Hayır, sana göstermek istediğimi gösterebilmem için yüzümü göstermek zorundayım. | Open Subtitles | لا ، علي أن أكشف وجهي لأريك ما الذي أريده |
Majesteleri, izniniz olursa, çalışmamın son halini göstermek için gelmiştim. | Open Subtitles | سيد هولباين جلالتك, وبعد إذنك جئت لأريك عملي القيد التقدم |
Söz veriyorum. En iyi ihtimalle, sana göstereceğim bir ya da iki yara izim olur. | Open Subtitles | أسوأ شيء, سيكون لديَّ ندبة جديدة أو إثنتان لأريك إياها |
-Tamam. -Hadi gel, sana şunu göstereyim. | Open Subtitles | والآن تعالي لأريك الإستديو على الهواء مباشر |
Hadi şimdi indir kafanı annen sana daha çoğunu gösterecek 69 yapabilir miyim ? | Open Subtitles | الآن، حان الوقت للنزول لدي المزيد لأريك -أيمكنني أن أقوم بقبلة 69؟ |
Hatalarını nasıl düzelteceğini göstermeye zaman ayırmadığım için de özür dilerim. | Open Subtitles | أيضاً، أنا آسفة أني لم أغتنم الوقت لأريك كيف تصلح خطأك |
Sana göstermem gereken birşey var. Lap Topun nerede ? | Open Subtitles | حصلت على شيء لأريك أين كمبيوترك المحمول ؟ |
Her neyse, seni buraya getirip manyağın teki olmadığımı göstermek istedim. | Open Subtitles | على أي حال، أردت إحضارك هنا لأريك أنني لستُ مجنونة تماماً |
Hayır, bahçe duvarında bulunan kapıyı göstermek için, seni buraya getirdim. | Open Subtitles | لا ، لقد أتيت بك اٍلى هنا فقط لأريك البوابة التى فى سور حديقتى |
Sana yeni evimizi göstermek için sabırsızlanıyorum. Hadi gidelim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الإنتِظار لأريك بيتنا الجديدِ تعال، دعنا نذهب |
Katranlı kartonumu göstermek için çağırmadım seni buraya. | Open Subtitles | لم أصحبك إلى هنا لأريك أوراق السقف الجديدة؟ |
Kardeşlerinden korkmadığımı göstermek için gizlice buraya geldim. | Open Subtitles | تسللت هنا لأريك أني لا أخاف من إخوانك الحمقى. |
Seni hemen içeri sokacağım. Sana bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | ،سآخذك إلى ذلك المكان، نعم لدي شيئ لأريك إياه |
"Ben, Willy Wonka, fabrikamı gezdirirken size bizzat eşlik edecek ve görülmeye değer her şeyi size göstereceğim." | Open Subtitles | و سأصحبك بنفسي في جولة في مصنعي لأريك كل ما يمكن رؤيته هناك |
Sana çok memnun olacağını düşündüğüm bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | لدي شيء لأريك إياه و أعتقد أنه سيكون مفرحاً جداً |
-Arkada, size göstereyim. | Open Subtitles | انه على مايرام هنالك في الخلف تعال لأريك من هذا الجانب |
Neden sahneye gelmiyorsun, sana gerçek bir sihir göstereyim. | Open Subtitles | لماذا لا تصعد على المسرح لأريك بعض من السحر الحقيقي؟ |
Sabırsızlanıyorum. Sana gösterecek çok şeyim var baba. | Open Subtitles | "لا أطيق صبراً, لديّ الكثير لأريك إيّاه يا أبتِ". |
Şu anda, bilgisayarın konuşmamızın başında küçük kızın gördüğü resimleri gördüğünde neler söylediğini size göstermeye hazırım. | TED | الآن، أنا مستعدة لأريك ما يقول الحاسوب عندما يرى الصورة التي رأتها تلك الفتاة الصغيرة في أول هذه المحادثة |
Benny, acilen gelip bunları Sana göstermem gerekiyordu. | Open Subtitles | بيني, كان علي المجيء فوراً لأريك هذا |
Size ehliyet kartımı gösterirdim; | Open Subtitles | كنت لأريك أوراقي الثبوتية، ولكنني في الواقع مجرد متدربة |
Bu sayede partide yapacağımız şeyleri gösterebilirim. | Open Subtitles | هذا يعطيني الفرصة الرائــعة لأريك الأشياء بالضبط التي سنفعلها بالحفلة |
Ben kötü biri değilim ve umarım bunu sana gösterme şansını bulurum. | Open Subtitles | حقاً أنا لستُ رجل سيء ، وأتمنى أن أحصل على فرصة لأريك ذلك |
Benimle dışarı gelirsen kim kırılganmış sana bir güzel gösteririm. | Open Subtitles | لربما يجب أن نذهب إلى الخارج لأريك كم أنا هشة |
Sana göstereceklerim var. | Open Subtitles | لدى شيء لأريك إياه. |