Ancak fâni dünyaya ait olmadığı için zamanla solmuş ve kaybolmuş. | Open Subtitles | لكن سرعان ما أصبحت حزينة وباردة، لأنها لا تنتمي لعالم الأحياء |
Annem onlarla dost olmadığı için bize karşı tavır takınmışlar. | Open Subtitles | الأم تقول بأنهم كانوا ضدنا لأنها لا تختلط معهم |
Ama Japonya'da bir değeri olmadığı için Hristiyanlığı burada yasakladık. | Open Subtitles | لكنّنا نحظر المسيحيّة هنا . لأنها لا تعود على اليابان بأيّ نفع |
Annemi bu durum yedi bitirdi, çünkü hiç bir şey yapamıyordu. | Open Subtitles | وأمى زادت اّلامها لأنها لا تستطيع فعل شىء |
Ben olsam onunla dalaşmazdım, çünkü hiç çaylağa benzemiyor. | Open Subtitles | أترى, لن أعبث مع فتاة كهذه لأنها لا تبدو كطالبة جديدة |
Fakat... bu kuşağı hiç bağlamıyorlar çünkü o taktirde şemsiye iyice kurumayacaktır. | Open Subtitles | لكن لكنهم لا يربطون الوثاق لأنها لا تجف جيداَ هكذا |
hayır.çünkü o seninle birlikte gitmek istemiyor ve ben istiyorum. | Open Subtitles | لا. لأنها لا تريد أن ترافقكِ للحفل وأنا أريد. |
Okuma yazması olmadığı için ne olduğundan habersiz imzalamıştır. | Open Subtitles | إنها توقعها بدون أن تعرف لأنها لا تستطيع أن تقرأ |
Ve muhtemelen iyi bir arabası ya da evi olmadığı için peşinden koşmazdın, öyle değil mi? | Open Subtitles | و لن تقوم حتى بملاحقتها لأنها لا تمتلك السيارة المناسبة أو المنزل المناسب، أليس كذلك؟ |
Dışişleri bakanlığı ona mesajı ulaştırmanın bir yolu olmadığı için bir şey yapamıyor. | Open Subtitles | وزارة الخارجية عاجرز عن فعل أيّ شيء لأنها لا تستطيع التواصل معه |
- Elinde delil olmadığı için bize zarar vermek istiyor. - Biliyorum evlat. | Open Subtitles | أن تؤذينا لأنها لا تملك قضية أعلم هذا لكن الآن |
Ay Kapısı olmadığı için zaten mahvolmuş bir haldeydi. | Open Subtitles | لقد كان مهدومة بالفعل لأنها لا تملك باب قمري. |
Kendi garajıma park edemiyorum ev sineklerle dolu çünkü hiç kapı kapatmıyor ve 1998 termostat savaşlarını yeniden başlattık. | Open Subtitles | لا أستطيع إيقاف سيارتي في الجراج المنزل مليء بالذباب لأنها لا تقوم بإغلاق الباب وأعدنا مشاهدة نتائج حروب عام 1998 |
Bıçaklar iyidir, çünkü hiç ses çıkartmazlar. | Open Subtitles | السكاكين جيدة لأنها لا تصدر أى ضوضاء |
Kamyonetime köpeğimi ve 6'lı biramı aldım karım arkada oturuyor çünkü hiç susmuyor farların önünde bir geyik görünüyor bu bir işaret olabilir gazı kökledim ve üzerinden geçtim bu bir yolda ölüm noeli terbiyeli geyik eti bu bir yolda ölüm noeli | Open Subtitles | لدي كلبي وستة بيرة كلها في شاحنتي زوجتي تركب في الخلف لأنها لا تخرس هناك غزال على الاضواء الأمامية لذا ربما تكون هذه خطيئة |
Evet çünkü hiç öyle bir şey yapmadı. | Open Subtitles | أجل، لأنها لا تملك منزلاً |
Kız kardeşim bir Broadway yıldızı olamaz çünkü o kadar da güzel şarkı söyleyemiyor. | Open Subtitles | أختي لا تستطيع ان تكون نجمة برودواي لأنها لا تستطيع الغناء جيدا |
Hatta anneninkini bile çünkü o karbonhidrat almaz. | Open Subtitles | حتى والدتك, لأنها لا تستطيع أكل المعجنات لإنها في حمية |