çünkü bu benim hayatım, Jackie. Ne eğlenceli, ne de gösterişli. | Open Subtitles | لأن هذه هي حياتي يا جاكي ، ليست ممتعة ولا ذكية |
Erkeklerinkinden farklı olması için bir isteğim yoktu ama farklıydı. çünkü bu benim farkımdı. | TED | لم أكن أريد لجعلها مختلفة عن الرجال ، ولكنها كانت مختلفة ، لأن هذه هي الطريقة التي كنت مختلفة فيها. |
Bu yakalanması için önemli bir ışık, çünkü bu tenin ilk yüzeyinden yansıyan ışıktır. | TED | وهي إضاءة مهمة للغاية لإلتقاطها، لأن هذه هي الإضاءة التي تعكس أو سطح للبشرة. |
Söyleyeceğin her şey aleyhinde delil olarak kullanılabilir, çünkü burası Amerika Birleşik Devletleri. | Open Subtitles | ،أيّ شيء تقوله سيستخدم ضدّك في المحكمة لأن هذه هي الولايات المتحدة الأمريكية |
Kimse kabul etmiyor, tuvaletleri boyayıp anma köşesi hazırlıyorlar çünkü burası öyle bir okul. | Open Subtitles | لكن لا أحد يريد الاعتراف بذلك لذا أعادوا دهن الحمامات و جهزوا حفل تأبين لأن هذه هي حقيقة هذه المدرسة |
çünkü bu bizim son şansımız. | Open Subtitles | لأن هذه هي محاولتنا الأخيرة |
çünkü bu bizim şarkımız. | Open Subtitles | لأن هذه هي أُغنيتنا. |
çünkü bu, hasta köpekler yetiştiren insanları durdurmanın tek yolu. | Open Subtitles | لأن هذه هي الطريقة الوحيدة لنوقف الاشخاص المنحرفين عن تعليم الكلاب لتصبح منحرفة. |
çünkü bu, dünya tarihindeki en büyük servetlerden birinin yaratılış anı. | Open Subtitles | لأن هذه هي لحظة الخلق لواحدة من أكبر الثروات في تاريخ العالم |
Sona erene kadar eğlenin, çocuklar çünkü bu hayal zamanı. | Open Subtitles | يتمتع بها في حين أنها تستمر ، والأولاد ، لأن هذه هي المرة الخيال. |
Ve yavaşça söyle, çünkü bu hayatın, bütün detaylarını hatırlamak isteyeceğim bir anı... | Open Subtitles | وقوليهاببطئ, لأن هذه هي واحدة من تلك اللحظات في الحياة التي أريد أن أتذكرها بالتفصيل |
çünkü bu polisin üçüncü teftişi. | Open Subtitles | لأن هذه هي المرة الثالثة التي يأتي فيها ضباط شرطة للتحقيق. |
Sadece neyin içine girdiğini tam olarak bilmeni istiyorum çünkü bu an, kendine şu soruyu sorman gereken an "ne kadar ileri gitmek istiyorum?" | Open Subtitles | أريدُكِ أن تعلمي بشكل تام ما تقحمين نفسكِ فيه لأن هذه هي اللحظة، حيث تسألين نفسكِ، إلى أي مدى سأذهب؟ |
çünkü bu, arkadaşım Kral'ın ta kendisine aitti. | Open Subtitles | لأن هذه هي صديقتي وتعود ملكيتها إلى الملك بذاته |
Buradayım çünkü burası benim toprağım. | Open Subtitles | أنا هنا لأن هذه هي أرضي |