Yaşayanlar diyarına sağ salim dönene kadar hepinizi rahatsız etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أخطط لإزعاجكم أجمعين ريثما أعود لأرض الأحياء. |
Yaşayanlar diyarına sağ salim dönene kadar hepinize ızdırap çektirmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | أخطط لإزعاجكم أجمعين ريثما أعود بأمان لأرض الأحياء. |
Ama şimdi o ki Fransızlar, Huron Ottawa ve Abenakileri Mohawk topraklarına soktular Mohawklar, Fransızlar ve Huron ile savaşacaktır. | Open Subtitles | والآن، الفرنسييون يحضرون قبائل هيرون و أوتاوا و أبيناكي لأرض الـ موهوك والآن، الـ موهاك سيحاربون الفرنسيين وقبيلة هيرون |
Neredeyse mükemmel bir ameliyat ve üç aylık rehabilitasyon ve sonunda yaşayanlar ülkesine geri döndüm. | Open Subtitles | جراح شبه مثالية وثلاثة أشهر من النقاهة والآن أعود أعود لأرض الأحياء |
Uzakta değil, çok büyük de değil, kaybettiğimizden çok daha güzel bir ev, ve asil insanlar bize ünvan karşılığı arazi ve para teklif ediyorlar. | Open Subtitles | ليس بعيدا، متواضع في الحجم ولكن أكثر من ملائم لاستبدال ما خسرناه والنبيلة على استعداد لبيع لقب لنا لأرض مقابل ثمن |
Bir gün gelene kadar o gün o mektup beni yeniden dünyaya getirdi. | Open Subtitles | حتى في يوم ذلك اليوم الخطاب الذي أعادني لأرض الواقع |
Eğer Ölülerin Toprağı'nın haritasını arıyor olsam önce oraya bakardım. | Open Subtitles | "انكنتُابحثُعنخريطة "لأرض الأموات، سيكون ذلك هو المكان الذي سأبحثُ فيه. |
Ve öylece Jacob, çobanlık yaparak geçinirken, çok çok uzak diyarlara gönderildi. | Open Subtitles | ولذا يعقوب أيضا راعى وتاجر أرسل بعيداً, لأرض بعيدة |
Cennet diyarına gidiyorum | Open Subtitles | ♪ذاهب لأرض كنعان♪ ♪ذاهب لأرض كنعان♪ |
Cennet diyarına gidiyorum | Open Subtitles | ♪ذاهب لأرض كنعان♪ ♪ذاهب لأرض كنعان♪ |
Sizi öldürmezlerse, kuzeye Huron topraklarına götürürler. | Open Subtitles | إن لم يقتلوك سيصحبونك شمالاً لأرض الـ هيرون |
Bu düşman topraklarına tecavüz ettiğimiz ilk kaledir. | Open Subtitles | هذه القلعة كانت إنتهاكنا الأول لأرض العدو |
Düşman topraklarına vardığımızda çalılıklarda pusu kuran gerillalar gibi bir tek şey yapıyor olacağız. | Open Subtitles | وحالما ندخل لأرض العدوّ، كجيش حرب عصابات متخفٍ |
Ondan sonra hemen rüyalar ülkesine doğru yola koyuldu. | Open Subtitles | هو كتاب مُقفى فينام ويذهب لأرض الأحلام |
Tahta ayakkabılar ülkesine mi? Hayır. | Open Subtitles | لأرض الأحذية الخشبية؟ |
arazi aracını alıp kamp alanına gidin. 30 dakikaya gelmezsek gidin. | Open Subtitles | قد السيارة لأرض المعسكر، إن تأخرنا عن 30 دقيقة، ارحل. |
- Mars'tan arazi tapusu verdi. | Open Subtitles | ماذا قال؟ لقد أعطاني صكّ لأرض في "مارس |
Ama sizi bu programdan çıkarıp gerçek dünyaya döndürmem için sadece bir kaç dakikam var. | Open Subtitles | لكن لديّ دقائق قليلة فقط لأنهي هذه المسرحيّة لنعود لأرض الأحياء |
Birlikte yaşadıklarımız harikaydı ama gerçek dünyaya dönmem gerek. | Open Subtitles | ماكان يجمعنا كان ممتعاً. و لكن يجبُ علي العودةُ مجدداً لأرض الواقع. |
Eğer Ölülerin Toprağı'nın haritasını arıyor olsam, önce oraya bakardım. | Open Subtitles | إن كنتُ ابحثُ عن خريطة " لأرض الأموات " فهذا المكان هو الذي سأبحثُ فية |
Bırak uçalım uzak diyarlara. | Open Subtitles | دعنا نطير لأرض بعيدة |
Evet, çok şanslıyız cidden. Hepimizi cennete kavuşturmuş oldun, değil mi Rick? | Open Subtitles | أجل، نحن محظوظون جدًا، قدتنا جميعًا لأرض الميعاد! |
savaş, nadir bulunan hammaddeleri güven altına almak için yapılmıştı. | Open Subtitles | لقد قامت الحرب لتأمين المواد الخام لأرض تعانى من ندرتها وعلى رأس تلك المواد، النفط |