"لأنه لم يكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çünkü
        
    • Çünkü o
        
    • olmamıştı
        
    • Çünkü orada
        
    Bir malzeme çok nadir birden çok şey içerirdi, çünkü o bir malzemeydi. TED لا يكاد يحوي أي شئ أكثر من مكوّن واحد، لأنه لم يكن مكوّن.
    Belki istemedin, çünkü bu sen ve istediklerinle ilgili değildi. Open Subtitles ربماإنكِلم تأبهيلهذا.. لأنه لم يكن عنكِ أو عن ما أردتيه
    çünkü bu iki ahmak beni tuvalete götürürken burada değildi. Open Subtitles لأنه لم يكن هنا حين هؤلاء الاثنان كانوا يسحبونني للمنصة
    Birlikte olduğumuz her an yalandan ibaret. çünkü o asla... Open Subtitles كل لحظة قضينها معاً كانت مزيفة لأنه لم يكن أبداً
    Yani, benim daha önce hiç mektup arkadaşım olmamıştı da. Open Subtitles أقصد لأنه لم يكن لي صديق بالمراسلة من قبل
    Çocuk filmi hatırlayamadı çünkü orada değildi. Open Subtitles الولد لا يستطيع أَن يتذكر الأفلام لأنه لم يكن هناك.
    Tanrıya şükür, çünkü bu merkez dışında ikinci olarak gidebileceğim kimse yoktu. TED الحمد لله، لأنه لم يكن لدي بديل لهؤلاء الأشخاص.
    çünkü ben ve arkadaşım dışında kimse bunun önemli ya da anlamlı olduğu düşünmüyordu. TED لأنه لم يكن هنالك شخص يؤمن ان هذا مهم أو أنه ذا معنى في ما عداي و شخص آخر.
    çünkü Batı Afrika’da görülen bir hastalık değildi. Bu, kıtanın yarısı kadar uzaklıkta, Afrikanın ortalarında olan bir hastalıktı. TED هذا و لأنه لم يكن معروفاً في غرب أفريقيا. هو مرض يُعرف في وسط أفريقيا.
    çünkü kimse ileriyi göremedi. TED لأنه لم يكن بمقدور الناس التكهن بالمستقبل.
    çünkü Nollywood'un Afrika'dan çıkabileceğine kimse inanmamıştı. TED لأنه لم يكن هنالك من يؤمن بأن نوليود يمكن أن تولد في إفريقيا.
    veya bir ilişkinin duman içinde uçup gitmesi çünkü zamanımız ya da sabrımız ya da başka birisiyle olacak huzurumuz, onları dinleyecek zamanımız yoktur. TED أو ربما علاقة تتبخر لأنه لم يكن لدينا الوقت ، أو الصبر ، أو راحة البال ، أن نكون مع شخص آخر ، للاستماع اليهم.
    Şimdi benim için, bundan şaşırıyorum, çünkü internetin olması gerektiği gibi olmamasından. TED بالنسبة لي، أنا متفاجيء من أمر كهذا، لأنه لم يكن الوضع المفترض أن يكون الإنترنت عليه.
    Ancak hiç yeme şansımız olmadı çünkü o geri dönmek zorunda kaldı. Open Subtitles لأنه لم يكن لدي وقت للأكل لأنني ذهبت مع صديقتي
    çünkü o zaman yanında zamanını yöneten "Yılın Annesi" yoktu! Open Subtitles هذا لأنه لم يكن لديك الأم المثالية تنظم وقتك
    Sadece beklemem gerekiyordu çünkü o gün derse gelmemişti. Open Subtitles فقط اضطررت إلى الانتظار لأنه لم يكن القادمة إلى الطبقة ذلك اليوم.
    - Rockhound. Yo bu işte yokum. çünkü çakal başarılı olmamıştı. Open Subtitles كلا , لأنه لم يكن جيداْ لذئب "البرارى "هارى
    çünki zaten hiç benim olmamıştı! ve aşk hikayem yarım kaldı. Open Subtitles لأنه لم يكن لي وقصّة حبّي بقيت ناقصة
    "Tahkikatı 20 dakika kadar sonra tamamladım, çünkü orada hiç ceset yoktu." Open Subtitles توقفت من أن أكون محقق وفيات بعد حوالى 20 دقيقة لأنه لم يكن هناك أى جثث
    Anlaşılan, yeterli değildi; çünkü orada yoktu ve hiç kimse nerede olduğunu bilmiyordu bu yüzden bir Erin Brockovich tutmak davanın bir kopyasını almak için Litchfield şehrindeki Clerk'in ofisine kadar gitmek zorunda kaldım. Open Subtitles على ما يبدو ليس هذا بكاف لأنه لم يكن هناك ولم يعلم أحد أين كان لذا وجب ان اسحب ارين بروكوفيتش والذهاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more