"لأهرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaçmak için
        
    • Kaçacak
        
    • kaçmam
        
    Oregon'da doğduğum yerden kaçmak için buraya kendim geldim. Open Subtitles أتيت الى هنا بمفردي لأهرب من موطني في اوريجون
    Ge... gerçek şu ki... ben ben... ben bazen halktan biri gibi giyinirim, şey saray hayatının sıkıntılarından kaçmak için. Open Subtitles الحقيقه أنه أننى أحيانا أرتدى ملابس كعامة الشعب لأهرب من ضغوط حياة القصور
    Alana izinsiz girildiğinde siren sesiyle birlikte patlayıcı kendiliğinden tetiklenir. Toparlanıp tekneyle kaçmak için yaklaşık altmış saniyem var. Open Subtitles حينما يُخترق النطاق، ينطلق جرس الإنذار، أعتقد أنه لديّ ستّون ثانية لأهرب بالقارب
    Özgürüm çünkü bu lanetli yerden Kaçacak kadar yaşama isteğim vardı. Open Subtitles أنا حر حر لأننى أملك الحرية لأهرب بعيدا عن هذا المكان الملعون
    Ve daha fazla kaçmak istemiyorum. Çünkü Kaçacak bir yerim kalmadı. Open Subtitles ولم ارد أن اهرب مجدداً، لأنني ليس لدي مكان أخر لأهرب إليه.
    Bundan başka bir şeyim yok. Kaçacak bir yerim yok. Open Subtitles هذا المكان الوحيد الذي أعرفه ليس لديّ مكانٌ آخر لأهرب إليه ..
    Umurumda değil. Vücudumdaki her hücre bana, buradan arkama bile bakmadan kaçmam için bağırıyor. Open Subtitles كل خليّة في جسدي تصرخ لي لأهرب مِن هُنا ولألا أنظر خلفي.
    Çünkü büyük bir parçam bunu senden ve yalanlarından kaçmak için yapıyor. Open Subtitles جزء كبير مني يريد أن يفعل ذلك لأهرب منكِ ومن أكاذيبكِ
    Sana onu nasıl kurtaracağını söyleyeceğim ki bu da bana kaçmak için zaman kazandıracak. Open Subtitles سأقول لك بالضبط كيف ستُنقذه، والذي سيمنحني الوقت لأهرب.
    Bu dünyayı gerçek hâle getirmek, kendi dünyamdan kaçmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Open Subtitles فعلت كل ما بوسعي لجعل ذلك العالم حقيقة.. لأهرب من عالمي.
    Burada güçlerimi yasal yetkiler olarak bildirmek için buradayım kendimi savunmak veya kaçmak için değil. Open Subtitles إنّي هُنا لأسجّل قُواي كما ينُصّ القانون لا لأدافع عن نفسي أو لأهرب.
    Ondan kaçmak için zig zag çizmem gerekti. Open Subtitles اضطررت أن أسلك طريقاً متعرجة لأهرب منه
    Hayatımı bir şeylerden kaçmak için değiştirmeyeceğim. Open Subtitles لن أدمرحياتي مرة أخرى لأهرب من شيء
    Darağacından kaçmak için bayım. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}.لأهرب من حبل المشنقة، سيّدي
    son üç ayımı San Diego'ya kaçmak için 400 doları bir araya toplamak için çalıştım. Open Subtitles قضيتُ الثلاثة أشهر الماضيه في جمع جمع أربعمائة دولار لأهرب إلى "سان دييجو"
    Kaçacak hiçbir yer yok. Open Subtitles انا محطمه لا مكان لأهرب اليه
    "Kaçacak bir yerim yok. Open Subtitles آه ليس هنالك مكان لأهرب له
    Kaçacak kadar güçlü değilim. Open Subtitles انا لست قوية بما يكفي لأهرب
    Kaçacak bir yerim yok. Open Subtitles ليس لدي مكان لأهرب إليه
    - Anlıyorum. - Onunla Kaçacak kadar sevgiden. Open Subtitles فهمت - مغرمة به كفاية لأهرب معه -
    - Kaçacak yer kalmadı. Open Subtitles -ليس لدي مكان لأهرب له
    Hayır, ama bildiğim şey senin kalkman benim kaçmam için hayli zaman alır. Open Subtitles من رأسي على النار ستطلق هل لتقف طويل لوقت ستحتاج أنك فقط أعرف لا, لأهرب الوقت من الكثير لي وسيتوفر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more