"لأخبار" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemeye
        
    • habere
        
    • Haber
        
    • haberleri
        
    • olan çöreklerden istedim
        
    Hiç kimseye söylemeye hazır değilim. Bir süre kendime saklamak istiyorum. Open Subtitles لست مستعدة لأخبار أي أحد أريد إخفاء ذلك لفترة
    Hiç kimseye söylemeye hazır değilim. Bir süre kendime saklamak istiyorum. Open Subtitles لست مستعدة لأخبار أي أحد أريد إخفاء ذلك لفترة
    Orduya katılacağımı, Macmaster'a söylemeye geldim. Open Subtitles حسنا , جئت لأخبار ماكماستر بأنني سألتحق بالجيش
    Diger bir habere geçersek, dünyanin dört bir kösesinde insanlar bedava sim kartlarini almak için gece gündüz sirada bekliyorlar. Open Subtitles وبالانتقال لأخبار أخرى، فالناس بكل أرجاء العالم، يصطفون ليلًا نهارًا ليحصلوا على الشرائح المجانية
    Diğer bir habere geçersek, dünyanın dört bir köşesinde insanlar bedava sim kartlarını almak için gece gündüz sırada bekliyorlar. Open Subtitles {\pos(190,230)}وبالانتقال لأخبار أخرى، فالناس بكل أرجاء العالم، يصطفون ليلًا نهارًا ليحصلوا على الشرائح المجانية
    Haber lazımsa bunu bassın. Open Subtitles دعه يضع ذلك فى صحيفته إذا كان بحاجة لأخبار
    Hey, DeMille, akşam spor haberleri için röportaj vereceğine söz vermiştin! Jimmy, sadece bu kadınla konuş. Open Subtitles يا ديـميـل ، لقد وعدت ســاوند بيـت لأخبار الرياضة لهذه الليلة
    Bu hafta güzel olan çöreklerden istedim. Open Subtitles وأتطلع لأخبار حسنة هذا الأسبوع.
    Herkese gerçekleri söylemeye hazır olduğu için biz de buna ayak uyduracağız şimdi. Open Subtitles والأن أنها مستعدة لأخبار العالم كله بالحقيقة يجب أن نواسيها
    söylemeye mi hazırlanıyorsun? Open Subtitles هل أنت في طريقك لأخبار الأب
    - Hiç kimse öğretmenlere söylemeye gitmedi mi? Open Subtitles إذهبو لأخبار المدير بذلك أنْظرُ هناك!
    Wally'ye söylemeye gitti. Open Subtitles ذهب لأخبار والي
    Jude'un Connor'lardan dönmesini bekleyecektim büyük duyurumu yapmak için ama, sanki güzel bir habere ihtiyacımız var gibi. Open Subtitles حسناً, كنت سأنتظر عودة (جود) من منزل (كونر) لطرح إعلاني الضخم ولكن يبدو وكأننا نحتاج لأخبار جيدة
    Ayrıca Los Angeles'taki yarım saatlik ortalama bir Haber bülteninde hukuki yaptırımlardan tut, bütçe, eğitim, ulaşım ve göç gibi yerel yönetime ilişkin konuların 22 saniyede işlendiğini öğrendim. Open Subtitles تعلمت أيضاً أن الساعه المتوسطه في اخبار لوس أنجلوس تفتقد لأخبار الحكومه و المهاجرين وغيرها
    Pazartesiden itibaren Haber Gecesi'nin idari yapımcısı sen olacaksın. Open Subtitles ستأخذ مكاني كمنتج منفذ لأخبار المساء ابتداءً من الاثنين.
    Haber Gecesi'nin yeni idari yapımcısı benim ve yaptığım ilk şey seni yardımcı yapımcım yapmak. Open Subtitles أنا المنتج الجديد لأخبار المساء أول خطواتي هي جعلكِ المنتجة المساعدة.
    - Akşam haberleri için röportaj yapabilir miyiz? Open Subtitles هل نستطيع أن نجري مقابلة معك لأخبار المساء؟ لا.
    Bu hafta güzel olan çöreklerden istedim. Open Subtitles وأتطلع لأخبار حسنة هذا الأسبوع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more