"لأنك لست" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığın için
        
    • Çünkü sen
        
    • değilsin diye
        
    • değilsin çünkü
        
    • - Çünkü
        
    • olmadığınız için
        
    • olmadığın içindir
        
    • olmaman
        
    • sen değilsin
        
    • sen olmadığın
        
    Şu an benim yerimde olmadığın için çok mutlu olmalısın. Open Subtitles يجب أن تكونى سعيدة للغاية لأنك لست فى مكانى الآن
    Belki de görgü tanığı olmadığın için tek rahatsız olan sensindir. Open Subtitles ربما أنت غير مرتاح لأنك لست معتاد على أن تكون شاهد
    Ben, sen olmadığın için konser verebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles أنا لأنك لست هنا ، لا أعتقد بأني قادر على أداء العرض
    Sen hiçbir şeyin ortasında değilsin Çünkü sen orada bile değilsin. Open Subtitles أنت لست عالق في اي شيء 'لأنك لست موجود حتى هناك
    İki ayağının üzerinde durabilecek kadar atletik değilsin diye mi? Open Subtitles لأنك لست رياضياً بما يكفي لتقف على قدميك
    Dostum, şu anda burada olmadığın için dua etmelisin yoksa ellerim boğazındaydı. Open Subtitles من الافضل لك أن تصلي لأنك لست أمامي و إلا لكنت خنقتك بيدي
    Üye olmadığın için bisiklet odasından ileriye geçemezsin. Open Subtitles ـ لا حسناً، لا يمكننا أن ندخلك بعد غرفة الدراجات لأنك لست عضواً
    Lauren sen olmadığın için ameliyat olmayı reddediyor. Open Subtitles لورين ترفض أجراء عملية ستنقذ حياتها لأنك لست موجود
    Hükümet çalışanı olmadığın için ödülden bir servet indireceksin cebine. Open Subtitles لأنك لست موظفاَ مع الحكومة الأمريكية تفتح جيب الثروة من مال الجوائز
    senin gibi birisi benimle birlikte seni diğerleri gibi olmadığın için seçtim sen farklısın Open Subtitles شخص مثلكِ مع غبي مثلي اخترتك لأنك لست مثل الآخرين، أنت مختلف
    Yapılması gereken şeyi yapacak kadar yürekli olmadığın için koca ülke darmadağın olacak! Open Subtitles وستتدمر الجمهورية كاملة لأنك لست قوية كفاية لكي تفعلي ما يجب أن تفعليه!
    Bana kalırsa, vazgeçmeye hazır olmadığın için ona anlatmadın. Open Subtitles اظن انك لم تخبريه لأنك لست مستعدة للتخلّي عن هذا
    Buradan olmadığın için, onu sadece sen kullanabilirsin Alice. Open Subtitles لأنك لست من هنا، أنتي فقط يمكنك استخدامه أليس
    Her uçurduğun parmağın için 10 adam öldü Çünkü sen onları korumak için orda değildin. Open Subtitles لكل اصبع تضربه, 10 رجال يموتون لأنك لست هناك لتحميهم.
    Hayır, Çünkü sen amına koduğumunun bir psikiyatristi değilsin. Sana, benimle ilgili sorunu bulman için... saat başına 100 dolar ödemiyorum. Open Subtitles لا ، لأنك لست طبيبة نفسية ولن أدفع لكِ 100 دولار كي تخبريني بمشكلتي
    Ama sırf sen öyle bir kız değilsin diye evde yokmuşum gibi davranmak zorunda olmamı anlamıyorum. Open Subtitles لكني لا أرى سبب يدعوني للبقاء هنا ... والتظاهر أنني لست في البيت فقط لأنك لست فتاة تقبل ذلك
    Matt Weston'ın o kordon kanına ihtiyacı olmamasına dua etsen iyi olur sen Tanrı değilsin çünkü. Open Subtitles بغض النظر عن النتائج كنت مخطئ يجب ان تدعوا الله ان روبرت ويستون لن يحتاج ذلك الدم ابداً لأنك لست الله
    - Ama onu göremezsin. - Çünkü avukatı değilsin. Open Subtitles ـ لأنك لست محاميه ـ بدون محامى لن تراه
    Kendinizle, pisliğin teki olmadığınız için gurur duyduğunuz oluyor mu hiç? Open Subtitles تشعر أحيانًا بالفخر لأنك لست مزريًا
    Belki de gerçekte erkek olmadığın içindir. Open Subtitles حسناً، ربما لأنك لست رجلاً حقاً
    Son bir kaç günde yanımda olmaman bayağı garibime geldi. Open Subtitles كانت الأمور غريبة في الأيام الأخيرة لأنك لست معي.
    Tatlım, tek ayaklı eskimo gibi yorum yapmayı bıtrak, eleştiri yapacak olan sen değilsin. Open Subtitles عزيزي لم لا تتوقف عن التملق مثل رجل اسكيمو لأنك لست جيداً في المراوغة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more