Sadece çocuklarına bu yıl Noel hediyelerini alamayacak. | Open Subtitles | لن يحضر هدايا عيد الميلاد لأطفاله هذا العام |
Babalar sadece faturaları öder ve suçluluk duymamalarına yetecek kadar çocuklarına yatmadan önce hikaye okurlar. | Open Subtitles | ويقرأ لأطفاله من قصص النوم ما يكفي ليمنع نفسه من الانتحار تحت وطأة الذنب |
En kötü ihtimalle kötü bir yara izi kalacak bunu kendi çocuklarına yemek çalmamaları için gösterebilir. | Open Subtitles | حسنا , في أسوأ الأحوال سيكون لديه ندبة سيئة يمكنه أن يريها لأطفاله لتحذيرهم أن لا يسرقوا فطائر اللحم |
Kendi ülkesinden çocuklarının korku içinde büyümesini istemediği için ayrılmış. | Open Subtitles | غادرَ لأنه لم يرد لأطفاله أن يكبروا خائفين في بلدهم |
Çocuklar törenlere katılabilecek. Bu insanlar için çocuklarının dini inançları çok önemli. | Open Subtitles | كنيسة لأطفاله ليحصلوا على الإيمان، انه مهم. |
Zorlamak istemem ama şu adam çocukları için sizinle fotoğraf çektirmek istiyor. | Open Subtitles | حسناً, لا أريد أن أضغط عليك لكن ذلك الرجل طلب مني أن أحصل على توقيعك لأطفاله |
Biriyle işi bitince yaşayan oyuncak olarak çocuklarına vereceğini işittim. | Open Subtitles | لقد أُخبرت بهذا عندما كان يعمل على واحده كان ليعطيها لأطفاله ك لُعبه حيه |
Kleopatra'dan olan çocuklarına tüm doğu eyaletlerini bırakıyor. | Open Subtitles | . إنه يعطى لأطفاله من "كيلوباترا" كل المقاطعات الشرقية |
çocuklarına verecek yeterli paran olmaması mı? | Open Subtitles | عدم وجود المال الكافي لأطفاله, |
çocuklarına çektirdiği acıyı gördü. | Open Subtitles | وقد رأى الألم الذي تسبب به لأطفاله |
1/3'ü Frank Randall'ın karısına verilecek kalanı ise büyüyene kadar bakılması şartı ile çocuklarına. | Open Subtitles | الباقي لأطفاله وأنت مسرور مع ذلك |
"Tanrı'nın, çocuklarına söylediğini o da bana söylemişti." | Open Subtitles | أخبرني بما قاله الرب لأطفاله |
Bunu o kızlara, bana, çocuklarına nasıl yapabildiğini anlayamıyorum! | Open Subtitles | لا أفهم كيف يمكنه فعل ذلك لهؤلاء الفتيات... لي. لأطفاله! |
Onu kasığından çenesine kadar yararım, hayvanlar yesin diye bağırsaklarını açıkta bırakmadan önce de sol elini eşine, gözlerini annesine, diline de çocuklarına yollar ve yanına, babalarının altına işeyerek öldüğünü yazan bir not koyarım. | Open Subtitles | كنت لأشق جسده من حوضه حتى ذقنه ثم أدع أحشاءه مفتوحة للحيوانات بعد أن أرسل يده اليسرى لزوجته وعيناه لأمه ولسانه لأطفاله مع رسالة مكتوب فيها "مات أبوكم وهو يتبوّل على نفسه" |
Bence bütün aileler çocuklarının bunu hissetmesini ister. | Open Subtitles | ليس هناك ما يضاهي لحظات الفوز. أظنّ بأن كل والد يريد ذلك لأطفاله. |
Evet, Süleyman bir aile babası. çocuklarının bir Türk halısında otururken çekilmiş 55 tane resmini gördüm. | Open Subtitles | و قد رأيت 55 صورة لأطفاله على السجادة التركية |
Ama hâlâ çocuklarının ve karısının fotoğrafları asılı. | Open Subtitles | لكن هذا الرجل لا يزال لديه صور حديثه لأطفاله, ولزوجته. |
çocuklarının resmini ekrana verip hangi okula gittiklerini de söyle hatta. | Open Subtitles | بإمكانك عرض صورة لأطفاله وذِكر المدرسة التي يذهبون إليها |
İkimizin de. Ray; çocuklarının, büyükbabalarının cesedini televizyonda görmelerini istemedi. | Open Subtitles | القليل من الاثنين لم يكن يريد لأطفاله أن يروا جثة جدهم |
Sürekli ev için ya da çocukları için paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | هو دائماً يحتاج لنوافذ ضد العواصف أو شيئ آخر لأطفاله |
Bazen babalar, onlar göremese de çocukları için en iyisini bilirler. | Open Subtitles | حسناً, أحياناً, يستطيع الأب أن يرى ماهو الأفضل لأطفاله حتى لو لم يروا |
Evlilik bağı, onun çocukları için Tanrı'nın en büyük hediyesidir. | Open Subtitles | الزواج هو أعظم هدية من الرب لأطفاله |