Çünkü bence bu öznel bir şey. Yani hepimizin yapabileceği şeyler var. | Open Subtitles | لأني أظن إنه غير موضوعي، يا رجل، أعني جميعنا نملك شيئاً لنقدمه. |
Çünkü bence bu öznel bir sey. Yani hepimizin yapabilecegi seyler var. | Open Subtitles | لأني أظن إنه غير موضوعي، يا رجل، أعني جميعنا نملك شيئاً لنقدمه. |
Çünkü bence en iyi şey sıkı çalışıp her türlü olasılığa hazır olmaktır. | Open Subtitles | لأني أظن من الأفضل أن نذاكر جيدا وأن نكون مستعدين لأي شيء يحصل |
Tüm yapman gereken olanları anlatmak çünkü sanırım bize yardım edebilirler. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك فعله هو شرح ما حدث لأني أظن أنهم يستطيعون مساعدتنا |
Düzgün bir şeyler giyeyim, ayrıca arabanla gidelim çünkü sanırım araba sürmek için biraz fazla içtim. | Open Subtitles | يجب أن أرتدي ملابس مناسبة، وسنذهب بسيارتك لأني أظن أني احتسيتُ كثيرًا من النبيذ فلا أستطيع القيادة |
Çünkü bence bu öznel bir şey. Yani hepimizin yapabileceği şeyler var. | Open Subtitles | لأني أظن إنه غير موضوعي، يا رجل، أعني جميعنا نملك شيئاً لنقدمه. |
Bence bunların hepsi palavra Çünkü bence sen de bir şeyler hissediyorsun. | Open Subtitles | كل هذا هراء لأني أظن بأنكِ لا زلتِ تحسين بشيء |
Çünkü bence şu anda zihninden geçenleri dile getirebilmen çok önemli. | Open Subtitles | لأني أظن أن هذا مهم لك... لتوضيح ما يجري داخل رأسك. |
Çünkü bence sende katil içgüdüsü var, Bayan Coleston. | Open Subtitles | لأني أظن أن لديك غريزة القاتل أنسة كوليستون |
Çünkü bence sen ağladığın zaman da çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | لأني أظن أنكِ تبدين جميلة حقاً حين تبكين |
İyi Çünkü bence Seks Makinesi'nin ununu eleyip eleğini asma vakti gelmişti. | Open Subtitles | هذا شيء جيد, لأني أظن أنه حان وقت أله الجنس" للتوقف عن عملها" |
...çünkü, bence Stephen'ı yakaladılar, ama... | Open Subtitles | لأني أظن أنهم قد قاموا بإعتراضنا او شيء من هذا القبيل لأن , كما تعلم أظنأنهمامسكوابستيفن,ولكن... |
Çünkü bence en büyük soru telefonun niye "Çekiciliğim bütün erkekleri bahçeye dizer" diye çalıyor? | Open Subtitles | لأني أظن أن السؤال المهم هو، لماذا رنة هاتفك هي "حليبي المخفوق يجلب كل الشباب إلى الساحة"؟ |
Çünkü bence yarın senin müvekkiline karşı tanıklık edecek. | Open Subtitles | لأني أظن إنه سوف يشهد .ضد موكلك غداً |
Çünkü bence kendini becermelisin dostum. | Open Subtitles | لأني أظن أنه عليك أن تضاجع نفسك ياصديقي |
Çünkü bence bana yarım bir pasta ve yüzlerce sürpriz yumurta borçlusun! | Open Subtitles | لأني أظن بأنكي لاتزالين مدينة لي بنصف كعكة... وبعض المئات من "بيض الكادبوري"! |
Ah, bu tarafa gelin, çünkü sanırım Sir Roger'ın eşyaları şu sepetlerden birinin içinde. | Open Subtitles | تعال من هنا لأني أظن أغراض " روجر " في سلة ما |
çünkü sanırım, bu adamı öldüren feci kaza bir aldatmacaydı ve burada yatan adam hâlâ kayıp. | Open Subtitles | لأني أظن بأن الحادث المأساوي الذي قتل هذا الرجل هو للتغطية.. وأن هذا الرجل الذي يستلقي هنا, لا يزال طليقاً! |
çünkü sanırım bu P.Ç.'ler kendi çevrelerinden başka kimseyle konuşmuyorlar. | Open Subtitles | لأني أظن أن شلة "ف.م." تلك لا يتحدثون مع أحد خارج دائرتهم الخاصة |
- çünkü sanırım YTÖE'nin başı en sonunda bana güveniyor. | Open Subtitles | لأني أظن رئيسة الوحدة الخاصة تثق بي |