Onunla daha fazla zaman geçirmek için hayatımı tekrar düzenledim ama görünüşe göre onu düşündüğüm kadar sevmiyormuşum. | Open Subtitles | لقد أعدتُ تنظيم حياتي لأمضي وقتاً أطول معها لكن من الواضح أنّني لا أحبّها بالقدر الذي تخيّلتُه |
Ama bu güzel akşamı sevdiceğim ve babasıyla geçirmek için çalışmamı erteleyeceğim çünkü böyle bir sevgiliyim ben. | Open Subtitles | لكنني سأتجاهل ذلك لأمضي الأمسية مع عزيزتي و والدها , لأنه |
Ama bu güzel akşamı sevdiceğim ve babasıyla geçirmek için çalışmamı erteleyeceğim çünkü böyle bir sevgiliyim ben. | Open Subtitles | لكنني سأتجاهل ذلك لأمضي الأمسية مع عزيزتي و والدها , لأنه هذا أخلاقي كعشيق |
Seninle daha fazla zaman geçireyim diye şehirde iş bağlıyorum. | Open Subtitles | حصلتُ على وظيفة في المدينة لأمضي وقتاً أطول بصحبتكِ |
Seninle daha fazla zaman geçireyim diye şehirde iş bağlıyorum. | Open Subtitles | حصلتُ على وظيفة في المدينة لأمضي وقتاً أطول بصحبتكِ |
Sadece, hayatıma devam etmeye hazırım ama bunu Dedikoducu Kız her hareketimi takip ederken yapamam. | Open Subtitles | انا فقط جاهزة لأمضي بحياتي ولا أستطيع فعل ذلك وفتاة النميمة تراقب كل تحركاتي |
İngiltere boyu akşamı seninle geçirmek için seyahat ettim ve sen yoktun. | Open Subtitles | فقد سافرت عبر انجلترا لأمضي الأمسية معك وكنت انت في الخارج |
Bu sebeple, daha ileri düzey tedavilerine devam edilirken onunla vakit geçirmek için buraya geldim. | Open Subtitles | لذا جئت لهنا لأمضي وقتي معها أثناء خضوعها للعلاج |
Dükkanı açmaya geç kalacağım ve seninle biraz daha zaman geçirmek için birkaç ineğin öfkesini göze alıyorum. | Open Subtitles | سأخاطر بغضب مجموعة من المهووسين لأمضي بعض الوقت الإضافي معك |
Geleceğimi birlikte geçirmek için bana birini mi verecekler? | Open Subtitles | ويعطني شخص لأمضي ذلك المستقبل مع؟ |
Ve bekleyemem Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek için. | Open Subtitles | ولا أطيق الانتظار لأمضي بقية حياتي معك. |
Hayatımın geri kalanını seninle hapsolmuş geçirmek için mi? | Open Subtitles | لأمضي بقية حياتي سجيناً معك ؟ |
Seninle daha fazla zaman geçireyim diye şehirde iş bağlıyorum. | Open Subtitles | حصلتُ على وظيفة في المدينة لأمضي وقتاً أطول بصحبتكِ |
Sonunda devam etmeye hazır olduğumu anladım. | Open Subtitles | . أنا أصبحت أعلم أنني مستعدة لأمضي قدماً |