"لأنه يعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bildiği için
        
    • çünkü
        
    • tanıyor
        
    • biliyordu
        
    • Çünkü o
        
    • olduğunu biliyor
        
    Leslie, karaokeyi sevdiğimi bildiği için koca bir karaoke gecesi ayarladı. Open Subtitles ليزلي جهز ليلة كاملة من الكاريوكي لأنه يعلم أني أحب الكاريوكي
    Gerektiği zaman aynı şeyi sizin de onun için yapacağını bildiği için. Open Subtitles لأنه يعلم.. عندما يحين الوقت.. سوف تفعل المثل معه..
    Gerektiği zaman aynı şeyi sizin de onun için yapacağını bildiği için. Open Subtitles لأنه يعلم.. عندما يحين الوقت.. سوف تفعل المثل معه..
    Suçlanmadan istifa etti. çünkü büyük ihtimalle hüküm giyeceğini biliyordu. TED فقد استقال قبل أن يحدث ذلك لأنه يعلم بأنه سيدُان.
    Kenara çekti çünkü toplantı salonunda sıra dışı olduğumuza inanıyordu. TED وضعنا جانبا لأنه يعلم أننا غير تقليديين في قاعة الاجتماعات.
    çünkü bagajdaki cesedi tanıyor. Open Subtitles هل لأنه يعلم من الشخص الذي كان في صندوق السيارة
    çünkü o biliyor ki hayatta kalmak için kendinden güçlüler kadar kötü olmak zorundasın. Open Subtitles ..لأنه يعلم أن عليك أن تكونين سيئة بقدرهم لتستطيعي النجاة
    Benim yanımda yetişmeni istedi, çünkü gizli bir stilim olduğunu biliyor. Open Subtitles لقد نصحك لأدربك بنفسى لأنه يعلم أن لدى أسلوب سـرى
    Onu beklediğimi bildiği için inatçılık yapıyor. Open Subtitles ويأبى أن يقترب مني، لأنه يعلم أننـِّي أنتظره.
    Gerçeği söylediğimi bildiği için kızgın bence. Open Subtitles أعني , انه غاضب لأنه يعلم انني اقول الحقيقة
    Gerçeği söylediğimi bildiği için kızgın bence. Open Subtitles أعني , انه غاضب لأنه يعلم انني اقول الحقيقة
    Tahta çıkmayı kafasına koyduğunu bildiği için korkuyor. Open Subtitles إنّه خائف لأنه يعلم.. أنّه فكّر في الإستيلاء على العرش الملكيّ.
    Kendi başımın çaresine bakabileceğimi bildiği için olabilir. Open Subtitles ربما لأنه يعلم أنني أستطيع تدبر حالي بنفسي
    çünkü onun polislere gidip Juliet'in bana neler yaptığını anlatacağını biliyor. Open Subtitles لأنه يعلم أنها ستذهب إلى الشرطة وستخبرهم بما فعلت جولييت بي
    Bana söylemedi çünkü gerçeğin kurgudan daha kötü olduğunu biliyordu. Open Subtitles لم يخبرني لأنه يعلم أن الحقيقة ستكون أسوأ من الخيال
    San Francisco'da birisini tanıyor. Borç verdiği bir adam ve Jesse oraya... Open Subtitles لأنه يعلم رجل في سان فرانسيسكو، وهو رجل الذي يدين له المال، وجيسي وأبوس]؛ [س]...
    çünkü katili tanıyor. Open Subtitles لأنه يعلم من هو المجرم
    Tekneyle gezmek için sizi seçti Matmazel Brewster, biliyordu ki, hepimiz gibi siz de, merdiveni tırmanmak istemeyecektiniz. Open Subtitles لقد أختارك انت يا انسة بروستر, لتصحبيه فى القارب , لأنه يعلم عنك ,عكس الآخرين,
    çünkü o doğrusunu biliyor. Sana değiştiğini gösteriyor. Open Subtitles لأنه يعلم افضل و اظهر لك انه تغير
    Kendisini kurtarabilecek tek şeyin ne olduğunu biliyor. Open Subtitles لأنه يعلم أنه الشيء الوحيد الذي يمكن أن ينقاذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more