"لأنه إذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çünkü eğer
        
    • Çünkü öyleyse
        
    çünkü eğer biz çevreysek, o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz. TED لأنه إذا كنا نحن نمثل البيئة، فإنه علينا جميعا أن ننظر حولنا لنرى كيف نعامل أنفسنا و كيف نتعامل مع بعضنا البعض.
    çünkü eğer seninle paylaşamazsam, sanki hiçbir şey yaşamamışım gibi geliyor. Open Subtitles لأنه إذا لم أشاركك مثل هذه الأمور أشعر وكأنها لم تحدث
    çünkü eğer kendi çocuğunu dirilttiyse, benim çocuğumu da diriltebilir. Open Subtitles لأنه إذا كان يمكنه تربية ابنه لذا يمكنه تربية ابني
    çünkü eğer böyle giderse benden boşanırsa, hepimizin işi bitmiş olur. Open Subtitles لأنه إذا قام بفعل هذا إذا قام بتطليقي, عندها نكون انتهينا
    Çünkü öyleyse, 50 sent, kötü davranma vergisi. Open Subtitles أنت لا حتى لا جيدة، أنت؟ لأنه إذا كنت، هناك 50 سنتا ما يصل إلى أي حسن الضرائب.
    Çünkü, eğer hayatın çok mükemmel olursa, bana hiç ihtiyacın olmaz. Open Subtitles ‫لأنه إذا كانت حياتك رائعة جداً ‫فإذاً أنت لم تحتاجيني قط
    çünkü eğer iyiyseniz, bu konuyla ilgili bir şey yapmanıza gerek yok. TED لأنه إذا كنت تشعر أنك بخير، لن تكون مرغما على فعل أي شيء حياله.
    çünkü eğer bunu yaparsak, şu anki gerçek durumumuzdan çok uzaklaşmış olacaklar. TED لأنه إذا فعلنا، فسيكون الأثر إزالته من واقعنا الحالي.
    Hayır! Bağlantıyı kesmek bir seçenek değil. çünkü eğer yerel cihad olaylarına izin verirseniz bu bir süre sonra uluslararası bir cihada dönüşecektir TED لا. الانسحاب ليس خيار، لأنه إذا نجا الجهاد المحلي، سيتحول إلى جهاد عالمي.
    çünkü eğer keşfettikten sonra onu üretebiliyorsak, onu heryerde uygulayabiliriz. TED لأنه إذا تمكننا من تصنيعه بعد اكتشافنا له، فسنتمكن من نشره في أي مكان.
    Çünkü, eğer bir reform başlatmak istiyorsanız, bakın, ben bir reform başlatabilirim enerji politikasını çözmenin yarı fiyatına, size bir cumhuriyeti geri verebilirim. TED لأنه إذا كنت تريد تحريك الإصلاح، انظر، يمكنني تحريك الاصلاح بنصف سعر إصلاح سياسة الطاقة، يمكنني ان استعيد لك جمهورية.
    Nerede yaşadığınızı ve çalıştığınızı sormuyoruz çünkü eğer orada bir problem varsa size ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz. TED لا نسأل: أين تعيش أو أين تعمل لأنه إذا كان هناك مشكلة فإننا لا نعرف ماذا نقول لك
    demişti. Bu çok güzel bir tanımlama. çünkü eğer varlıklıysan, varlıklılar için daha fazla para isteyebilirsin, fakirler için daha az. TED وهو تعريفٌ جميل، لأنه إذا كنت غنيًا لربما أردت أن يأخذ الأغنياء أكثر والفقراء أقل.
    çünkü eğer sistemi iyileştirebilirsek, tüm dünyada sulak alan restorasyonu için bir sembol hâline gelecek. TED لأنه إذا تمكنا من سدّ الثغرة الموجودة في النظام البيئي، سيكون هذا رمزاً لإعادة تأهيل الأرض الرطبة في كل أنحاء العالم.
    Neredeyse 200'e yakın kası kusursuz bir şekilde koordine etmek zorunda. Çünkü, eğer koordinasyon kötü olursa düşer veya kötü bir hareket yapmış oluruz. TED فهو يقوم بتنسيق حركة 200 عضلة بإتقان، لأنه إذا كان التنسيق سيئًا، سنسقط على الأرض أو تكون حركتنا سيئة.
    çünkü eğer arabanız olması gerekiyorsa, bu arabanızın zamanın yüzde 96'sında atıl kaldığı anlamına geliyor. TED لأنه إذا كنت تملك سيارة هذا يعني 96٪ من الوقت سيارتك خاملة.
    çünkü eğer ilk veriyse, işaretçiyi ilk veri olarak değiştirmeniz gerekir. TED لأنه إذا كانت المدخل الأول ، يجب تغيير المؤشر إلى المدخل الأول
    çünkü eğer bir yıldızın yaşını ölçebiliyorsak Samanyolu'nun her yerine yayılmış altı milyon saatimiz var diyebiliriz. TED لأنه إذا اِستطعت قياس عمر النَّجم، فكأنه لديك 6 ملايين من الساعات منتشرة في مجرة درب التبانة.
    En azından tek başlarına, bunu biliyoruz çünkü eğer öyle olsalardı hepimiz aynı şeylere öfkelenirdik, fakat öyle olmuyor. TED على الأقل ليست بمفردها، ونعلم ذلك، لأنه إذا كانوا كذلك، سنغضب لنفس الأسباب لكننا لا نفعل.
    çünkü eğer böyle görünen bir radyasyonun içerisinde yaşayabiliyorsanız, bu bazı ilginç soruları sormamıza neden olmaktadır. TED لأنه إذا كان يمكنك أن تعيش في إشعاع يشبه هذا، فإن هذا يستحضر سلسلة كاملة من أسئلة مثيرة للاهتمام,
    Peki bu görev mi değil mi ? Çünkü öyleyse fenomen sonuçları olabilir. Open Subtitles لأنه إذا لها قابلية كاملة للحركة، فهي مساعدة فسيولوجية و ظاهرة طبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more