"لإطلاق سراح" - Translation from Arabic to Turkish

    • serbest bırakılması için
        
    • salıverilmesi için
        
    • serbest bırakmak için
        
    • serbest kalmasına
        
    • serbest kalması için
        
    Torununuzun serbest bırakılması için ne gerekiyorsa yapacağınızdan şüphe yoktu. Open Subtitles لم يكُن لدىّ شك بأنك ستفعل ما يتطلب لإطلاق سراح حفيدتك
    Buraya bir mahkûmun serbest bırakılması için geldim. Open Subtitles مرحباً, لقد جئت لإطلاق سراح سجين
    Dinleyin, size çocuklarınızın salıverilmesi için Yemen hükümetiyle görüştüğümüzü söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتكما بأننا نتفاوض مع الحكومة الإيرانية لإطلاق سراح ولديكما
    Dale'in salıverilmesi için takas edebileceğim tek şey. Open Subtitles "إنّه الشيء الوحيد الذي أعلم أنّ بمقدوري مُبادلته لإطلاق سراح (دايل)."
    Bekle, diyorsun ki birileri iblisi serbest bırakmak için Lincoln Abidesinin başını kesti. Open Subtitles تمهل, هل تقول أن شخصاً ما قطع رأس النصب لإطلاق سراح الشيطان
    Masum insanları serbest bırakmak için DNA testinin kullanıldığı 1989'dan beri bozulmuş mahkumiyetlerin %70'inden fazlası, görgü tanığı ifadesine dayalıydı. TED منذ 1989، عندما استخدم تحليل الحمض النووي لأول مرة لإطلاق سراح الأبرياء، تم إبطال 70 بالمئة من التهم التي كانت ترتكز على شهادة شاهد العيان.
    Yani sen, en dikkatli ve titiz adli tıp uzmanı, ...çalışmaktan memnuniyet duyduğum insan, yaptığın kan analiziyle Rodrigo'nun serbest kalmasına doğrudan neden oldun. Open Subtitles إذاً، أنت، أحد أكثر الأخصائين الشرعيّين، الذين تشرّفتُ بالعمل معهم، يقظةً ودقّة قمت بتحاليل دم قادت مباشرة لإطلاق سراح (رودريغو)
    En son kaleye gitmem gerektiği söylendiğinde, bu General Zod'un serbest kalması için bir hileydi. Open Subtitles آخر مرة حدثني أحد أن آخده إلى القلعة (كان خدعة لإطلاق سراح الجنرال(زود
    Audrey'nin serbest bırakılması için kendi hayatını feda etmeye gönüllü müymüş. Open Subtitles كان مستعداً للتضحية بحياته لإطلاق سراح "أودري"؟
    Savcılar sanıkların serbest bırakılması için gerekli adımları atsınlar. Open Subtitles ...يجب أن يتخد الإدعاء الإجراءات اللازمة لإطلاق سراح المدعى عليهم
    Şüphelenmedikleri tek şey, bunun Salazar'ın serbest bırakılması için bir blöf olduğu. Open Subtitles ما لا يعرفونه هو اذا كان هذا خداعاً لإطلاق سراح (سالازار)
    Babasının salıverilmesi için Monmouth'a ricada bulunuyor. Open Subtitles (انها ترجو (مونماوث لإطلاق سراح والدها
    Ruhunu serbest bırakmak için nerede öldüğünü bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نجد أين ماتت لإطلاق سراح روحها
    Perkins'i serbest bırakmak için 30 saniyeniz var, müdür. Open Subtitles لديك 30 ثانية أيها المأمور (لإطلاق سراح (بيركينز
    Fine, Zod'u serbest bırakmak için döndü. Open Subtitles (فاين) قد عاد... لإطلاق سراح (زود... )، ماذا يفترض بي أن أفعل ؟
    Aethelflaed'in serbest kalması için gümüş vermekten ya da kan dökmekten bahsettiniz. Open Subtitles لقد تحدثت عن الصلاة لإطلاق سراح (إيثلفليد) في واحدة من طريقتين الفضة أو الدم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more