"لأجلكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin için
        
    • Sizin için
        
    • Senin adına
        
    • içindi
        
    • için yaptım
        
    Kendimi senin için değiştirmekten senin dünyana uymaya çalışmaktan senin kurallarınla oynamaktan vazgeçtim. Open Subtitles لقد اكتفيت من محاولة تغيير حياتي لأجلكِ محاولاً التأقلم في عالمكِ والتقيد بقوانينكِ
    - O biraz para karşılığında senin için sahte şikayetler arayacaktı. Open Subtitles كان يتصل بشأن شكاوىٍ كاذبة لأجلكِ . مقابل القليل من المال
    Senin adına kazanacağım. Her şövalyeyi senin için yeneceğim. Open Subtitles هذه البطولة سأربحها باسمك كل فارس أهزمه، أهزمه لأجلكِ
    O senin için dünyanın tüm mutluluğunu satın almak istiyor. Open Subtitles إنه يريد شراء كل السعادة في هذه الدنيا لأجلكِ
    Ben senin için buradayım, çoğu baba değil. Open Subtitles أنا هنا لأجلكِ والكثير من الآباء ليسوا كذلك
    Kardeşinin senin için yalan söylemesi, veya en iyi arkadaşının mağazada senin için yalan söylemesi buna değdi mi? Open Subtitles أفضل لكي تجعلي أخوتكِ يكذبون لأجلكِ أو لجعل صديقتك العزيزة تكذب على والدتكِ بداخل المتجر ؟
    Tamam sen orada değildin ama adamların oradaydı ve senin için yalan söylediler. Open Subtitles لم تكوني هناك لكن جماعتكِ كانت هناك وكذبو لأجلكِ
    senin için geldim, Saylon ve İnsan arası bir ateşkes teklifi için. Open Subtitles أنا هنا لأجلكِ , لأعرض هدنة بين السيلونز وبين البشر
    Keşke aynı şeyi senin için de söyleyebilseydim, yavrum. Open Subtitles آمل لو يمكنني قول المثل عنكِ عزيزتي سوف ادعو لأجلكِ
    Hayır, güzelim. Bu seferki senin için değil. Galiba... Open Subtitles كلا يا عزيزتي ، هذه الخلطة ليست لأجلكِ أعتقد ..
    Kayıtlara geçmek istedim, sırf senin için şapkamı evde bıraktım. Open Subtitles حسناً, أردتُ أن أسجل رقماً فتركتُ قبعتي في البيت لأجلكِ فحسب
    Yine de özür diliyorum. Bunu kendim için yapmıştım. senin için değil. Open Subtitles إذن سأعتذر بأيّ حال فعلتُ ذلك لأجلي، لا لأجلكِ
    Eğer ben korkumu senin için aştıysam sen de kendininkini benim için aşabilirsin. Open Subtitles اذا تغلبت على خوفي لأجلكِ يمكنكِ التغلب على خوفكِ لأجلي
    Onu ve senin için yaptığı şeyi asla unutmamanı sağlayacağım. Open Subtitles سأعمل على ألا تنسيها أبداً وما فعلته لأجلكِ
    senin için bunu yaptiracaksam gerçek ismini bilmem gerekiyor. Open Subtitles إذا كنتُ سأنقش عليه لأجلكِ فسأحتاج لمعرفة اسمكِ الحقيقي
    Ya senin için sipariş ettiğim ayakkabı ve çoraplar ne olacak? Open Subtitles و ماذا عن الأحذيه و الجوارب التى طلبتها لأجلكِ
    Gerçi senin için harika bir özür uydurabilirdim. Open Subtitles على الرغم أنني أستطيع كتابة عذر غياب رائعٌ لأجلكِ
    Çünkü senin için hayatımın altını üstüne getirdim sense çekip gittin çünkü bir haftalığına asabiydim. Open Subtitles لأجلكِ ، عقب على رأساً حياتي قلبت لأنني وتركتني الأسبوع طوال حاداً كان مزاجي لأن الثقة عديمة أنتِ
    Peki, Sizin için kontrol edeceğim, ama, bu arada, şişeyi açayım mı? Open Subtitles حسناً سوف أتحقق من ذلك لأجلكِ ولكن في الوقت الحالي أيمكنني نزع السداده؟
    Anlamıyor musun? Bütün yaptıklarım senin içindi birlikte olmamız içindi. Open Subtitles كل ما فعلته، فعلته لأجلكِ فعلته لأجلنا..
    Bu bacak desteklerini senin için yaptım. Open Subtitles صنعتُ هذه العكازات الداعمة لأجلكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more