Bu işten vazgeçip buralardan gitmeni istemeye geldim. | Open Subtitles | اتيت لأطلب منك ان تتخلى عن تحديك وترحل فى سلام |
Senden bir şey istemeye hiç hakkım yok biliyorum ama benimle biraz dışarı çıkar mısın? | Open Subtitles | أعلم أنه ليس لديَّ الحق لأطلب منك الكثير حالياً. لكن هل ستمانعين القدوم معي لفترة؟ |
Umut ederim o zamana kadar, benimle çıkmanı istemek için, tüm cesaretimi toplayacağım. | Open Subtitles | على أمل ان استجمع الشجاعة حينها لأطلب منك مجددا الخروج في موعد معي |
Senden beslendim, bu yüzden de senden nefret ettim şimdi yardım istemek için yine sana geldim. | Open Subtitles | لقد عشت من خلالك وكرهتك لهذا ولقد جئت اليوم لأطلب منك إنقاذى |
Benim şu adaylık durumum olmasa senden böyle bir şey istemezdim, biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أني ما كنت لأطلب منك لولا أني قد ترشحت إلى الانتخابات |
Önemli olmasa istemezdim ama kavga ettik ve bazı şeyler... | Open Subtitles | ما كنت لأطلب منك هذا إن لم يكن الأمر هاماً |
Beni bağışlamanı isteme cesaretim olmadığı için pişmanım. | Open Subtitles | يؤسفني أنه لم تكن لدي الشجاعة لأطلب منك الصفح |
Bu sürede sizden ailenizle birlikte burada kalmanızı rica edeceğim. | Open Subtitles | ,في غضون ذلك سأضطر لأطلب منك ومن عائلتك البقاء هنا |
Biliyorsun, başka seçeneğim olsaydı sana sormazdım. | Open Subtitles | وتعلم أنك خياري الأخير على وجه الأرض لأطلب منك شيئاً ما |
Aileden sakladığımız sırrı Stephen'a anlatmak için iznini istemeye gelmiştim. | Open Subtitles | لقد جئت هنا لأطلب منك السماح بإخبار ستيفين حول السر الذي أخفيناه عن العائلة |
Sizden kızınızı istemeye geldim. - Kahve istiyorum. | Open Subtitles | لقد جئت لأطلب منك يد أبنتك للزواج أحتاج للقهوه |
- İsterseniz omuzlarınıza masaj yapabilirim. - Ben de istemeye çekiniyordum. | Open Subtitles | إذا أردتِ فبإمكاني تدليك كتفيك - لم أتجرّأ لأطلب منك - |
Bunu senden istemeye hakkım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي الحق لأطلب منك ذلك هذا ليس أنت |
Buraya benimle tandem bisiklete binmeni istemeye gelmedim. | Open Subtitles | أنا لست هنا لأطلب منك أن تذهب على ركوب الدراجة جنبا إلى جنب مع لي. |
Sayın Başkan, sizi, füze saldırısını iptal etmenizi istemek için aramıştım. | Open Subtitles | سيدي الرئيس أنا أتصل لأطلب منك إيقاف هذه الضربة الجوية |
Senden bir iyilik istemek için aradım. | Open Subtitles | أتصل هذه المرّة لأطلب منك معروفاً أنا أيضاً. |
Buraya benim sağdıcım ve asistanım olmanı istemek için geldim. | Open Subtitles | أنا آتيت إلى هنا لأطلب منك أن تكون الأشبين الخاص بي مساعدي |
Senden hayatında bir kez adam gibi bir şey yapmanı istemek için. | Open Subtitles | لأطلب منك أن تفعل أمرا صائبا وحيدا في حياتك |
Luther söz konusu olmasa senden bunu istemezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأطلب منك فعل ذلك إن لم يكن لأجل لوثر |
Eğer doğrusunun bu olduğunu düşünmeseydim, zaten istemezdim. | Open Subtitles | .. لم أكن لأطلب منك إن لم أكن متأكدة من كفائته لهذا المنصب |
Havaalanından gelip bizi almanı istemezdim. | Open Subtitles | لمَ لم تقل شيئًا ؟ لم أكن لأطلب منك أن تقلنا من المطار |
Beni bağışlamanı isteme cesaretim olmadığı için pişmanım. | Open Subtitles | يؤسفني أنه لم تكن لدي الشجاعة لأطلب منك الصفح |
Ve benim yapamadığım şeyi, senden Jessi için isteme hakkım yoktu. | Open Subtitles | وليس لي الحق لأطلب منك أن تكون مسؤولاً عن جيسي بينما لم اكن قادراً على فعلها بنفسي |
Bayan, sizden dükkanı terketmenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | سيدتي أنا آسف لأطلب منك أن تخرجي من المخزن |
Eğer zor bir şey olsaydı sormazdım bile. | Open Subtitles | اذا كان معرفا صعبا للغاية ,لم اكن لأطلب منك |