"لإبقائك" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutmak için
        
    • tutmanın
        
    • tutmaya
        
    • tutman içindi
        
    Winston-Salem seni şirkette tutmak için herşeyi yapmaya hazır. Open Subtitles وينستن سايلم مستعدة لعمل مهما كلف الأمر لإبقائك في الداخل.
    Seni hayatta tutmak için hiç durmadan uğraşmama rağmen beni dinlemediğin ortada. Open Subtitles قطعًا لست تنصت إليّ برغم جهودي المتواصلة لإبقائك حيًّا.
    Sen bana James'in Ghost olduğunu gösteren bulabildiğin her şeyi getirirsen ben de seni ve Tommy'i bu işin dışında tutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. Open Subtitles ستمدينى بكل شئ تستطيعيه , لإثبات أن جيمس هو الشبح ومن ثم سأفعل كل ما يتطلب الأمر .لإبقائك أنتٍ وتومى خارج الأمر
    Seni gözümün önünde tutmanın en iyi yolu da bu. Open Subtitles . وهذه افضل طريقة بالنسبة لي , لإبقائك تحت عيني
    Seni burada tutmanın yollarını bulmak zorundayım. Open Subtitles عليّ إيجاد وسيلة لإبقائك في المدينة سنتوصّل إلى حلّ ما حقاً؟
    Bana deli diyebilirsiniz, ama insanları buradan uzak tutmaya çalışmanızın bir nedeni olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles حسناً، ناديني بالجنون، ولكن أعتقد أنّ هناك سبب لإبقائك الناس خارج هذا المكان.
    Bu ağzını kapalı tutman içindi, değil mi? Open Subtitles كان هذا لإبقائك صامتاً, أليس كذلك؟
    Ahıra girdiğin zaman seni yanımda tutmak için her şeyi riske atmaya hazırdım ama sen gidip kaderinle yüzleştin. Open Subtitles عندما دخلتي إلى الحظيرة كنت على استعداد للمخاطرة بأي شيء لإبقائك معي بينما كنتي تواجهين قدركِ وجهاً لوجه
    Seni hayatta tutmak için hiç durmadan uğraşmama rağmen beni dinlemediğin ortada. Open Subtitles قطعًا لست تنصت إليّ برغم جهودي المتواصلة لإبقائك حيًّا.
    Seni bütün gün uyanık tutmak için? Open Subtitles لإبقائك مستيقيظاً طوال النهار؟
    Seni buraya getirebilmek için yaptıklarımdan sonra, seni burada tutmak için yaptıklarımdan sonra nasıl anlamamış olabilirsin ki bana ait olduğunu? Open Subtitles بعد كلّ ما فعلتُه لإحضارك إلى هنا، بعد كلّ ما فعلتُه لإبقائك هنا كيف يمكن ألاّ تفهمي... بأنّك ملكي؟
    Ukala dümbeleği, seni hayatta tutmak için maaş almasaydım... Open Subtitles أيّها الأحمق، لو أنّه لا يُدفع لإبقائك حيّاً...
    Sence seni o koltukta tutmak için gösterdiğim tüm çabaları müzakereler, hediye alıp vermeler, Rose ile öğlen buluşmaları alt güvertelere geri dönmekten korktuğum için mi yaptım? Open Subtitles أتعتقد أن كل مجهوداتى لإبقائك بمقعدك المفاوضات، تبادل الخدمات "مقابلاتى مع "روز
    Seni bu gece burada tutmak için izin aldım. Open Subtitles حصلنا على تصريح لإبقائك هُنا طوال الليل
    Seni evde tutmanın bir yolu olmalıydı. Open Subtitles كان لا بد من وجود طريقة لإبقائك في المنزل
    Belki tanısal tıp seni temiz tutmanın anahtarıdır. Open Subtitles ربما يكون التشخيص الطبي هو المفتاح لإبقائك نظيفاً
    Bir kere seni kodeslerine atınca orada uzun süre tutmanın yollarını bulabilirler, Cesar. Open Subtitles ,بمجرد أن يتم إعتقالك يمكنهم أن يجدوا المببرات لإبقائك معتقل لفترة طويلة يا سيزار
    Seni yakınında tutmaya muhtaç. Open Subtitles . ما هي إلا مُحاولة فاشلة لإبقائك قريبة منه
    Evet, ben de öyle söylerdim, seni ve bu organizasyondaki herkesi hayatta tutmaya çalıştığım düşünülürse. Open Subtitles أجل، أوافقك بما أنّي وجدت وسيلة لإبقائك وكلّ أعضاء هذه المنظّمة أحياءً.
    İşinde ilerliyorsun ve o ne yapıp edip seni bulunduğun yerde tutmaya çalışacak. Open Subtitles - أنت تمضي قدماً و سيقوم بأي شيء يستطيعه لإبقائك مكانك
    Bu ağzını kapalı tutman içindi, değil mi? Open Subtitles كان هذا لإبقائك صامتاً, أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more