED قد تتسائلون لما ذا أرتدي نظارات شمسية وأحد الأجوبة هو لأنني هنا لأتحدث عن الإبهار
    İlgili bir bakış açısı hakkında konuşmak için buradayım, fosil yakıt yakmaktan oluşan sera gazı emisyonlarının yiyeceklerimizin besin kalitesini nasıl azalttığı hakkında konuşacağım. TED أنا هنا لأتحدث عن أحد الجوانب المتعلقة بذلك؛ عن كيف أن انبعاثات الغازات الدفيئة الناجمة عن حرق الوقود الأحفوري تقلل من القيمة الغذائية لطعامنا.
    Buraya ailenizin çiftlik evinin yandığı gece hakkında konuşmak eşinizin öldüğü gece hakkında konuşmak için geldim. Open Subtitles انا هنا لأتحدث عن ليلة احتراق منزل عائلتك الليله التي توفيت فيها زوجتك
    Tamam buraya bunları konuşmak için gelmedim. Open Subtitles أنظري, لم أتي إلى طبيبة نفسية لأتحدث عن هذا حتى الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more