çünkü eğer bir senatör ofisinde ölürse özel seçime gidilir. | Open Subtitles | لأنه حينما يموت سيناتور في المكتب يطلق ذلك انتخابات خاصة |
çünkü iş yaratıcılığa ve liderliğe geldiğinde içe dönüklerin en iyi yaptıkları şeye ihtiyacımız var. | TED | لأنه حينما يتعلق الأمر بالقيادة و الابداع، فإننا نحتاج من الانطوائيون أن يقوموا بأفضل ما يجيدون. |
çünkü yine toplantıya ihtiyaç duyduğunuzda onu dolabınızda asılı bulacaksınız. | TED | لأنه حينما تحتاجه مجدداً، فالإجتماع حرفياً يخنق رقبتك. |
çünkü kapı kapandığında ve sizin için yapacak bir şey kalmadığında, gerçekten korku filminin içine dalmış gibi olurdunuz. | TED | لأنه حينما يغلق البابين فليس هناك شئ آخر لك لتفعله، لقد خطوت في الواقع إلى داخل فيلم الهامر. |
Sebep şu; çünkü biz benzin alırken bu tarz bir bilişsel uyumsuzluğa da yatırım yapıyoruz. | TED | حسناً, السبب هو لأنه حينما نبتاع الوقود نحن مسخرون لهذا النوع من التناقض الادراكي |
Sadece merak ediyordum, çünkü, daha önce mutfakta iken, üzerinde adı olan bir bakkal kutusu fark ettim. | Open Subtitles | كنت أستعجب لأنه حينما كنت في المطبخ لاحظت صندوق أغراض عليه اسمها |
çünkü sen işte gitmek zorunda olduğunda benim tek yapmam gereken; | Open Subtitles | لأنه حينما يتعين عليك الذهاب للعمل كل ما أفعله هو الجلوس و التفكير في طرق لإيذائك |
çünkü yeterli parayı toplar toplamaz burayı terk edeceğim. | Open Subtitles | لأنه حينما أتحصل على ما يكفي من المال ، فسأقوم بمغادرة المدينة |
Evet, çünkü bu iş açığa çıktığında tahmin et ne? Hepimiz mahvolacağız. | Open Subtitles | أجل، لأنه حينما يُفتضح الأمر احزر ماذا، كلنا قُضي علينا |
çünkü, birisi beni iki defadan fazla dürterse, kendimi kaybediyorum ve hissettiğim tek şey bir öfke patlaması oluyor. | Open Subtitles | لأنه حينما يدفعني شخصٌ ما أكثر من مرتين, ينغلق عقلي و كل ما أراه هو وميض الغضب الملتهب. |
çünkü İngilizler için çalıştığım zamanlarda giriş kodu 13 haneliydi. | Open Subtitles | لأنه حينما عملت مع الإنجليز كانت الشفرة 13 خانة |
Glen, artık konuşmanı istemiyorum, çünkü eğer yalan söylemeye başlarsan üstünde hiçbir köprü olmayan bir nehir oluşacak aramızda. | Open Subtitles | توقف " قلين " لم أعد أريد حديثك لأنه حينما تبدأ الكذب علي سيصبح بيننا نهر دون جسر عبور |
- çünkü? çünkü seni gördüğünde ateş etmek zorunda hissedebilir kendini. | Open Subtitles | لأنه حينما يراك فهو عرضة لبدأ إطلاق النار |
Evet, çünkü umut olmadığı zaman insanlar korkuya kapılır ve her şeye kaos hakim olur. | Open Subtitles | أجل, لأنه حينما ينعدم الأمل يلجأ الناس للخوف و الفوضى |
çünkü uzay-zaman, bir kara deliğin muazzam kütleçekimiyle büküldüğünde zaman, son haddine kadar esner. | Open Subtitles | لأنه حينما ينعوج الزمكان بواسطة الجاذبية المتطرفة للثقب الأسود يمتط الوقت إلى اقصى حدوده |
çünkü JT Sam'in taşınabilir belleğini çözdüğünde Muirfield'in arkasında bu örgütün olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | لأنه حينما فك جي تي تشفير فلاشة سام وجد أن هذه المنظمة كانت فعليا خلف ميرفيلد |
Belki de fazla güvenmişler çünkü son hesap işlemlerini inceleyince bu adamın offshore hesabına 100 bin dolarlık ödeme yapılmış olduğunu gördüm. | Open Subtitles | ربما أكثر بقليل لأنه حينما نظرت الى المعاملات الأخيرة |
çünkü üç kişi olursak indirim olur, değil mi, çünkü | Open Subtitles | لأنه حينما يوجد 3 رجال سيكون هناك خصم لنا |
çünkü komadan uyandığımda gördüğüm ilk şey kilisenin penceresinde beni tutarkenki yüzün oldu. | Open Subtitles | لأنه حينما صحوت من تلك الغيبوبة، أول ما رأيته كان وجهك حينما كنت تمسك بي من نافذة الكنيسة |
çünkü konu kurallara ve prosedürlere geldiğinde sadece kendi ihtiyaçlarına uygun olanları uygulatabiliyorlar Alex. | Open Subtitles | لأنه حينما يتعلق الأمر بالقوانين واللوائح فهي تناسبك عندما تلبي إحتياجاتك يا أليكس |