Ama gayet iyi gidiyor, çünkü artık evliliğin kusursuzlukla ilgisi olmadığını iyi biliyoruz. | Open Subtitles | ولكننا على ما يرام لأنني لأنه الآن ، نعرف لا يوجد احد كامل. |
Nobel kazanmam acayip iyi oldu çünkü artık beni kovman çok zor olacak. | Open Subtitles | انه أمر جيد للغاية ان أربح جائزة نوبل لأنه الآن سيصعب عليك طردي |
Benim sayılarımı yayınlayacaksın çünkü artık her seçimin bir sonucu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | سوف تبثين أرقامي لأنه الآن تعرفين بأن كل خيار تترتب عليه عواقب |
Bence bu çok önemli, Çünkü şu anda birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor. Ve bu jenerasyonun gazileri, eğer imkan tanınırsa bu şansa sahip. | TED | أعتقد أنه مهم للغاية، لأنه الآن ينبغي أن يتقدم شخص ما، ولدى هذا الجيل من قدامى المحاربين الفرصة لفعل ذلك، إذا تم إعطاؤهم الفرصة. |
Kral ve ben balayımızda sizin sorunlarınızla uğraşıyoruz ve krallığınıza değer veriyorsanız, onu dinleyeceksiniz Çünkü şu anda size yardım edebilecek tek kişi o. | Open Subtitles | أنا و الملك قطعنا .بسببكشهرعسلنا. وإذا كنت تقدر مملكتك .فاستمعإليه. لأنه الآن هو الوحيد. |
çünkü şimdi Umursamıyormuş gibi yapmalıyım | Open Subtitles | لأنه الآن يجب أن أتظاهر بأني لا أهتم حقاً |
Fakat için daha sonra endişelenebilirdim Çünkü şu an bir rüyadaydım. | TED | لكني كنت سأقلق حيال ذلك فيما بعد، لأنه الآن أصبح لدي حلم. |
çünkü artık zıplamayan hoplamayan, içine üç tane eşya koymaya kalktığında odanın yarısına kadar yürümeyen bir çamaşır makinem var. | Open Subtitles | لأنه الآن لدي غسّالة لا تتعطل، أو تهتزّ أو أن أقطع طريقاً طويله في القبو عندما تضع أكثر من ثلاث مواد في غسلة واحده |
çünkü artık tüm enerjimizi ZBZ'ye asıl katılma sebeplerimize odaklayabiliyoruz. | Open Subtitles | لأنه الآن يُمكِننا أَن نركّز كُلّ طاقتنا على أسبابِ إنضممنَا إلى زي بي زي في المقام الأول. |
çünkü artık bir voku yağlayacak kadar jöle var saçında. Merhaba. | Open Subtitles | لأنه الآن لديك ما يكفي من المنتجات في شعرك مرحبا. |
çünkü artık mutlu müşterilerimiz var onlar tekrar tekrar gelsin istiyorum. | Open Subtitles | لأنه الآن سعيد الزبائن يأتون إلى الوراء. |
o bir destekleyici göz çevirmeydi, çünkü,artık bir iş'e ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لقد كانت إلتفافة عين داعمة لأنه الآن لا يتوجد عليك الحصول على عمل |
Benim sayılarımı yayınlayacaksın çünkü artık her seçimin bir sonucu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | سوف تقوم ببث أرقامي لأنه الآن أنت تعرف بأن كل خيار يملك عواقب |
Benim sayılarımı yayınlayacaksın çünkü artık her seçimin bir sonucu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | سوف تقوم ببث أرقامي لأنه الآن أنت تعرف بأن كل خيار يملك عواقب |
Öylesi daha iyi olur, Çünkü şu anda elimizde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن ذلك أيضاً لأنه الآن ليس لدينا شيء |
Ameliyat yüzü göremeyeceğini söyle Çünkü şu anda uzman hekimin.. | Open Subtitles | ولا تعلمين أنه ربما لن يمكنك التواجد في غرفة الجراحة مطلقًا لأنه الآن طبيبتك المشرفة عليك |
Çünkü şu anda ABD toprağındaki amatörce bombalar hazırlayan ve kim bilir kaç hedefleri olan aktif bir terör örgütüyle uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لأنه الآن فنحن نبحث عن خلية إرهابية نشطة على التراب الأمريكي الذين يصنعون قنابل للهواة |
çünkü şimdi uzun mu uzun bir süre bu insanlarla birlikte kalmak zorunda... | Open Subtitles | لأنه الآن سيضطر للبقاء مع هؤلاء القوم لوقت طويل جداً |
Sen de onunla gitmeliydin çünkü şimdi fazladan ödeme yapman lazım. | Open Subtitles | و كان من المفترض أن تغادر معه لأنه الآن سيتوجب عليّ أن أطلب منك المزيد |
Çünkü şu an senden her şeyi isteyebilirim ve sen bunu yapmak zorundasın. | Open Subtitles | لأنه الآن يمكنني أن أطلب منكِ فعل مثلاً، أي شيء، وعليكِ أن تفعلي ذلك |
Çünkü şu an onların planına uygun davranıyorsun. | Open Subtitles | لأنه الآن أنت تفعل كل ما هو مناسب لخطتهم |