Seks yapmamı istemiyorsun çünkü sen de yapmıyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط لا تريدني أن أمارس الجنس لأنك أنت لا تمارس أبداً |
dünyanın bir yerinde bir adam çok mutlu olacak çünkü sen mutlu olduğun için, hatırladın mı ? | Open Subtitles | في مكان ما في العالم ، سيكون هناك شخص سعيد جدا لأنك أنت سعيدة ، أتذكر ؟ |
Gurur duyuyorum çünkü sen ve kardeşin Ba Sing Se'yi fethettiniz. | Open Subtitles | أنا فخور لأنك أنت و أختك غزوتم با سنج ساي |
Ölümün gölgesi vadisinden yürüyorum. Hiçbir kötülükten korkmuyorum. çünkü sen benimlesin. | Open Subtitles | أيضاً إذا سِرتُ في وادي ظلّ الموت لا أخاف شراً لأنك أنت معي |
Bunu anlamıyorsun, çünkü sen sensin. | Open Subtitles | أنت فقط لا تفهم الأمر لأنك أنت أنت |
Muhtemelen haklısın, çünkü sen bir dahisin ama benim gibi bir Mississippi kızı için bu heyecan verici. | Open Subtitles | حسناً، ربما كنت محقاً لأنك أنت العبقري ولكن بالنسبة لفتاتة من مسيسيبي مثلي هذا مثير للاهتمام |
İleride karşına çıkacakları iyi yüreğinle ve cesur ruhunla karşılayacağını biliyorum çünkü sen babanın oğlusun. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنكما ستجتمعان بالرغم من ذلك مع طيبة القلب وشجاعة الروح، لأنك أنت ابن أبيك. |
çünkü sen de ben de kiminle uğraştığımızı unuttuk. | Open Subtitles | لأنك أنت نسيت وأنا نسيت وكلانا نسى مع من نتعامل هنا |
çünkü sen kırk, bense otuz sekiz yaşında olacağım. | Open Subtitles | لأنك أنت ستصبح في الأربعين و أنا سأصبحُ في الثامنة و الثلاثين. |
Kız öldürüldüğü sırada çocuk sınıfta sizlerle birlikteydi. Kız kardeşiyle de oynaşıyordu, çünkü sen onları tanıştırmıştın. | Open Subtitles | الفتى كان في صفك عندما وقعت الجريمة و كان يصاحب أخت القتيلة لأنك أنت من عرفه عليها |
Hoşuna gittiğine sevindim Gobber çünkü sen ve Yıldırım kulağı beraber gece nöbetindesiniz. | Open Subtitles | أنا مسرور أنه أعجبك يا غوبر لأنك أنت وأذن الرعد في مراقبة ليلية معاً |
Ama onlar hatalı, çünkü sen, onların hayatları boyunca olabileceklerinden çok daha havalısın. | Open Subtitles | لكنهن مُخطئات، لأنك أنت أفضل منهن جميعًا. |
Babam Mesnet yüzünden öldürüldü çünkü sen ve adamların o gece onun için geldiniz. | Open Subtitles | قُتل والدي بسبب المُرتكز لأنك أنت و رجالك جئتم لتأخذوه في تلك الليلة |
Bu şekilde düşündüm çünkü sen de aynı düşünüyorsun. | Open Subtitles | أفكر بهذه الطريقة لأنك أنت تفكر بها |
Onun sikini kestin... çünkü sen Büyük Babasın. | Open Subtitles | قطعت قضيبه لأنك أنت الزعيم الكبير. |
"Çok hızlı" dediğin zamanlarda kasdettiğin ne, çünkü sen ve Tonya iki günde beraber yaşamaya başlamıştınız, onun gibi bir şey mi? | Open Subtitles | حين قلت بسرعة كنت تقصدين لأنك أنت و " تانيا " انتقلم خلال يومين |
çünkü sen tekerlekli sandalyedesin ve ben değilim. | Open Subtitles | لأنك أنت بالمقعد المتحرك و أنا لا |
çünkü sen sadece kendini dinliyordun. | Open Subtitles | ذلك لأنك أنت الوحيده تستمعين إلى نفسك |
Bunu anlamıyorsun çünkü sen sensin. | Open Subtitles | أنت لا تَفْهمُ لأنك أنت. |
Kapının kilidini açık unutan sendin. | Open Subtitles | لأنك أنت الذي ترك البوابة مفتوحة |
Çünkü beni sen öldürmek istiyorsun. | Open Subtitles | لأنك أنت الوحيد الذي يريد قتلي. |