kendimize Yıldız Geçidi'nden on yıl öncesine bir mesaj gönderebiliriz. | Open Subtitles | سنرسل رسالة لأنفسنا عبر بوابة النجوم عبر 10 سنوات للماضى |
kendimize, hastaların tedavi edildiklerini düşündüklerinde kendilerini daha iyi hissedeceğini söyleriz. | Open Subtitles | سيتحسنون بأنهم لأنفسنا ونقول يحتاجونها التي المساعدة على سيحصلون بأنهم ونؤمن |
Hayır, sanırım söylemek istediği şey; kıskançlığın bize, kendimizi gösterdiği. | TED | لا. أظنّ أنّه يحاول أن يقول لنا الغيرة تكشف عن بواطننا لأنفسنا. |
kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız. | TED | لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها |
Endişelenmememiz söylenen bir diğer gerekçe ise bu makinelerin istemeden bizim değerlerimizi paylaşacak olmaları, çünkü bizim devamımız gibi olacaklar. | TED | يُقال لنا ألا نقلق لسببٍ آخر هو أن هذه الآليات ليس بوسعها إلا مشاركتنا منافعها لأنها ستكون حرفياً امتداداً لأنفسنا. |
Kendimizden nefret etmeyi başkalarına görev vermeyi kesip Kendimizden nefret etmeyi bırakalım. | Open Subtitles | توقفوا عن جعل كرهنا لأنفسنا وظيفة شخص آخر و توقفوا عن كره أنفسكم |
kendimize şarkı söyleyebiliriz ya da kendimize bir hikâye anlatabiliriz. | Open Subtitles | يُمكننا أن نُغنّي لأنفسنا أغنية، أو نروي لأنفسنا قصّة قصيرة. |
kendimize sarki söyleyebiliriz ya da kendimize bir hikâye anlatabiliriz. | Open Subtitles | يُمكننا أن نُغنّي لأنفسنا أغنية، أو نروي لأنفسنا قصّة قصيرة. |
Bazen sosyal çevremize seyahat ederken kendimize ekonomi sınıfından bilet alırız. | TED | أحيانا نحن نشتري لأنفسنا تذاكر في الصف الثاني لنسافر إلى كوننا الاجتماعي |
Çünkü kendimize hayal etme izni verdiğimiz an, işimizin çoğunu birbirine bağlayan ipler aşikar hale geldi. | TED | لأنه بمجرد أن سمحنا لأنفسنا بأن نحلم، أصبحت الروابط بيننا بديهية. |
bize beraber bolca zaman verin, dikkatimizi dağıtacak birşey olmadan. | Open Subtitles | نعطي لأنفسنا المزيد من الوقت بعيدا عن التشتت |
Hera'nın bize verdiği... bizim de hak ettiğimiz güçle en büyük düşmanımıza bir kez daha saldıracağız. | Open Subtitles | بالقوة التي أعطتنا هيرا إياها و القوة التي كسبناها لأنفسنا |
Eğer sadece bir hata yapsalar... bize sadece 30 dakika verin! | Open Subtitles | لو تعثرّوا مرة واحدة فقط أعطونا 30 دقيقة لأنفسنا |
Başarısız geçmişimizle uzlaşmadığımız müddetçe kendimiz için daha iyi bir gelecek planlayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا رسم مستقبل أفضل لأنفسنا حتى نصل إلى تقبّل ماضينا الفاشل |
Ayrıca, para genellikle bencil hissettirir ve sadece kendimiz için bir şeyler yaparız. | TED | إضافة إلى ذلك ، فالمال يجعلنا نشعر غالبا بالأنانية و نقوم بالأشياء لأنفسنا و حسب |
bizim için mezarda olmanın yaralarımızın etrafındaki derin işleri halletmek ve iyileşmemize izin vermek anlamına geldiğine inanıyorum. | TED | وأعتقد أنه بالنسبة لنا كوننا في قبر يعني أننا نقوم بعملنا العميق حول جروحنا ونسمح لأنفسنا بالتعافي |
..bazen böyle olması gerekiyor Kendimizden başkasını önemsemiyoruz. | Open Subtitles | وغرائزنا لأنفسنا لتحافظ عليها ذلك يعني أنا نهتم لأنفسنا بأكثر ما نهتم بغيرنا |
Bu hayatta bizi sınırlayan tek şey yine biziz, Penny. | Open Subtitles | التقييدات الوحيدة في هذه الحياة هي التي نضعها لأنفسنا بيني |
Tatlım, birbirimize aşık değiliz. | Open Subtitles | أوه حبيبى ، أنت تعرف أننا لا نقصد كثيرا لأنفسنا بعضنا البعض |
biz çıkıyoruz. Ben olsam, bunun hakkında bir köşe yazısı yazmazdım. | Open Subtitles | سنسمح لأنفسنا بأن نغادر، ولن أسمح بكتابة عمود عن هذا الأمر |
Bazen kendi aramızda burada yaptığımız şeyin ailemizin, arkadaşlarımızın ve kendimizin başına gelmesini istemediğimizi konuşuruz. | TED | وكنا نتكلم غالبا معا على حقيقة أن ما كنا نقدمه في الدار ليس ما كنا نريده لأبائنا لأصدقائنا، لأنفسنا |
- kendimiz için yapabileceğimizin en iyisi küçük başarılar kazanmak yokluğa uzanan yolda. | Open Subtitles | أفضل ما يمكن أن نعملة بعض الإنتصارات الصغيرة لأنفسنا على طول الطريق إلى العدم. |
şu fikir, bağlantının olabilmesi için, kendimizin görünür olmasına izin vermeliyiz, gerçekten görünür. | TED | الفكرة التي تقول، أنه لكى يحدث التواصل، يجب أن نسمح لأنفسنا لأن نكون مرئيين، مرئيين حقاً. |
Ve istediğimiz sadece, kendimiz ve sevdiklerimiz ve beraber çalıştıklarımız için, fazlasıyla cüret etmek. | TED | نريد فقط، لأنفسنا وللناس الذين نهتم بهم والأشخاص الذين نعمل معهم، أن يتجرأوا بشدة. |