"لأنك لم" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığı için
        
    • etmediğin için
        
    • çünkü sen
        
    • - Çünkü
        
    • vermediğin için
        
    • yapmadığın için
        
    • Çünkü hiç
        
    • çünkü onu
        
    • için seni
        
    • Çünkü henüz
        
    • olamadığın için
        
    • söylemediğin için
        
    • olman
        
    • nedeni
        
    • Çünkü hiçbir zaman
        
    Artık onun olmadığı için kıskanıyor. Kardeşimi tutuklamak da onun intikamı. Open Subtitles إنها غيورة لأنك لم تعد لها، والقبض على أخي هو إنتقامها
    Neden yalnız olduğumu sorduğunda çıkma teklif etmediğin için dediğim günü... Open Subtitles عندما سألتني عن سبب كوني عزباء؟ وأجبتك لأنك لم تدعوني للخروج
    - çünkü sen hiç evlenmedin. - Eee? Open Subtitles ـ هذا لأنك لم يسبق لك الزواج من قبل ـ لماذا؟
    - O zaman, neden verdin, peki? - Çünkü, ihtiyacın vardı. Open Subtitles ،لأنك كنت فى حاجة إليه لأنك لم تكن لتستمع إلىَّ بدونه
    Ona bir şans vermediğin için kaçtığı aklına geldi mi hiç? Open Subtitles ألم تفكر بأنها قد تكون فعلت ذلك، لأنك لم تعطيها الفرصة؟
    JO: Coğrafya ödevini yapmadığın için genç ölmüyorsun. TED جايمي أوليفر: لن تموت في سن صغيرة لأنك لم تؤد فرض الجغرافيا الدراسي.
    En iyi çoban sendin, Çünkü hiç koyunun yoktu. Open Subtitles كنت أفضل رعاه الغنم لأنك لم تكن تملك أغنامآ
    Firavunun kızı öldü. çünkü onu kurtaracak hiç kimse yoktu. Open Subtitles لقد ماتت اٍبنة فرعون لأنك لم توجد هناك لتعالجها
    Çalışan indirimini kullanamadığın için seni bağışlamam mı gerekiyor? Open Subtitles أيجدر بي أن أسامحك لأنك لم تستعمل خاصية التخفيض خاصتك؟
    Bunun farkında değilsin, Çünkü henüz konuyu kapatmadın. Open Subtitles إنك لا تستطيعين رؤيته لأنك لم تحاولي التقرب منه
    Bir seferinde, neyin gerçek olduğundan emin olamadığın için beni aramıştın. Open Subtitles لقد إتصلت بي ذات مرة، لأنك لم تثق بنفسك في تمييز ما هو حقيقي.
    O zaman beni sevdiğini anlayacak, belki de bana bunu söylemediğin için kendini kötü hissedeceksin ama hissetme. Open Subtitles أنت ستدرك أنك تحبني و ربما ستشعر بحزن شديد لأنك لم تخبرني أبداً، لطن لا
    Artık onun olmadığı için kıskanıyor. Kardeşimi tutuklamak da onun intikamı. Open Subtitles إنها تشعر بالغيرة لأنك لم تعد لها وقبضت على أخي لتنتقم
    Artık onun olmadığı için kıskanıyor. Kardeşimi tutuklamak da onun intikamı. Open Subtitles إنها تشعر بالغيرة لأنك لم تعد لها وقبضت على أخي لتنتقم
    Zahmet edip de kontrol etmediğin için hepimiz ölebilirdik! Open Subtitles كدنا أن نموت جميعاً لأنك لم تنظر إلى فوق
    Mesele, sen bir kâğıt parçasını teslim etmediğin için bütün günümü çalışma odasında geçirmek zorunda olmam. Open Subtitles بأنه سوف يكون علي قضاء اليوم فى قاعة الدراسة لأنك لم تسلم تلك الورقة البسيطة
    Eğer birşey anlamazsan üzülme çünkü sen yeni başladın. Open Subtitles لا بأس إن لم تفهمي هذا، لأنك لم تتعلميه.
    Evet, çünkü sen onlara, bunun bir parodi olduğuna dair hiç bir ipucu vermedin. Open Subtitles هل تظن ذلك ؟ نعم, لأنك لم تعطهم أية أدلة بأن ذلك تمثيل
    Tıpkı, bahçe makasımı geri vermediğin için sinirlediğim gibi. Open Subtitles أنت تعلم, الأمر وكأني كنت غاضباً منك لأنك لم تعد لي مقص الأشجار
    yapmadığın için mutlu ol. Yoksa ikinizi de öldürmüş olacaktım. Open Subtitles كن سعيدا لأنك لم تفعل لكنت قتلتكما انتما الاثنان
    Savaş alanına ayak bastığımı düşünmüyor olabilirsiniz... Çünkü hiç bu masanın başında oturmadınız. Open Subtitles قد تظن أن قدمي لم تطأ ساحة المعركة لكن ذلك لأنك لم تجلس قط على هذا المكتب
    Ona şapkanın sizde olmadığını söylediğinizi biliyorum çünkü onu tekrar görmek istemiyordunuz, ve daha sempatik olarak ki ben de görmek istemezdim ama şapkayı gerçekten geri almam gerekiyor. Open Subtitles أعلم أنك أخبرته بأن القبعة ليست عندك لأنك لم تريدي رؤيته ثانية ولا أستطيع أن أشفق عليه. ولكني أحتاج إلى استعادة القبعة.
    Çalışan indirimini kullanamadığın için seni bağışlamam mı gerekiyor? Open Subtitles أيجب أن أسامحك لأنك لم تستفد من خاصية التخفيض خاصتك؟
    Ona hayatta olduğunu hissettirmelisin Çünkü henüz bunun aksi bir karar almadığını bildirmelisin. Open Subtitles إنْ عَرفوا بأنّهم أحياء كُلّ لأنك لم تٌقرر عكس ذلك
    Ona destek olamadığın için suçluluk duyuyorsun yani. Open Subtitles حسناً، أنتي تشعرين بالذنب لأنك لم تسانديها
    O zaman beni sevdiğini anlayacak, belki de bana bunu söylemediğin için kendini kötü hissedeceksin ama hissetme. Open Subtitles أنت ستدرك أنك تحبني و ربما ستشعر بحزن شديد لأنك لم تخبرني أبداً، لطن لا
    İşe yaramamasının sebebi çocuklara nasıl grev yapılacağını öğretmemiş olman. Open Subtitles سبب عدم نجاحها لأنك لم تعلم الأطفال كيف يضربون بطريقة صحيحة
    Hayır bilmiyorum ama bunun nedeni şu anda dilimizi konuşmaman. Open Subtitles لا، ولكن فقط لأنك لم تكن تتحدث الإنجليزية فقط الآن.
    Çünkü hiçbir zaman karşı gelmemi gerektirecek bir şey söylemediniz. Open Subtitles لأنك لم تقل شيء يضرطني لعصيانك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more