"لإخفائه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Saklayacak
        
    • saklamak
        
    • saklamaya
        
    • Gizlemek
        
    • saklamanın
        
    Bu kadar haysiyetli biriyseniz, Saklayacak bir şeyiniz yoktur değil mi? Open Subtitles رجل بمثل نزاهتك ليس لديه اي شيء لإخفائه ، صحيح ؟
    Bu kadar çok altının olunca... Saklayacak çok yerin de olmalı, San Juan Manastırı nasıl? Open Subtitles لو أن الذهب معك فلا يوجد أماكن كثيرة لإخفائه مثل معبد سان جوان
    Şey. Maris'e aldığım zümrüt kolyeyi Saklayacak bir yer arıyordum. Open Subtitles اشتريت عقد زمرد لماريس واحتجت لمكان لإخفائه
    Eğer bir sapkınlıkları varsa bunu saklamak için her şeyi yaparlar. Open Subtitles اعني ان كان لديهما نفس الأهواء المنحرفة سيقومون بإجراءات متطرفة لإخفائه
    İkincisi ise daha büyük, saklamak zorunda kaldığı bir şey. Open Subtitles الثاني كان أضخم مما أجبره على البحث عن مكان لإخفائه
    Aklını benden saklamaya devam edersen derinliğine nasıl inebilirim? Open Subtitles كيف لي أن أفهم عقلك إذا كنت لا تزال لإخفائه من لي؟
    Kendi büyükelçinizden bile Gizlemek zorunda kaldığınız bir olay. Open Subtitles شيئاً ما شعرت أنك مجبر لإخفائه حتى عن السفير.
    Ona herşeyi söyleyeceğim. o zaman daha fazla saklamanın bir anlamı yok. Open Subtitles ساخبرها بكل شئ بعد ان يحدث هذا ليس هناك من سبب لإخفائه
    Saklayacak bir şeyin yoksa, saklanacak bir şey yoktur. Open Subtitles إذا كنت قد حصلت على أي شيء لإخفائه ، كنت قد حصلت على أي شيء لتخفيه.
    Saklayacak bir şeyiniz olmasa orada beklerdiniz. Open Subtitles إذا لم يكن لديكَ أي شيء لإخفائه لكنتَ قد بقيت
    Saklayacak bir şeyleri olmadıkça yabancı birisini hayatlarına kabul etmeleri için hiçbir neden olamazdı. Open Subtitles لا يوجد سبب لهم لقبول غريب في حياتهم مالم يكن هناك شيئ لإخفائه
    Yani Saklayacak hiçbir şeyimiz olmadığını göstererek aslında bazı şeyleri saklayabiliriz. Open Subtitles لذا بعرض كل ذلك لَيْسَ لَنا شيء لإخفائه ثمّ نحن يُمْكِنُنا في الحقيقة اخفاء بَعْض الأشياء
    Belli ki birlikte olduklarından başka Saklayacak daha çok şeyleri var. Open Subtitles حسناً، من الواضح أنّه كان لديهما الكثير لإخفائه أكثر من حقيقة أنّهما يُضاجعان بعضهما البعض.
    Artık birbirimizden Saklayacak hiçbir şeyimiz yok. Open Subtitles لا يوجد شيء لإخفائه عن بعضنا البعض بعد الآن
    Saklayacak bir şey yok çünkü bir kez daha olmayacak. Open Subtitles لا يوجد شيء لإخفائه ، لأنه لم يحدث مجدداً
    Başkan'ın Saklayacak hiç bir şeyi yok ve komiteyi kayıtlarını nasıl incelemek istiyorlarsa incelemeleri için... Open Subtitles الرئيس ليس لديه شيء لإخفائه وإنه يدعو المؤتمر لدراسة سجله
    Saklayacak bir şeyi yoksa itiraz niye? Open Subtitles إن لم يكن لديه اي شيء لإخفائه ، لما الإعتراض ؟
    Onu saklamak için büyük çaba sarf etmiş. Open Subtitles وكان اختراعاً مهمّاً بذل جهداً كبيراً لإخفائه
    Bu da demek ki acısı artarsa onu saklamak için bir sebebi yoktu. Open Subtitles وهذا يعني أنّه لو ازداد لما وجدَ سبباً لإخفائه
    Yani onları saklamaya uğraşmamış, ...bu da benim ona güvenmem gerektiğini düşündürüyor, yani güvenirdim. Open Subtitles هي لم تحاول جاهدة لإخفائه والذي يجعلني اشعر انها تثق بي ، لذا سأثق بها
    Gizlemek için uğraştığınız tüm kirli çamaşırları biliyor. Open Subtitles كل ذلك الغسيل القذر الذي عملتم جاهدين لإخفائه انها تعرفه
    Ve sen bunu saklamanın bir yolunu biliyorsun. Open Subtitles وأنت تعرف طريقاً لإخفائه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more